Uyuşamayız, yollarımız ayrı;
Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;
Orhan Veli Kanık böyle diyor şiirinde.
Sanatçı Özdemir Erdoğan,
“ Bir köpeğimiz var bahçede özenle bakıp besliyoruz. Bir gün bir sokak köpeği bahçenin duvarına patilerini koydu biraz baktı baktı. Sonra tekrar yoluna devam etti.
Öyle güzel mesaj verdi ki sanki bizim köpeğe ben senin gibi başkalarının eline bakıp yaşayamam benim için özgürlük daha önemli...” dedi.
Yıllar önce bir futbolcu babasının oğlu için bir futbol adamından ricacı olmamı istedi ben de denemesi için rica ettim,
"Ağabey eğer o yetenekli bir futbolcu ise onu arar bulurlar sen merak etme," demişti...
Gerçekten haklıymış şimdi çiğ köftecilik yapıyor.
“Büyük filozoflar, bilim insanları ve mütefekkirler parti siyasetine girip başarılı olamazlar. Çünkü vasatlaşma düzleminde ortalamaya intibak edebilme yetenekleri, istisnaları olmakla birlikte çok sınırlıdır.
Parti farkı gözetmeksizin ifade etmek zorundayız ki, bir bütün olarak siyaset kurumu bir türlü ‘temsil kabiliyeti ile ehliyet ve liyakati’ bir arada değerlendirebilecek kurumsal kapasiteyi ve mekanizmaları üretemedi...”
R. Gökdemir
Siyaset halkın arasında yapılır.
Ne güzel demişti rahmetli Adnan Kahveci;
“Siyasetçi fanustaki yaşayan insandır, her taraftan görünür.”
Teknik direktörün bana dediği gibi;
Sizde varsa bir farklılık keşfedilirsiniz.
O zaman genel merkeze ciğercinin kedisi gibi olmaya gerek yok, gün gelir itilirsin kakılırsın, itibarsızlaşırsın, sokak kedisi gibi hür olsan dik duruşunla daha çok itibarın olur.
Son günlerde aday olmak isteyenler öyle muhteşem, öyle hoşgörülü, öyle şirin görünmeye çalışıyorlarki... hani kazandıklarında böyle olsalar ülke kurtulur.
Acımasızca yapılan karalamalara ve samimiyetsiz tebessümlere inanmak için insanın beyinsiz olması gerekir.
Eskiden “Adab-ı Muaşeret” bizim dönemimiz de “Hal ve Gidiş” karnemizin sağ tarafında önemsenmeyen notumuz idi.
Esasında bu not hayatın her döneminde olduğu gibi bu günlerde şahit olduğumuz davranış bozuklukları nedeniyle siyasette de ne kadar önemli.
Bilinmeli ki bu makamlar gelip geçici olup hizmet makamıdır hürmet makamı hiç değil, ağırlığı, sorumluluğu, vebali büyüktür.
Çünkü asıl muhatabın halktır.
Her şeyi ile iyi anlatmışsınız
Ne yazık ki toplumun /80ni bu yazıyı okumaz
Okusana bir şey anlamaz işine gelmez
Çare eğitimli toplum başka çare göremiyorum.
Fikir üreten her zaman kıymetli insandır.
Sağlık dileklerimle selamlarımı sunarım.