Geçtiğimiz hafta sonu profesyonel ligler neredeyse şekillendi. Aylardır süren mücadele sonucunda tamamında olmasa da, çoğunda şampiyon olanlarda küme düşenler de belli oldu.
Pazar günü bir çoğuna göre imkânsız olan Play-Off'u, temsilcimiz Gümüşhanespor kelimenin tam anlamıyla söke söke aldı. Söke söke diyorum çünkü kolay değildi. Gurubumuzu şampiyon olarak tamamlayan ve gerçekten çok çok iyi bir ekibi, her iki maçta da yenmek her babayiğidin harcı değil.
Yeni bir yönetim, yeni bir teknik kadro ve yeni oluşturulan bir futbolcu topluluğu ile başladık sezona. Bazen inişli-çıkışlı bir grafik ama genelde istikrarlı bir sezon geçirdik. Son dakikalarda kaybettiğimiz can alıcı puanlara rağmen hedefe ulaşmayı başardık. Hem de şampiyonun, şampiyonluğu kutladığı ve kupasını aldığı bir ortamda bunu gerçekleştirdik.
Bunların hepsi gurur duyulacak ve mutlu olunacak biz dizi etken. Ancak geçtiğimiz Pazar günü Gümüşhane'de gözlerden kaçmayan bir tablo gerçekten düşündürücüydü.
Aynı gün Süper ligde Galatasaray şampiyon olmayı garantiledi. Gümüşhanespor'un maçı 17.30'da, Galatasaray'ın maçı 22.00'da bitti. Yani arada 4 saatten fazla zaman vardı. İşin düşündüren tarafı Gümüşhane'de tek kutlama yapıldı. O da Galatasaray'ın şampi-yonluk kutlamasıydı.
Hemen hepimiz 4 büyük takımdan birinin taraftarıyız. Herkesin de taraftarı olduğu takımın şampiyonluğunu kutlama hakkı mutlaka vardır. Galatasaraylıların şampiyonluklarını kutlamasına asla sözümüz olmaz, olamaz. Ama unuttuğumuz mesele şu; hepimiz Galatasaraylılıktan, Fenerbahçelilikten, Beşiktaşlılıktan, Trabzonsporluluktan önce Gümüşhaneliyiz.
Hâlbuki Pazar gününü futbol bayramına çevirmek için her şey müsaitti. Saat 17.30'da Gümüşhanespor'un önemli başarısını kutlayıp eğlenebilir, akşamda Galatasaray'ın şampiyonluğunu alkışlayabilirdik. Ama olmadı. Bu futbol bayramı fırsatını maalesef elimizin tersiyle iteledik.
Pazartesi günü Yozgat’ta Play-Off başarısını taçlandırmak ve şampiyon olmak için çok önemli bir karşılaşmaya çıkacağız. Merkez ve ilçe belediyelerimiz Pazartesi gününe odaklanmalı. Her belediye bir otobüs kaldırsın. Sezon boyunca taraftar olarak yapamadıklarımızı şimdi yapalım. İhtimalen belediyelere özel firmalardan da otobüs desteği gelecektir.
Tabi otobüslerin bir de dolma meselesi var. Hafta içi olması sebebiyle taraftar sıkıntısı yaşanabilir. Ama gerçek Gümüşhaneli ve futbolsever, bir günlüğüne her türlü zamanını ayırabilir. Eğer bunu da yapamayacaksak bırakın şampiyonluğu, Play-Off bizim neyimize.
Taraftara olan inancımı son saniyeye kadar koruyacağımı belirterek, bizlere bu mutluluğu yaşatan başta kulüp başkanımız Sayın İdris Çimen olmak üzere, Teknik kadromuzu, futbolcularımızı ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.
Siz, size inanmayanlara inat, Play-Off’u şampiyonlukla taçlandırın. Yolunuz açık olsun...
Pazar günü bir çoğuna göre imkânsız olan Play-Off'u, temsilcimiz Gümüşhanespor kelimenin tam anlamıyla söke söke aldı. Söke söke diyorum çünkü kolay değildi. Gurubumuzu şampiyon olarak tamamlayan ve gerçekten çok çok iyi bir ekibi, her iki maçta da yenmek her babayiğidin harcı değil.
Yeni bir yönetim, yeni bir teknik kadro ve yeni oluşturulan bir futbolcu topluluğu ile başladık sezona. Bazen inişli-çıkışlı bir grafik ama genelde istikrarlı bir sezon geçirdik. Son dakikalarda kaybettiğimiz can alıcı puanlara rağmen hedefe ulaşmayı başardık. Hem de şampiyonun, şampiyonluğu kutladığı ve kupasını aldığı bir ortamda bunu gerçekleştirdik.
Bunların hepsi gurur duyulacak ve mutlu olunacak biz dizi etken. Ancak geçtiğimiz Pazar günü Gümüşhane'de gözlerden kaçmayan bir tablo gerçekten düşündürücüydü.
Aynı gün Süper ligde Galatasaray şampiyon olmayı garantiledi. Gümüşhanespor'un maçı 17.30'da, Galatasaray'ın maçı 22.00'da bitti. Yani arada 4 saatten fazla zaman vardı. İşin düşündüren tarafı Gümüşhane'de tek kutlama yapıldı. O da Galatasaray'ın şampi-yonluk kutlamasıydı.
Hemen hepimiz 4 büyük takımdan birinin taraftarıyız. Herkesin de taraftarı olduğu takımın şampiyonluğunu kutlama hakkı mutlaka vardır. Galatasaraylıların şampiyonluklarını kutlamasına asla sözümüz olmaz, olamaz. Ama unuttuğumuz mesele şu; hepimiz Galatasaraylılıktan, Fenerbahçelilikten, Beşiktaşlılıktan, Trabzonsporluluktan önce Gümüşhaneliyiz.
Hâlbuki Pazar gününü futbol bayramına çevirmek için her şey müsaitti. Saat 17.30'da Gümüşhanespor'un önemli başarısını kutlayıp eğlenebilir, akşamda Galatasaray'ın şampiyonluğunu alkışlayabilirdik. Ama olmadı. Bu futbol bayramı fırsatını maalesef elimizin tersiyle iteledik.
Pazartesi günü Yozgat’ta Play-Off başarısını taçlandırmak ve şampiyon olmak için çok önemli bir karşılaşmaya çıkacağız. Merkez ve ilçe belediyelerimiz Pazartesi gününe odaklanmalı. Her belediye bir otobüs kaldırsın. Sezon boyunca taraftar olarak yapamadıklarımızı şimdi yapalım. İhtimalen belediyelere özel firmalardan da otobüs desteği gelecektir.
Tabi otobüslerin bir de dolma meselesi var. Hafta içi olması sebebiyle taraftar sıkıntısı yaşanabilir. Ama gerçek Gümüşhaneli ve futbolsever, bir günlüğüne her türlü zamanını ayırabilir. Eğer bunu da yapamayacaksak bırakın şampiyonluğu, Play-Off bizim neyimize.
Taraftara olan inancımı son saniyeye kadar koruyacağımı belirterek, bizlere bu mutluluğu yaşatan başta kulüp başkanımız Sayın İdris Çimen olmak üzere, Teknik kadromuzu, futbolcularımızı ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.
Siz, size inanmayanlara inat, Play-Off’u şampiyonlukla taçlandırın. Yolunuz açık olsun...
sezai kardeşim sizi gerçekten tebrik ediyorum. sezon boyunca hep destek verdiniz. sizin gibi güzel insanların çoğalması lazım. biz gurbette gümüşhanesporun maçını tv den izlemek için günü iple çekiyoruz fakat gümüşhane deki maçlara bakıyoruz ilgi sıfır. bunun nedenini bilemiyorum ama bütün maçlarını dışarda oynatıp, bir takımın bir şehir için ne kadar önemli olduğunu hissettirmek lazım. ve de iddia ediyorum play off suz bir üst liğe çıkarız. gümüşhane sporumuza şimdiden başarılar diliyorum. inşallah bir üst liğe çıkarız. sevgi ve saygılarımla