Televizyonlarda ve Dernek toplantılarında son günlerde bir plaket bolluğu aldı başını gidiyor. Kim kime neye göre plaket veriyor anlamış değilim. Kimisi yapılan güzel çalışmalar için plaket verirken, kimisi ise köyüne hayır işini yapana, kimine de bana göre masrafsız, baştan savma bir ödül verme gibi bir şey oluyor.
Her fırsatta bir yolunu bulup, birbirimizi plaketler ile donatıyoruz.
Toplantılarda ve haber peşinde koştuğumuz ortamlarda görüyoruz,verilen plaketler, neye göre verilir, niçin verilmesi icap etmiştir, alan ne yapmış da bu plakete hak kazanmış ne yapmıştır. Program sunucusu çağırıyor, Sayın M......plaketini almak için buraya çağırıyoruz, onun arkasından, plaketini vermek üzere Sayın S...... buraya çağırıyoruz, alanda, veren de ne için aldığını, verdiğini bilmiyor, topluma da ne yazık ki bir açıklaması da yapılmıyor.
Peki bu Plaketler ne işe yarar? Çalışırken iş yerimizin, emekli olunca evimizin en güzel yerini süsler, mesleğinde başarılı olmuş, ilim irfan sahibi imajını taşımamızı sağlar.
Plaketinde aslında çok ulvi görevi vardır. Vatanına, milletine, devletine, yöresine halkına üstün hizmetler yapan kişilere verilir.
Bir alanda üstün başarı göstermiş olan kişilere ya da önemli bir organizasyonun katılımcılarına verilen manevi değeri yüksek nesne plakettir. Plaketler kimi zaman kurumların adlarına da düzenlenebilir. Genel itibarı ile bir merasim düzenlenerek sahiplerine teslim edilirler.
Bunların maddi bir anlamı yoktur, manevi değeri vardır, parayla pulla ölçülmez, sadece gönüllere girer. Bu manevi ödül gelecek nesillere, torunlara güzel bir örnek olsun diye evlerinin bir köşelerine teşhir ederler. Yani plaket teşekkürü, vefayı, iyi niyeti ve bundan sonra yapılacak işlerin teşvik edilmesine aracı olur.
Plaket bolluğunda, plaket alamayanlar da zaten herkese veriliyor, verilmesinden de kaygı taşımıyor, yani plaket almak ve vermek artık önemsenmiyor.
Çünkü bu bollukta kriter yok, amaç yok, herkese verilen plaketler önemsiz gibi geçiştiriliyor.
Aslında plaket almak çok değerli, onurlu bir iş, maksat spor olsun diye yapılmamalıdır.
Gazeteciyi, televizyoncuyu çağır, plaket verilecek de, masrafsız, coşkulu bir sunum ile Show yaptır, al sene plaket dernekçiliği...
Bu işin düşündürücü yanı, plaketi almak, vermek artık önemsenmiyor gibi bir hava oluşturuluyor.
Bunun önlemi, az, öz, hak edene plakettir. Yoksa bu işin cıvığı çıkar.
Bütün sivil toplum kuruluşlarımıza üstün başarılar.
Selam ve saygılarımla. (Alıntıdır)
ÜSTÜN HİZMET BELGESİ'NE GELİNCE
Kişisel yorumumuza odur ki: Dördüncü paragrafın sonunda yer alan, "üstün hizmetler yapan kişilere verilsin" tümcesinden hareketle İlimiz Belediye Meclisinin aldığı karara dayalı olarak iki kez verilen "ÜSTÜN HİZMET BELGESİNE" bir fiske vurmak istiyorum. Belediye Başkanımızın önerisi üzerine alınan kararla, birincisi YÜCE OTOMOTİV sahibi merhum Orhan Yüce adına oğluna, İkinci ise Futbol Antrenörleri Ziya Doğan ve Ertuğrul Sağlam'a verildi. Noksanımız var ise düzeltiriz.
Gümüşhane'ye hizmet bakımından Sayın Orhan Yüce'nin Belediye'ye bir oto bağışı, Fen Lisesine yaptığı maddi katkı var. Ziya Doğan ve Ertuğrul Sağlam'ın hizmet yönünden Gümüşhane'ye katkısı var mı? yok mu? Onu bilmiyorum. Varsa onu da yazarız. Ancak Türkiye Liglerinde top koşturan takımlarda oyunculukları ve antrenörlükleri var. Bu görevlerin fevkinin fevkinde bulunan hemşerilerimiz var olduğunu çoğumuz biliyoruz. Kendilerine üstün hizmet belgesini veren kişi ve kurumlar bu belgeyi hak edip etmediklerini herhalde bize soracak değiller. Benim bildiğim yapılan işin usule ve fenne uygun olup olmadığıdır.
Bu açıklamalardan sonra şunu sormak istiyorum?
Şehir adına iş yapanlar bu inisiyatiflerini sınırlı kullanmayı yeğlemelidirler. Büyük hizmetlere imza atan bir ilçemizde Üniversite tesisleri olan, Çağrı Merkezinden okullara, okullardan yurtlara, yurtlardan organik tarıma ulaşan hizmet zinciri sahibi hemşehrimiz Sayın Aydın Doğan'a bir belge vermek durumunda kalınırsa bu belgenin adı ne olacak? Üstün hizmet belgesi mi yoksa üstün hizmet madalyası mı? Üstün hizmet belgesini TSK ve bazı kurumlar verebiliyor.
Üstün Hizmet Madalyası kanun gereğince ancak Cumhurbaşkanı tarafından verildiğini biliyorum. Bu sebepledir ki son verilen üstün hizmet belgesi konusunda Belediyemiz daha titiz davranmalı idi. Örnekte olduğu gibi çok daha büyük hizmetler verenler için düzenlenecek belgeye isim bulmada zorlanma durumunda kalınmazdı diye düşünmekteyim. Şahsen duyduğum bu endişeyi değerli okuyucularımız paylaşıp paylaşmamak kendi takdirlerine maruzdur. Amacımız yermek değil. Başkanımız Sayın Canlı'nın hoşgörüsüne sığınarak gözden kaçanları kaçırmamak adına bir hatırlatmada bulunmaktan ibarettir. Hepsi bu kadar.