METAL TAVSİYE

Etraflı şekilde bir düşünelim ve sonra karar verilim derim ben. Niye  mi ?


Altın tarihsel dönemin en stratejik metalidir ve halen de metalik elementler liginde üst sıralardaki yerini korumaktadır. Tüm ülkeler ve gizli örgütlenmelerin akıl bakiyesi içinde bulunan ve üzerine sayısız oyunlar kurulan, uğrunda canlar dahi feda edilecek bir değerdir.


Düşünün; olası altın cevher potansiyeli yüksek bir şehirde yaşıyorsunuz. Sosyal yaşantı içinde kamuoyu tarafından sürekli olarak bu altın potansiyelinin özel sektör eliyle farklı ideolojilere veya sermayelere, geçmişten günümüze hizmet ettirildiği düşünülmekte ve gün itibari ile bunun somut örnekleri de ortaya koyulmakta. Artık hem geçmiş hem de günümüz dönemlerinden ciddi tecrübeleriniz mevcut durumda. O veya bu şekilde bu metal potansiyeliniz, yaşadığınız coğrafya da sosyal ve ekonomik yönden istediğiniz etki ve katkıyı bir türlü sağlayamamış ve bunun gibi birçok sorular ve sorunlar yumağı ise devam edip gelmiş durumda…


E o zaman! Bu altın potansiyelini tam olarak millileştirmenin zamanı değil midir? Bu potansiyel, eğer hukuksal açıdan da mümkünse, ilde bununla ilgili kamu kuruluşuna devir edilemez mi?


Tabi ki burada şunu sorabilirsiniz, memleketin evlatlarında bu altın potansiyelini işletecek yetenek ve kapasitede var mıdır? Eğer 2000-2005 yıllarında olsak hayır yoktur derim ama yıl 2016 itibari ile bu sorunun net cevabı EVET vardır. Neden mi evet; An itibari ile Gümüşhane’nin yetenekli ve zanaatkar evlatları artık koca bir madeni işletecek bilgi ve beceriye sahiptirler. Bugün, Arabistan da, Afrika da, Türki Cumhuriyetler de ve memleketin dört bir köşesinde Gümüşhane’nin öz evlatları oldukça yetenekli ve başarılı birer madencidir. Onlar tesisci, açık ocakçı, kapalı ocakçı yani cevher işleme ve üretimde görev alabilecek yerüstü ve yeraltıcı, delme ve patlatmacı, elektrikçi, mekanikçi, bakımcı, satın almacı, insan kaynakçı, laborant, topograf, şef, mühendis, müdür vs. vs. vs. dir.  


İşte bu sebeple ve mümkünse, kamulaştırılabilecek altın potansiyeli, hizmet alımı,  sözleşmeli vb. gibi istihdam edilebilecek personel ile çok rahatlıkla özel teşebbüslerde olduğu gibi yakın süreçte üretime bile geçebilecektir. Denenmesi elzemdir. Farklı açılardan devlet üzerine yük gibi görünse de bu tür işletmelerde cevher kazanımı ve bunun katma değere dönüşümü açısından bakılınca, bir personelin şehre ve ülkesine olan katkısı, kazandığı maaşın belki yüzlerce katı şeklinde olacaktır. Bir ikincisi ise denese ne kaybedilebilir ki! istenilen olmasa bile hiç değilse cevher olduğu yerde şehrin, ülkenin öz malı olarak yine toprak altında kalacaktır. Birde sosyal açıdan bakarsanız bu duruma; devletin o şefkatli, korumacı elini ve denetleme gücünü hisseden personel, iş güvenliği ve yüksek çevre performansını işinin en değerli parçası olarak görecektir. Bu, katma değere uzanan yolda sosyal onayın tamamlanması anlamlı oldukça emin bir adım olacaktır. Üzerine vurgulayarak tekrarlıyorum Altın madenini millileştirmenin tam zamanıdır. Bakın, diğer metal ve türevi ürünlerden bahsetmiyorum bu tip cevherler her daim özel veya kamu tarafından işletilebilir. Ama altın, hiçbir kimsenin eline bırakılamayacak kadar kıymeti olan bu memleketin öz değeridir.


Burada küçük bir hatırata yer vermek isterim. Yıllarca önce il dışında katıldığım bir etkinlikte, ilin maden potansiyelini anlatırken, yanına gelen bir beyefendi bana  “sen hacıemin mahallesini ve bu adın nerden geldiğini bilir misin?” diye sordu. Ben hayır deyince aynen şunları anlatı “ Osmanlı zamanında padişahın eminleri vardı ve bu eminler Gümüşhane ilinde madenlerden çıkan altın ve gümüş cevherinin ve bunların darphanede paraya dönüşümlerinin hesabını kitabını tutarlardı, bunların hacca gidip gelenlerine de Hacıemin denilirdi ve şuan Hacıemin diye bildiğin mahallede yaşarlardı” dedi. Bir rivayette olsa, ceddin tecrübesi, kafalarda sanki şöyle bir yanıt oluşturuyor.

Gün itibari ile Gümüşhane’nin her mahallesinde her sokağında her caddesinde Şehrin eminleri buradadır. Bu sebeple altının, bugün emanet edilip işletileceği eller, devlet, dolaylı olarak ise millet yani hanenin öz evlatlarıdır.

YORUM EKLE