ÖNCE EĞİTİM

“Çocuklarınızı kendi devriniz için değil, onların devirleri için yetiştiriniz.”
(Hz. Ali)
ÖNCE EĞİTİM
            Yıllar evveli 12 Eylül’ün karanlık ve kanlı gölgesinde gayesi sadece okumak olan Gümüşhaneli çocukların eğitim serüvenini anlattığım “Ekmek Arası Domates” kitabı taraflı tarafsız her kesimden güzel eleştirler almaya devam ederken bir eğitimci olarak önce eğitim diyorum. Ve bu kitabı Gümüşhaneli tüm öğrencilere hediye ediyorum.
            Anne ve babalar çocuklarının durumunu görüşmek üzere okula geldiklerinde ve yahut Gümüşhane’nin değişik mekanlarında konu okuldan öğrenciden açıldığında derin bir ah çekerek “bizim zamanımızda” diye başlayan malum cümleleri kuruyorlar, kuruyoruz.
Bizim zamanımızda biz öğretmeni ne kolay gördüğümüzde önümüzü iliklemeyelim, işi yarıda bırakmayalım, selam vermeyelim. Bizim zamanımızda öğretmeni gördüğümüz zaman kaçardık. Yürüdüğümüz sokağı veya caddeyi değişirdik.
Ya şimdi öğrenci bırakın sokağı okulda öğretmeni saymıyor. Derste saygısızlık dizboyu. Öğretmeni darp ediyor, ukalalık ediyor. Öğretmen elini bile süremiyor.
Dün ve bugünden iki durum tespiti. Hangisi doğru hangisi yanlış. Eskiden;
“Hocam eti senin, kemiği benim, derisi de Türk Hava Kurumu’nun diye başlayan ve pay edilen öğrenci, öğretmen ve veli fotoğrafı vardı. Şimdi hemen herşeyden uzak çocuğunun hangi okulda veya hangi sınıfta olduğunu bile bilemeyen veli profili ile karşı karşıyayız.
Öğrenci kendi istek ve kabiliyetleri doğrultusunda değil anne, baba ve çevre baskısı karşısında okullara yönlendiriliyor ve tabiki sonuç olarak mutsuz bir birey kazanmış oluyoruz. Ebeveyn haklı olarak çocuğunun geleceğini bir an önce belirlemek ister. Ancak unuttuğu bir şey var ki çocuğunun kabiliyeti, ilgi ve beklentileridir. Ve o çocuk istemeyerek okuduğu x veya y okulunda mutsuz ve umutsuz olarak geleceğini heba etmektedir. Yıllar önce dokuz küsur ilköğretim diploma notuyla Trabzon Endüstri Meslek Lisesi Motor Bölümü’nde okuyan ben gibi.
Öğretim bir şekilde okullarımızda veriliyor. Çağın gerektirdiği bilgi, teknoloji ve diğer kavramlar öğrencilere öğretiliyor. Ancak unutulan ve geleceğimizi heba edecek olan bir önemli husus varki o da “eğitim”dir. Çocuğumuz okuyor, çabalıyor ve elbet bir yerlere geliyor. Ancak ahlaki ve insani olarak eğitimden yoksun bırakılan gençlerimiz tamamen heba edilmiş durumdadır.
Ve bu gençlerimiz geleceğimizin yönetimine ve iş hayatına talip olan kesim olduğu için gerisini varın siz düşünün. Öğretimini hasbelkader tamamlayan gençlerimiz eğitim süzgecinden geçmeyince patron olursa işçisine, amir olunca memuruna, eş olunca hanımı ve evladına, esnaf olunca müşterisine, siyasetçi olunca seçmenine ve tüm halkına mobbing uygulayacaktır.
O halde öğretim olmazsa olmazımız ise bu öğretim -ki eğitimle ayağa kalkan bir şehrin bireyi olarak buna kalben inanıyorum- eğitim ile taçlanmadığı sürece bizim yaptığımız havanda su dövme işleminden başka bir şey değildir.
2012-2013 Eğitim ve Öğretim yılımızın tüm ülkemize ve bilhassa Gümüşhane’mize hayırlar, başarılar ve güzellikler getirmesini Cenab-ı Mecla’mdan niyaz ediyorum.
YORUM EKLE