Ara
Gümüşhane
Kapalı
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,3022 %0.32
44,9570 %0.28
4.148,96 % -0,55

OKUMAYA DAİR

YAYINLAMA:
Böyle demiş atalarımız. Konuşmayın dememiş, yazmayın dememiş ama evvela okuyun demiş, okuyun.  Biz ne kadar az okuyoruz oysa.

Okumak mı zor geliyor yoksa okumadan konuşmak mı daha kolayı bilemiyorum. Ama biz pek sever olduk konuşmayı. Bildiğimiz, bilmediğimiz her konu hakkında söyleyecek lafımız var şükür. Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş. Bu söz neresinde kalıyor hayatımızın? Ben oldukça dışında kaldığını düşünenlerdenim.

Hobilerimizin ya da boş zaman etkinlikleri listemizin başında yer alır kitap okumak. Ancak birçok konuda olduğu gibi sözdedir bu da. Gazete bile okumayan bir toplum da olsak, söyleyecek sözümüz vardır. Ve de her daim bahanemiz. Ya yüksek kitap fiyatlarından dem vururuz, ya yorgunluktan ya da zamansızlıktan. Günde ortalama 5 saat televizyon seyreden bir toplumun çektiği zaman sıkıntısı oldukça manidardır. Oysa vazgeçilmezlerimiz olan internet ve televizyon, sundukları cazip olanakların yanında hissizleştiriyor, asosyal bireylere dönüştürüyor bizi.

İstatistiklere göre Türkiye’de her 6 kişiye yılda 1 kitap düşüyor. Ve dahi kitap okuma konusunda birçok Afrika ülkesinin gerisinde kalmış durumdayız. Okuduğumuz kitaplar da ya aşk üzerine ya siyaset. Okumaya, öğrenmeye neden bunca uzaklığımız?

Önyargılarımız, yıkılamayan tabularımız, öfkelerimiz, sevinçlerimiz.. Velhasıl bize dair her şey.. Kitap beki daha iyi bir insan yapmaya yetmez bizi. Ama neye yarar sorgulanmadan yaşanmış bir hayat. Sorgusuz kabulleniş varsa, itaat ediyor, amenna diyorsak her şeye, iradeden söz edilebilir mi? Bilmeden, anlamadan iradeye sahip çıkılabilir mi?

Hz. Ali; ‘ Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.’ diyorken, okumaya bu kadar kayıtsız kalınabilir mi..?

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *