NEDEN BARIŞ PINARI?

Suriye'nin kuzeyini terörden temizleyecek harekâtın adı özellikle seçildi ve bölgenin anlamına uygun bir isim olarak düşünüldü. Hem Türkiye'nin harekât amacına hem de bölgedeki coğrafi yapıya vurgu yapılmış oldu.

Peki Barış Pınarı Harekatı'nın amacı nedir? Harekât, ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin terörle mücadeleye yönelik Meşru Müdafaa Hakkı çerçevesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edilmektedir.

Fırat Kalkanı Harekâtı ve Zeytin Dalı Harekâtı’nda olduğu gibi, harekâtın planlama ve icrasında sadece teröristler ile bunlara ait barınak, sığınak, mevzii, silah, araç ve gereçler hedef alınmakta, sivil-masum kişilerin ve harekât bölgesindeki tarihi, kültürel, dini yapılar, altyapı tesisleri ile bölgede bulunması muhtemel dost ve müttefik ülke unsurlarının zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyet gösterilmektedir. 

Hudutlarımızın güvenliğini sağlamak, sınırlarımızın güneyinde bir terör koridoru oluşturulmasını engellemek, DEAŞ ve PKK/KCK/PYD-YPG başta olmak üzere milli güvenliğimize tehdit oluşturan terör örgütleri ve teröristleri etkisiz hale getirmek, yerinden edilmiş Suriyelilerin evlerine ve topraklarına dönüşleri için uygun şartları sağlamak maksadıyla Barış Pınarı Harekâtı 9 Ekim günü saat 16.00’da uygulanmaya başlamıştır.

Harekâtın adı neden Barış Pınarı? Ayn el Arab, Resulayn, Ayn İsa ya da Türkçe karşılıkları ile Arap Pınarı, Pınarbaşı, İsa Pınarı. Bölge tam bir pınarlar coğrafyası. Harekâtın adı da bu yüzden özel seçildi. Sınırdaki birçok yerin adında "pınar" kelimesi var. Bölgeye barış getirecek olan harekâtın ismine bölgedeki "pınar"lar ilham oldu.

Bölgede Başpınar var ismi Resulayn, Aynülisa İsa'nın pınarı var, Ayn el Arap denilen bu bölgede Arapça tekerlemeler de var. Zehap du Ayn el Arap. Şunu söylüyor ben pınarlar bölgesine geldim ne Arap gördüm ne pınar gördüm bu tekerleme tam anlamı ile bugünleri anlatıyor.

Bu bölgenin tamamen terörden arındırılması adına başlanılan bu harekatı ülkemizde yaşayan herkes, bazı marjinal guruplar hariç olmak üzere destekledi. Destek vermeye de devam ediyorlar.

Uluslararası arenada operasyona karşı tepkiler bilindik tarzdan. Bizim terörist dediğimiz guruplara müttefiklerimiz bu güne kadar net bir şekilde terörist demedi, diyemedi. Diyemezler bu terörist gurupların ortaya çıkmalarında onların parmağı var da ondan.. Alttan alta kurulmaları gelişmeleri için her türlü desteği verenler bu gün ortaya çıkıp da onları terörist diye kınayamazlar.

Türkiye'nin operasyonunun başlamasının ardından Finlandiya, Norveç, Fransa ve Almanya Türkiye'ye askeri ihracatı askıya almış, İsveç de bu yaptırımın AB çapında uygulanması önerisinde bulunmuş. AB'nin Türkiye'ye silah ambargosu uygulaması yönünde Almanya, Fransa, İspanya ve Avusturya'nın baskıları sonuç vermedi. Türkiye'ye silah satışının yasaklanması yönünde ortak bir uzlaşıya varılamadı. AB, bütün bölgenin istikrarını ve güvenliğini ciddi bir şekilde bozacağı, daha fazla sivillerin yerinden edilmesine sebep olacağı nedeni ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki askeri eylemi kınıyor. Bunu diyenler milyonlarca Suriyeli yurtlarından çıkartılırken nerede idiler? Suriyeliler zaten yerlerinden yurtlarından edilmişler. Bu gün milyonlarca Suriyeli yerlerinden yurtlarından uzaklarda mülteci şeklinde yaşam mücadelesi veriyor. Kendi kapılarına gelen Suriyeli vatandaşları duvarlar örerek ülkelerine sokmayanlar bize insanlık dersi veriyor. Hadi oradan sizler kim oluyorsunuz da kadim bir medeniyetin evlatlarına insanlık dersi vereceksiniz?

Bütün engellemelere rağmen bu harekât devam edecek. O bölge terörden arındırılarak sahiplerine teslim edilecek. Bizler birileri gibi herhangi bir doğal kaynağı sömürmek adına o bölgede değiliz. Biz insanlık adına insaniyet adına o bölgedeyiz. Bölgeye Allah’ın izniyle barışı getireceğiz.

Bu aziz millet, güvenlik güçlerimize her türlü desteğini verdi, vermeye de devam ediyor.

Dualarımız sizinle “Vatanın Aziz Evlatları” ayağınıza taş değmesin. Rabbim sizi korusun.

YORUM EKLE