“Oğlum; bu sana olan sevgimin, şefkatimin ve gururumun mektubudur. İyice okumalısın. İçinde, hasretim var özlemlerim var ve gururum var.

Senden ikinci kez ayrılıyorum.

Üniversiteye de gittiğin de hasretini yaşamıştım. Ancak bu kez yaşadığım duygularım daha yoğun, daha gururlu, daha duygusal…

Çünkü vatan toprağı korunmak ister, nöbet ister, savunma ister sen şimdi askersin ve peygamber ocağındasın oğlum.

Bu birkaç haftalığına  tatil yapmaya, kısa süreliğine ana evinden ayrılmaya ya da  şöyle bir dolaşım diyerek Ankara’yı gezmeye  benzemez oğlum.Zor ki ne zor..Volkan oldun şimdiden bağrımda..Belki de çok naif yetiştiğin için mi? Bilemedim..

Küçükken kucağımda masum ve savunmasız iki ninni ile uyuyordun.

Şeker mi şekerdin. Dünya tatlısı, simsiyah saçların ve de gözlerin vardı. Tombul mu tombul hele yanağında ki gamze her güldüğünde belirginleşiyordu. Bu tarif ettiğim bebek sendin 

Ve büyüdün okullara gittin..Hukuk Fakültesini bitirdin. Başarılı oldukça mutluluğumuz katlanarak büyüdü.

Senden 5,5 yaş büyük ablan ve sen. İkinizle de inanılmaz mutluyuz. İkinizde harika çocuksunuz. İkinizin de meslek hayatında milletimize ve devletimize inanılmaz hizmetiniz olacağından hiç şüphem yok.

Memuriyetim süresince, müthiş bir özveriyle çalışmıştım. Amacımız devletimize laikiyle hizmet etmekti. Bir lokma ekmeğin kursağımızdan helalince geçirmenin mücadelesindeydik babanla ikimiz...

Ve işte oğlum büyüdü ve çakı gibi asker oldu. 

Sen ve diğer ana kuzularının sayesinde bizlerin gece uykuları bölünmüyor.

Hiç korkusuz atıyoruz adımlarımızı sokaklar da. Seninle ve silah arkadaşlarınla nasıl gururlanmayız ki oğlum. Sen ki; bir zamanlar Çanakkale' de, Kurtuluş Savaşın da yılarca vatanı uğruna düşmanla çarpışmış ve gazilik unvanını almış Mustafa Kemal Atatürk’ün ve de İbrahim Çavuş'un askerisin.

Unutma! Bu kutsal vatanı onlar bize emanet etti. Bu emanete sahip çıkmak senin ve tüm evlatlarımızın görevidir. Sen şimdi bu görevdesin. Ben annen olarak eminim ki bu görevi canla başla yerine getiriyorsun. Can oğlum beni en çok gururlandıran senin bu göreve isteyerek severek coşarak ve koşarak gitmendi. Babanla ben seninle ne kadar iftihar etsek azdır oğlum. 

Bana diyorlar ki asker annesi de oldun.Evet alnım ak, gönlüm pak ve oğlumla gururluyum her anlamda yaradana şükrediyorum verdiği için sen gibi bir evladı bana...

Yemin merasimini heyecanla bekliyorum. İçinde bulunduğumuz korona pandemisi inşallah engel olmaz ise seni ve asker arkadaşlarını ve komutanlarını selamlamak için.

Yüreğimde gururumla taşıdığım oğluma çimenin ve yaprağın yeşili ne de yakışmıştır. 

Biliyor musun? Sen asker ocağına gideli ne salçalı makarna pişiyor, ne pizza yapılıyor ne de yayla çorbası. Ne zaman ki terhis olup geleceksin hepsini tek tek sofraya dizeceğim. 

Şimdi sen soruyorsun bana anne nasılsın ne var ne yok ne istiyorsun diye ben de diyorum ki oğlum sen sağ olsilah arkadaşların ve komutanların sağ olsun. taşıyla toprağıyla vatan sağ olsun. Daha başka ne isteyim ki, 

Sen benim oğlumsun Unutma!  Yüreğinde ve beyninde kötü düşüncelere asla yer verme! Koyun koyuna yattığınız arkadaşlarınla iyi diyaloglarda ol. Başın hep dik olsun! Vatanın bölünmezliği ve bütünlüğü için orda olduğunu unutma! Yediğin her lokmayı hak et...

Ne mutlu sana sen bir askersin ben de bir asker annesiyim sayende...

Unutma ki orda, annesiz, babasız kimsesiz asker arkadaşların da var. Bir bekleyeni, bir özleyeni olmayanlar da var orda..Bu vatan senden ve onlardan çok şeyler bekliyor oğlum, unutmayın.

Koğuş arkadaşlarını da şahsında bir anneleri gibi ve seni oğlum özlemle kocaman öpüyorum. Ve sizlerin önünde bu vatanın bir evladı olarak saygılarımla eğiliyorum.

.Manisa/ Alaşehir

Allaha emanet olunuz ana kuzuları...

05.11.2020

Sağlıcakla ve mutlulukla kalın.

ANNEN

Hakime ZAL