Yeni Zelanda’da 15 Mart 2019 Cuma günü iki camiye faşist saldırıda 50 kişi öldürüldü.
Bu saldırı, kelimenin tam anlamıyla faşist bir saldırıdır. Irkçı milliyetçi faşistlerin son yirmi yılda hedeflerine koydukları her ne kadar Müslümanlar ise de onlar aslında büyük bir insanlık düşmanıdırlar.
Nasıl ki faşistler kinci Dünya Savaşında önce Yahudileri hedeflerine koyup sonra bütün insanlığı yok etmek için savaş çıkarttılar. Bugün de sanki aynı filmi ikinci kez izliyoruz. Değişen bir şey yok. Sadece bu sefer Yahudilerin yerine Müslümanlar koyuldu.
Çünkü faşistler ırkçıdırlar. Beyaz ırkın üstünlüğünü savunurlar. Diğer ırklara düşmandırlar.
ŞİMDİ MÜSLÜMANLAR ÖTEKİLEŞTİRİLİYOR
Faşizmin her zaman bir ötekisi, günah keçisi olmuştur. Bu öteki; İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudilerdi. Faşist Hitler sadece 6 milyon Yahudi’yi fırınlamadı. Çıkarttığı dünya savaşı ile 50 milyon insanın ölümüne neden oldu.
Soğuk Savaş yıllarında faşistlerin ötekisi, boy hedefi; komünistlerdi. Duvar yıkıldıktan sonra yeni hedefi kendileri yarattılar. “Kızıl tehlike bitti şimdi sırada yeşil tehlike var,” dediler. Önce İslam’ı terör ve şiddet ile ilişkilendirmek için Işid, El Kaide gibi terör örgütlerinin piyasaya sürülmesi sizce bir tesadüf müdür? Böylece kendilerince yeni bir öteki yarattılar. Bu öteki Müslümanlardı. Fakat işin özünde Mustafa Balbay’ın belirttiği gibi asıl düşman İslamofobi değil “İnsanofobidir.” (1) Çünkü onlar, insanlık ve medeniyet düşmanıdırlar.
PASTORUN SÖZÜ ÖRNEK ALINMALI
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Pastor Nie Moeller’in şu sözü kulağımızda küpe olmalıdır:
“Faşistler, Önce Yahudiler için geldiler,
Sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben Yahudi değildim.
Sonra komünistler için geldiler,
Ben yine sesimi çıkarmadım.
Çünkü ben komünist de değildim.
Sonra sendikacılar için geldiler,
Sendikacı olmadığım için yine sesimi çıkarmadım.
Sonra benim için geldiler.
Fakat ses çıkaracak kimse kalmamıştı.”
Öyleyse insanlar tek tek ya da gruplar halinde heder edilmeden barış ve demokrasi platformunda birleşmelidir.
Faşistlerin amacı; savaştır, şiddettir, terör ve öldürmedir.
Onun için bu faşistler demokrasiyle iktidara gelseler de demokrasiye düşmandırlar. Bunun en somut örneği faşist Hitler’dir.
Bunlar (AB) Avrupa Birliğine ve Türkiye’nin AB’ye alınmasın kesin karşıdırlar.
Mehmet Ocaktan’ın (2) da belirttiği gibi “Bu faşist belanın müsebbibi azgın popülizmdir.”
Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi bu faşistlerde ezeli bir Türk düşmanlığı vardır. Türkleri Avrupa’dan çıkartmak hedefleridir.
FAŞİZME KARŞI NE YAPMALI
Faşizme karşı en geniş bir demokrasi cephesi kurmalıyız. Bunun için dünyadaki bütün sosyal demokratlar, liberal demokratlar ve muhafazakar demokratları bu popülist, ırkçı, faşist hareketlere karşı birlik ve dayanışma içinde olmalıyız.
Bunun yanında dünyadaki bütün bu ırkçı, popülist gelişmeleri anında izlemeliyiz. Bu cümleden olarak İtalya’da kurulmak istenen ırkçı üniversite haberini ne yazık ki Türk basınında okuyamadım. Gözden kaçırmış olabilirim diye googl’a sordum ama oradan da bir haber çıkmadı.
Dünyanın bütün demokratları, yeni bir sınavdan geçiyoruz. Çok uyanık ve dikkatli olmalıyız. Faşizme karşı demokrasi cephesinde birleşmeliyiz, diye düşünüyorum..
Bekir Cebeci
Eski Güney Hollanda Eyalet Milletvekili
Trabzon 18 Mart 2019
E-mail: info@bekircebeci.com
GSM: 0541 371 6723
Kaynakça:
- Cumhuriyet gazetesi, 17 Mart 2019 Mustafa Balbay’ın İnsanofobi! Yazısı.
- Karar gazetesi, 17 Mart 2019 Mehmet Ocaktan’ın “Bu faşist belanın müsebbibi azgın popülizmdir” yazısı.