MAĞDUR YEŞİL KARTLILARA KIRMIZI KART!

Yılbaşından itibaren 5510 sayılı  “kişilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları durumunda ise oluşan harcamaların finansmanını sağlayan sigorta” olarak tanımlanan Genel Sağlık Sigortası yasası, uygulama esasları bakımından yeni bir döneme girildiğini göstermektedir.

Bu kapsamda hiçbir sosyal güvenlik kurumunun sağlık yardımlarından yararlanmayan  kişilerin gelir tespiti yapılarak yapılan bu tespite göre sağlık yardımları ya Devlet tarafından karşılanacak bu kişilere yeşil kart verilecek ya da tespit edilen gelir durumuna göre kişiler Genel Sağlık Sigortası primi ödeyeceklerdir hususu artık hepimizin malumudur…

Diğer bir ifade ile 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren artık herkes sosyal güvenlik şemsiyesi altına girmiş bulunmakta ve hiç kimse ben devletin sağlık güvencesini istemiyorum deme hakkına sahip bulunmamaktadır.

Yasada “aynı hane içinde gelir tespitine esas alınan aile bireylerinden; genel sağlık sigortalısı ya da bunların bakmakla yükümlü olduğu kişi durumunda olmayan diğer aile bireyleri ayrı bir prim ödeme yükümlüsü genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilir ve varsa bunların bakmakla yükümlü oldukları diğer aile bireyleri de bakmakla yükümlü olunan kişi olarak genel sağlık sigortasından yararlanır.” denilmektedir.

Gelir tespiti için 29 Şubat son gün. Bu günden sonra uygulama tamamen hayata geçmiş olacaktır. Bazı suistimallerin önüne geçilmesi yasanın olumlu taraflarını ortaya koyarken bir takım eksikliklerde bu haktan asıl yararlanması gereken hak sahiplerini mağdur etmektedir. Yasa 18 yaş altındaki çocukları tamamen güvence altına alırken evli fakat kocasından ayrı yaşamak durumunda olan kadınlarımızı atlamaktadır.

Türk toplum yapısını dikkate aldığımızda bu tür hadiseleri maalesef ki sıkça görebilmekteyiz. Evini terk eden ev halkının geçim işleri ile uğraşmayan bir koca, baba nüfus adres sisteminde aynı hanede görülmekte ve gelir getirici potansiyel olarak görülmektedir. Haliyle mağdur olan kadın evli kaldığı sürece ( ki bu durumdaki kocaların boşanma hususuna bakışı da çokta olumlu değildir) bu sıkıntısını giderecek yasal mercilere başvuruda bulunduğunda yasalar önüne çıkmakta bu sefer nasıl çözebiliriz sorusu ile yasanın eksiklikleri giderilmeye çalışılmakta, bürokrasi bu yasal boşlukları çözmek zorunda kalmakta. Konu ile ilgili olarak SGK Genel Müdürlüğü ile yaptığım görüşmede yasal mevzuat çerçevesi içerisinde durumun şimdilik bu şekilde olduğu ancak ilerde düzeltilebileceği yönünde bilgi aldım. Aile ve Sosyal Yardımlaşma Bakanlığı’nın kendisinin de merkezinde olduğu bu hususta ileriye dönük olarak bu konuda çalışmalar yapmalarını bekliyoruz.8 mart Dünya kadınlar gününde Türkiye’de ki kadınlara verilecek en güzel hediyelerden birisi de çok kabul görür mü bilinmez ama bu yasadaki bu mağduriyetin düzeltilmesi olacaktır. Hatta bu fikirlerimizi 8 Mart gelmeden Aileden sorumlu sayın bakanımıza da iletmeyi düşünüyoruz.

Anadolu coğrafyası üzerinde yaşayıp ta haksızlığa uğrayan kadın neredeyse yok gibidir. Bu da bu coğrafyada yaşayan biz erkeklerin marifetinden başka bir şey değildir. Dini açıdan bile bakıldığında Allah’ın bir emaneti olarak görülen (ki emanete hıyanetlik olmaz ) kadınlarımıza hıyanetlik edenleri hukuk kuralları çerçevesinde eksik çıkarılan yasalarımızla da koruyamıyorsak onları yeşil karttan da mahrum bırakabiliyorsak asıl kırmızı kartı görmesi gereken kim, kimler?

Saygılarımla…
YORUM EKLE