SOLUKLANMA

Yağmurun ıslatamadığı topraklar var. Öylesine kurak, öylesine çatlamış. Toprak suya ne kadar müptela olsa da güneşe yenik düşmektedir. İki zıttın mümkünüdür toprak. Asıl olan bir olmaktır.İki ayrı maddenin bir manada anlam bulması çok da zor olmasa gerek.Toprak birliğin, dirliğin, rızkın ve bereketin sembolüdür. Öyle ise güneş ve yağmurun aynı anda var olması gibi gökkuşağı oluşturan gönüllere ne mutlu. 

Gönlümüzün şifası gönlümüzün tahtında var olanlarda. Baktığında çok zor bir varlık olmayan insanın aslında hiçbir canlıda var olmayan bir imtihanı var . Şu koskoca dünya dedikleri çok yaşlı dünya, çok yaş alan dünya, bir karınca imtihanı misali uğraşmamıza katıla katıla gülmekte. Yol belli, yolda olan belli, yolda kalan belli, yük belli, belimizi büken besbellidir. Şu kadar belirlilikle o kadar belirsizlikteyiz. Besbelli belleyemediklerimiz yüzünden sonu belli yollarda kıvrılmaktayız. Ayak belli, ayak direyen belli, ayağı dolaşan belli. Bu kadar bilinmezlikle sarmaş dolaş yuvarlanıp gidiyoruz. Bildiğimiz bilmediklerimizi bilmeye yetmiyor. İnsan dedikleri ne muhteşem donanım ne aciz dolaşan varlık! Dolaşa dolaşa kendini bulamayan bir saklambaç oyununun ebesi gibiyiz. Sürekli saklanan biz, sürekli ebelenen biziz. Kelimeler bile insanın varlığını anlatırken birbirine dolanmaktadır. Geçmiş, gelecek şimdiki zaman dedikleri bir zamanda, zamanımızı bulmaya çalışırken zamanımızı geçiriyoruz. 

Zamandan zaman çalmak gayretinde aynı labirentin içinde dönüp duruyoruz. Bütün çıkışlar başa sarıyor, yine döndüğümüz kendimiziz. Kendimizden kaçmak istiyoruz, henüz bulamadığımız keşfedemediğimiz kendimiz kendimize düşman. Başımızı alıp başka diyarlara gitmek istiyoruz ama başımızla beraber yol alıyoruz. Başımıza gelenleri de başımızdan değil, yolumuzdan biliyoruz. 

Az giriyoruz, uz gidiyoruz dere tepe tepetaklak giriyoruz. Besmelesiz, yönü olmayan, amaçsız bir gidişte çokta yol alamıyoruz. Her şeyin bir anlamı olmak zorundalığı değil de her anlamın bir amaç taşıdığı idrakine varma zorunluluğumuz var. 

Ne için varsak ona yönelme gayretimiz olduğu sürece yönümüz aydınlık olacaktır.

Yola revan olanlara, olmayı arşa taşıyanlara, arşa müptela olanlara,gayret bizden hayret yaradandan diyenlere, sözü özün sahibine bırakanlara selam ile...

YORUM EKLE
YORUMLAR
MUSTAFA BUKRAT ERYILMAZ
MUSTAFA BUKRAT ERYILMAZ - 1 yıl Önce

İnsanın en büyük yolculuğu yine kendinedir...