Eğitimin, temel hak ve özgürlüklerin tecelli etmesi bakımından, gerekse sosyal ve ekonomik hedeflerin gerçekleşmesinde en önemli araçlardan biri olduğunu hepimiz biliyoruz.
Okullarımızın açıldığı şu günlerde 2009 yılı eğitim reformu izleme raporu esas alındığında acil olarak ele alınması gereken “Orta Öğretim ve Eğitimde kalite yükseltilmesi” konularının öncelik arz ettiğini görüyoruz.
(4+4) sürecini tamamlayıp son 4 yıllık orta öğretim için uygulanan sınav sistemi ve adayların istemedikleri halde zorunlu olarak yerleştirildiği okullardaki başarılarının olumlu bir grafik izleyeceğinden şahsen kuşkulu olduğumu belirtmeliyim.
Bu ve benzeri nedenler örneğin “öğretmen başarısını” belirleyen ölçütlerin rafa kaldırıldığı gibi bu tür sakat uygulamalardan vaz geçip temel hak ve özgürlükleri esas alan bir uygulamanın yeni yönetim tarafından gerçekleştirilmesini umutla beklemekteyiz. Birikimli Bakan Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk’un çantasında bir eğitim-öğretim modeli mutlaka olmalı, olduğu da söyleniyor. Buna rağmen geçen hafta başında İstanbul’da yapılan bir toplantıda birçok eğitim uzmanıyla tartışılan konuların özünde “Öğretmen Merkezli” bir eğitim-öğretim modeli üzerinde durulduğu edindiğimiz bilgiler arasında. Milli Eğitim Bakanlığında bütün kadrolar yenilenirken eğitim ve öğretiminde sil baştan yapılması gündeme gelebilir mi? Bekleyip göreceğiz.
Okular açılırken dedik. Bakanından her türlü kademede görev yapan eğitim emekçilerinin yeni ders yılını kutlar başarılar dileriz.