Özgün: Gençlerimiz geleceğimiz

AK Parti Gümüşhane Belediye Başkan aday adayı Yusuf Özgün, Yeni Gümüşhane Vizyonunun Üniversite ve Gençlik başlıklarını anlattı. 

Özgün: Gençlerimiz geleceğimiz

Üniversitenin şehir için siyasal, sosyal ve ekonomik anlamda çok değerli olduğunu kaydeden Özgün, Gümüşhane’nin geleceğini inşa etmek için çıktıkları yolda, bu hedefin hayata geçirilmesinde genç nüfusun başat unsur olduğunu söyledi.

Gümüşhane Üniversitesi ile birlikte kentin öğrenci ve üniversite şehri hüviyetine kavuştuğunu dile getiren Özgün, “Bu sadece üniversitenin fiziki varlığıyla sınırlı değildir. Üniversite ile birlikte akademik, kültürel ve sanatsal bir dinamizm kazanılarak hem Üniversitemizin marka değerini arttırmak hem şehrimizin üniversite şehri olma niteliğine katkı sunmak, hem de ve daha önemlisi de oluşacak bu atmosferden beslenecek şehrimizin çocuklarına ve gençlerine yeni pencereler açmak mümkün olmaktadır. Bu üniversite ve şehir ilişkisine dair genel vizyonumuzun bir özeti gibidir” dedi.

“Bireysel Değil Kurumsal İlişkiler Önceliğimiz”

Üniversite ile Belediye arasında bu vizyona yönelik kurumsal bağlara ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapan Özgün, “Mevcut durumda kişisel ilişkilerle giden bir yaklaşım var. Açıkçası üniversitenin etkisini şehrimizde, gelen öğrencinin oluşturduğu ticari sirkülasyon haricinde görmek de zor. Bu durumu düzeltmenin birincil unsurları üniversite ve belediyedir. Biz öğrenciler ile onların talep, sorun ve önerilerini, çözüm odaklı olarak birlikte değerlendireceğimiz bir temsil platformu kurmak istiyoruz. Üniversitemiz ile işbirliği yaparak öğrenci konseyleri gibi oluşumlarla kurumsal ilişkiyi tesis edeceğiz. Diğer taraftan da Üniversite yönetimimizle, ayrı kurumlar olarak değil sanki tek bir kurummuşuz ve tek bir akla sahipmişiz gibi Üniversite-Kent bütünleşmesine dair ortak gündemimizi oluşturmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

“Hedefimiz; Akademik, Sosyal, Kültürel ve Sanatsal Aktivelerin Sürdürülebilir Olmasıdır”

Gümüşhane’yi yılın 365 günü, akademik, sosyal, kültürel ve sanatsal aktivelerle yaşayan, nefes alan bir şehir haline getirmeyi ve bunu sürdürülebilir kılmayı hedeflediklerini aktaran Özgün, “Günübirlik programlamalar ya da planlamalarla değil, sene içine yayılan, takvimli ve herkesin önceden haberdar olabildiği, dar bir çevreye değil toplumumuzun genç yaşlı fark etmeksizin ilgili her bireyine hitap eden bir performansın içine gireceğiz. Temasının Üniversitemiz ve ilgili kurumlarımızla istişarelerle belirlendiği, belirli alanlara odaklanılan seminer programları, kültürel etkinlikler, sanatsal eğitim ve sergi programları, akademik çalıştay ve sempozyumlarla bir kültür şehri inşa edeceğiz. Bütün bu etkinlikler artık Belediyenin kurumsal kimliğinin içinde olağan bir hizmeti ve senede birkaç güne sıkışmış değil her zaman aktif var olan bir çalışma düsturunun parçası olacak” ifadelerini kullandı. 

Mevcut durumda Gümüşhane’de bu faaliyet alanlarına dair eksikliklerin görüldüğüne dikkat çeken Özgün, “Bugün yabancı dil öğrenmek isteyen bir gencimiz, Arapça olur, İngilizce olur ya da başka diller olur, bu arzusunu gerçekleştirebileceği bir kurumsal muhatabı yok. Bir sanatsal merakı olan bir gencimiz, özellikle iletişim çağında kolay bir şekilde merakın kazanıldığı bir zamanda, şehrimizde kendisine yatırım yapacağı bir ortam yok. Ya da tarih, edebiyat, ilahiyat, felsefe gibi milli ve kültürel kimliğimizin inşa edildiği disiplinlere ilgisi olan bir gencimiz, birikimini arttıracağı ve ona yeni ufuklar açacak bir sosyal çevre bulması çok zor. Bu nitelikte insanlar Gümüşhane’mizde yok mu, tabii ki var. İşte biz onlarla, bu gençlerimizi, insanlarımızı bir araya getireceğiz” dedi. 

“Ahlaki Erozyonun Çözümü; Kültür, Sanat, Bilgi, Milli ve Manevi Değerlerdedir”

Şehrin üniversite kenti olması sonrası birçok alanda sorunların da ortaya çıktığını anlatan Özgün, “Bunlardan en çok dile gelen “Ahlaki erozyon” söylemidir. Bilinmelidir ki, sanatla, kültürle ve bilgiyle süslenmeyen, milli ve manevi değerlere hassasiyet gösterilmeyen şehirler ruhunu kaybeder. Sanatla, kültürle ve bilgiyle tanışmayan insanlar iyi ve güzel olan erdemlerinden mahrum kalır. Herkes “ Ahlaki erozyon” konusunda tespitte bulunuyor. Ancak önemli olan çözümü konuşmaktır. Sorumluluk sahiplerinin reçete sunmaları ve bunu uygulamalarıdır.  Biz gençlerimize kültürel, sosyal ve sanatsal beceriler kazandıramazsak; onlara insan aklının ve yaratıcılığının hazzını tattırmazsak ya da insan olmanın ayrıcalıklı halini yaşatmazsak, ahlaki erozyon da kaçınılmaz olur. Ahlak dediğimiz, sadece gündelik davranış kalıpları ile alakalı bir kavram değildir, en başta ahlak, insanın insanca yaşama iradesi ile kendisiyle, çevresiyle ve Allah’la (cc) kurmaya çalıştığı irtibatın, onda oluşturduğu halin adıdır. Medeniyetimizin kadim mirasında, bu vazifeyi sosyal hayatta var olan tekkeler görürdü, orada sanat da vardı, kültür de vardı ve insan aklının ürünü düşüncenin de en estetik hali de vardı. Mevlana Celaleddin Rumi, Şeyh Galip gibi gönül dünyamızın sultanları, çok yönlü ve katmanlı bir kültürel dünyanın ürünüydüler. Bugün de bu imkana sahip olmamak için önümüzde hiçbir engel yok. Biz bu mirasın bize yüklediği sorumlulukla, gençlerimize, çocuklarımıza ve hemşerilerimize yaklaşarak onlara ferah bir atmosfer sunmak istiyoruz” diye konuştu.

“Gençlerimizin Gümüşhane’yle Bağ Kurması İçin Güzelliklerimizi Deneyimlemelerini  Sağlayacağız”

Gümüşhane’nin muhteşem güzelliklerinin gençler ile buluşturulması gerektiğinin altını çizen Özgün, “Coğrafyamızın muhteşem güzellikleri var. Ancak bu güzelliklerden gençlerimizin yeterince faydalandığını söylemek zor.  Kaç çocuğumuz örümcek ormanlarının ihtişamını gördü ya da kaç gencimiz Kelkit vadisinin mümbit coğrafyasında memleketini tanıdı? Veya kaç gencimiz Artabel’deki şehitlerimizin hikâyesini yerinde dinleyebildi? Üniversitemiz ve şehrimizde kurulan birkaç kulübümüz üzerinden gerçekleştirilen bu faaliyetlerin sınırlı sayıda insanımıza ulaştığı bir gerçek.  Bir diğer gerçek ise; Coğrafyasına ve kültürüne uzak yetişen insanımızın yaşadığı şehre karşı aidiyet duygusu besleyemeyeceğidir. Bugün Çanakkale’yi görmeyen, Afyon Kocatepe’den yoksun kalan bir çocukta milli hisleri uyandırmak nasıl mümkün olamıyor ise Gümüşhane’nin güzelliklerini deneyimlemeyen gençlerin de kentle bağ kurması beklenemez. İşte biz önce bütün bu dediğim hususlarda aksiyona geçeceğiz, gençlerimize dokunacağız ve onlara yaşadıkları şehirle gurur duymayı öğreteceğiz. Sonrasında kazandıkları meziyetlerle en üsttün ahlaki vasıflarla Gümüşhanelinin adından her yerde söz ettireceğiz. Bu gayretlerimiz kesinlikle bir seçim vaadi olağanlığı içerisinde değerlendirilmemelidir. Meselemiz samimiyetle, muhabbetle ve donanımlı bir şekilde bu şehrin gönlü güzel insanlarına hizmet etmektir” ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER