Sivil Toplum Kuruluşları-Örgütleri son yıllarda ülkemiz içerisinde önemlerini giderek artırdılar. Toplumun ihtiyaç ve beklentilerini yönetimlere aktarmada bir köprü görevini üstlenen STK’larda devletin kurumlarının kendini modernize ettiği zaman içerisinde kendilerini modernize etmelidir. Bu gün Milli Eğitim, Sağlık ve Sosyal Güvenlik alanında ki yeni yapılanmalara paralel olarak STK’larda kendilerini yenilemedir.

Ulusal platformdaki STK birlikteliklerini genelde ya mesleki ya da bazı ideolojik birikimlerin işçi, memur vb. örgütlenmeleri adı altında bir araya geldiklerini görüyoruz. Yerel bazda ise hemşericilik kavramı ile birlikte STK oluşumları göze çarpmakta. Gümüşhane ölçeğinde il içinde ve il dışında bir çok dernek vb. STK, Platform ve bu platformların temsilcileri bulunmakta. Her işte olduğu gibi temsilcilik noktasında da temsilcilik özellikleri büyük önem taşımakta. Gümüşhane merkezine baktığımızda bir GİK-DER oluşumunu  görüyoruz. Şehrin sorunlarıyla ilgilenen ve de çözüm önerileri sunan bir STK. Aynı zamanda Gümüşhane’deki diğer STK’larıda hareke geçiren bir STK. Gümüşhane dışında İstanbul’a bakıyoruz bizim gözümüze Harşit Platformu, GİYAD ve her Gümüşhane oluşumunda büyük bir samimiyet ve özverili çalışmalar ile Sn. Yüksel YALÇIN  göze çarpıyor.

Birçok dernek ve başkanı var. Şöyle bir baktığımızda ne kadarı ile Gümüşhane adını temsil edebiliyoruz. Buraya dikkat buyuralım: Gümüşhane adını kullanarak, STK oluşumu üzerinden çıkar hesabı yapanlar, siyasete alet edenler, rant sağlayanlar Gümüşhane’nin yüz karası olmakla birlikte Gümüşhane adını da karartıcıdırlar.

Peki bir STK Başkanı nasıl olmalı hele de Gümüşhane adını temsil eden STK Başkanı: Bir kere öncelikle alçak gönüllü olacak, yüzünden tebessüm eksik olmayacak, dürüst olacak, memleket adını ve memleket insanını kutsal bilecek ve memleket adına halal getirecek iş ve davranışlardan günahtan kaçar gibi kaçacak. İşte böyle bir başkan olursanız siz başkanlığı bıraksanız da hemşerileriniz sizi bırakmaz, teveccüh size doğru akar kimsede çıkıp bu adam bu işi koltuk işine çevirdi demez.

Siz dernek başkanı seçilebilmek için Gümüşhaneli olmayan kişileri hile hurda ile derneğe üye gösterirseniz, inşaatınızda çalıştırdığınız ameleleri oy vermek için genel kurula götürürseniz, hem sonra karşı liste çıkarsa hazırlık olarak sopalarla adam tutup beklerseniz kısaca siz gönüllere hitap edemeyip, o gönüllerde yer edinemezseniz haliyle istifa ederseniz bir daha seçilemeyeceğinizi bilirsiniz ve bu sebeple de kalabildiğiniz kadar o başkanlıkta kalmaya çalışırsınız. Oysa ki doğru olan davranış Sayın Yüksel YALÇIN’ın bundan önceki zaman içerisinde de GİYAD Başkanlığını bırakması ve yeni arkadaşlara yol açılmasını sağlaması örneğinde olduğu gibi olmalıydı. Bu gün yeninden GİYAD Başkanlığına seçilmiş olması yine onun istediğinde olan bir şey değildi. Eminim ki Sn. YALÇIN başka bir genç arkadaşının, hemşerisinin bu işi devralmasını isterdi ama geçicide olsa bu görevi kabul etmek durumunda kaldı. Yine eminim ki bu gün biri çıkıp dese ki Sn. YALÇIN’a ben başkanlık yapmak istiyorum seve seve bu görevi ona devreder. Sn. Yüksel YALÇIN’ı tanıdığımız kısa zaman diliminde böyle mütevazi bir karakterde olduğuna kanat getirdik. Keşke her başkan bu erdemliliği gösterebilse…

Paylaşmanın asaletini bencilliğin çirkinliğine tercih edenlere selam olsun…

Saygılarımla.