Adalet Eski Bakanı M. Oltan Sungurlu’nun 1990 yılında trafik kazasında kaybettiğimiz kardeşi bilim insanı Ozan Sungurlu için Gazeteci Saygı Öztürk’ün bu günkü yazısından, Prof Dr. Celal Şengör’ün ise geçmişte yazdığı kitabından derlediklerim.
Mekanı cennet olsun.
23 Ağustos 2020 tarihli Saygı Öztürk’ün yazısından.
“Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ozan Sungurlu, ameliyat olmuştu.
Karadeniz'de doğalgaz olup olmadığıyla ilgili 10 kişilik yabancı uzman grubuyla toplantı yapılacaktı.
Sungurlu, doktorlardan erken taburcu edilmesini rica etti.
Doktorlar, istemeye istemeye Sungurlu'nun isteğini yerine getirdi.
Toplantıda, Mehmet Ozan Sungurlu, yabancı uzmanların aksine, sondaj yapıldığında Karadeniz'de doğalgaz bulunacağını, yabancı uzmanlar ise gaz bulunmadığını öne sürüyordu.”
Ağrılar içinde toplantı tamamlandığında, Karadeniz'de doğalgaz aramaları yeniden gündeme geldi.
TPAO yetkilileri, bir trafik kazasında hayatını kaybeden Mehmet Ozan Sungurlu'yu unutmadı ve salona onun adını verdi.
Unutmayan yabancılar da vardı: ABD ve Kanada tarafından Sungurlu'nun adına her yıl ödül veriliyor.
Bugün, doğalgaz bulunduysa, Mehmet Ozan Sungurlu'nun ölümüne direnmesi etkili olmuştu.
Ağabeyi eski Adalet Bakanı Oltan Sungurlu da, uluslararası üne sahip kardeşinin olmasından hep gurur duyuyor.”
Prof Dr Celal Şengör’ün Bir Bilim Adamının Serüveni kitabında Merhum Ozan Sungurlu için yazdıkları.
“Türkiye’ye gelmiş geçmiş üç jeologdan biri”
“Türkiye’de jeoloji bilim potansiyelinin yüzde ellisi o adamla beraber öldü. O kadar büyük adamdı”
“Bugün Türkiye Petrolleri’nde iyi işler yapılabiliyorsa, bu işleri yapanların hepsi Ozan Ağabey’in tezgahından geçmiş çocuklardı”
“ Ozan Ağabeyle araziye gittiğin zaman Mozart’ın senfonisini dinliyormuş gibi olurdun.Hayatında ilk defa gittiği bir arazide, şöyle bir etrafına bakarak kabaca yapının ana hatlarını hemen çıkarabilirdi. Arazinin sorunları nedir, bunu hemen düşünebilen, muazzam bir adamdı.Sırf yetenekti.”
“Müthiş bir hafızası vardı. Beni bir dolaştırdı Güneydoğu’da.Evinde dolaşıyor gibiydik. Bütün Güneydoğu’yu düşün. Maraş’tan başla Bitlis ‘e kadar. Ozan Ağabey bir de hızlı yürürdü, peşinden koşacağım diye dilin bir karış dışarı çıkardı. Elinde sigara, girerdi vadinin içine, eliyle koymuş gibi bulurdu aradığını.”