(Emekli Milli Eğitim Müdürü-Gazetci yazar)
Öğretmen kökenli gazeteci olarak rahmetli Ahmet Ceylan’ in şahadet haberi inanın içimi çok acıttı.
Gümüşhane- Kelkit İlçesi Öbektaş Beldesi İmam- Hatip Ortaokulunda fen bilgisi öğretmeni olarak çalışıyordu. Ahmet öğretmen.
Okul tatile girince o da her meslektaşı gibi memleketi Samsun ‘a gitmişti. Memleket havası başka oluyor. Ama Ahmet öğretmen bu havayı doyasıya teneffüs edemeden bir kaza sonucu geç yaşta hakka yürüdü.
Öğretmen bu. Gülenle güler ağlayanla ağlar, dertli olanla dertlenir, sorunu olanların sorununu çözmeye çalışır hasılı her şeyi paylaşır. Yardım etmek zaten tutkudur her öğretmen için. Derken piknikte buluştular ablası ve İmam olan eniştesi ile.
Kader deyin ne derseniz deyin. Yaşanan acı olaylar ve uyarılar kaderin önüne geçemiyor.
Geçemiyor ama tedbirle taktir arasında seksen yıl fark olduğu da yeri geldiğinde hatırlatılıyor. Ne olduysa piknik havasında oldu. Enişte imam, serinlenmek için tatlı ve durgun sudan oluşan gölete girince olanların önüne geçilemedi. Boğulma tehlikesi geçiriyor diye enişteyi kurtarayım derken Değerli öğretmen Ahmet Ceylan hayatından oldu.
Sonrası malum aile perişan. Merhum öğretmen, doğum yeri olan Çarşamba İlçesinde gözyaşları arasında toprağa verildi gencecik yaşta.
Bu olayın bir benzeri de Gümüşhane İmam-Hatip Lisesi Matematik öğretmeni iken, (1974) çok sevdiğimiz görev arkadaşımız Meslek dersleri öğretmeni Artvin doğumlu Ahmet Şerif ‘n başına gelmişti
Ahmet Şerif hocamız, seminer çalıştayı için Samsun İlinde bulunduğu sırada o da herkes gibi denize girmişti. Yüzme bilmiş olsa da Karadeniz’in azizliğini bilmiyordu. Nedir bu azizlik derseniz
Anlatayım:
Kıyıdan açılınca sığ olarak bildiğiniz kumsal bir anda kesiliyor, yüzücü ne olduğunu anlamadan bir anda metrelerce derinliği olan dalgalar arasında kaybolup gidiyor. Rahmetli Ahmet Şerif denizin bu puştluğunu nerden bilecek ti. Bilmediği için de hayatından olmuştu.
Çok sevecen ve candan bir arkadaşımızdı. Biz O’na hep Mekke şerifi derdik. Bu anıyı hiç unutamadım. Ahmet Ceylan olayı ise tuzu biberi oldu. Bir grup meslektaşımızla defin törenine katılmıştık. Bilmiyorum rahmetli Ahmet Ceylan’ın defin törenine Gümüşhane’yi temsilen kimse katıldı mı? Değilse bu bir eksikliktir. İl Milli Eğitim Müdürümüz bir görev emri çıkarıp yönetici ve çalıştığı okuldan bir grup öğretmeni aileye başsağlığı için göndermelidir. Bu ve benzeri olaylara yakın ilgisini esirgemediğini bildiğimiz Valimiz Sayın Kamuran Taşbilek buna mutlaka icazet verecektir.
Her iki öğretmenin adlarının benzerlik arz etmesi bir rastlantı olsa da 3. cü Ahmetlerin böylesi eceli- Kazalara kurban gitmemesi en büyük dileğimizdir. Başta şehit öğretmenlerimiz olmak üzere Ahmet ceylan ve Ahmet şerif hocalarımıza ve tüm merhum öğretmenlerimize bu vesile ile yüce Allah’tan rahmet diliyorum.