Gümüşhane Üniversitesi’nin 2008 yılında kuruluşundan sonra rektörlük görevine atanan ve dört yıl bu görevi yapan Sayın Prof.Dr. İhsan Günaydın, yeniden rektörlüğe atandı. Yeni dönemin hem Sayın Günaydın’a, hem de Gümüşhanemize ve Üniversitemize hayırlı olmasını diliyorum.
Dört yıllık birinci görev döneminde yaptığı çalışmalarla hep takdir toplayan Sayın Günaydın’ın, ikinci döneminde de Gümüşhane Üniversitesi’ni çok daha ilerilere götüreceğine olan inancımız tamdır.
İlk görev yılları hep zor günler olarak anılır. Hele hele evrensel normlarla çalışması gereken ve kıyaslanacağı pek çok muadil üniversite olan bir kurumun ilk yılları çok daha zor yıllardır.
Prof.Dr. İhsan Günaydın Bey, dört yıl gibi kısa bir dönemde evrensel normlara sahip bir üniversite inşa etmeyi başarmış, kendisiyle aynı tarihte kurulan pek çok üniversite ile kıyaslandığında da “karşılaştırmalı üstünlük” ölçüleriyle muadil üniversiteleri geride bırakan bir çalışma ve gayret ürününü Gümüşhane’ye hediye etmiştir.
Çalışkan kişiliği, kararlılığı, azmi, becerisi, inisiyatif kullanma cesareti, tahlil kabiliyetinin yüksekliği ve olayları ferasetli değerlendirmesiyle Sayın Günaydın Gümüşhane’de zoru başarmıştır.
Yeni kurulan bir üniversitede rektör her şeyi bilmek zorundadır. Gerektiğinde inşaat teknikeri, gerektiğinde aşçı, gerektiğinde satınalma memuru olmak zorundadır. Yani Üniversitede kaç çeşit iş ve işleyiş varsa bir rektörün bunların hepsinden az çok bilgisi olması gerekir. Aksi takdirde başarılı olması mümkün olmaz. Sayın Günaydın da gece gündüz demeden çalışarak, üniversitesinin her işi ile bizzat ilgilenip bu zoru başarmıştır.
İkinci döneminde nasıl olur bilemem ama, Sayın Rektör’ün birinci dört yılında günde 3 - 4 saatten fazla uyku uyuduğunu sanmıyorum.
Özet olarak şunu demek istiyorum; İhsan Bey, rektörlük makamının gösterişine ve rehavetine kendisini kaptırmamış, protokol adamı olmamıştır. Çalışmış, hem de çok çalışarak hem rektörlük görevi gibi önemli bir göreve layık olduğunu göstermiş, hem de Gümüşhane’ye tarihi bir eser kazandırmıştır.
Gümüşhane Üniversitesi’nde; ortak akla önem veren, kendisine getirilen fikirleri ve projeleri dinleyen ve değerlendiren bir yönetim anlayışı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam ettirilmelidir.
Gümüşhane Üniversitesi’nde ikinci dönem, kurumsallaşmanın tamamlanacağı dönem olmalıdır. Rektör Bey olmadan da işler kendi mecrasında ve kuralında yürüyor olmalıdır. Bunun için de idari ve akademik personelin çok gayret sarf etmesi gerekir. Yani, çalışanların da Sayın Rektörün hızına ayak uydurması ve üniversiteyi kendi evi ve malı gibi kabullenmesi gerekir.
Sayın İhsan Günaydın Hocamızın ikinci rektörlük dönemini tekrar tebrik ediyor, kendisine, ailesine, üniversitemize, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Güzel günler dileğiyle.
Dört yıllık birinci görev döneminde yaptığı çalışmalarla hep takdir toplayan Sayın Günaydın’ın, ikinci döneminde de Gümüşhane Üniversitesi’ni çok daha ilerilere götüreceğine olan inancımız tamdır.
İlk görev yılları hep zor günler olarak anılır. Hele hele evrensel normlarla çalışması gereken ve kıyaslanacağı pek çok muadil üniversite olan bir kurumun ilk yılları çok daha zor yıllardır.
Prof.Dr. İhsan Günaydın Bey, dört yıl gibi kısa bir dönemde evrensel normlara sahip bir üniversite inşa etmeyi başarmış, kendisiyle aynı tarihte kurulan pek çok üniversite ile kıyaslandığında da “karşılaştırmalı üstünlük” ölçüleriyle muadil üniversiteleri geride bırakan bir çalışma ve gayret ürününü Gümüşhane’ye hediye etmiştir.
Çalışkan kişiliği, kararlılığı, azmi, becerisi, inisiyatif kullanma cesareti, tahlil kabiliyetinin yüksekliği ve olayları ferasetli değerlendirmesiyle Sayın Günaydın Gümüşhane’de zoru başarmıştır.
Yeni kurulan bir üniversitede rektör her şeyi bilmek zorundadır. Gerektiğinde inşaat teknikeri, gerektiğinde aşçı, gerektiğinde satınalma memuru olmak zorundadır. Yani Üniversitede kaç çeşit iş ve işleyiş varsa bir rektörün bunların hepsinden az çok bilgisi olması gerekir. Aksi takdirde başarılı olması mümkün olmaz. Sayın Günaydın da gece gündüz demeden çalışarak, üniversitesinin her işi ile bizzat ilgilenip bu zoru başarmıştır.
İkinci döneminde nasıl olur bilemem ama, Sayın Rektör’ün birinci dört yılında günde 3 - 4 saatten fazla uyku uyuduğunu sanmıyorum.
Özet olarak şunu demek istiyorum; İhsan Bey, rektörlük makamının gösterişine ve rehavetine kendisini kaptırmamış, protokol adamı olmamıştır. Çalışmış, hem de çok çalışarak hem rektörlük görevi gibi önemli bir göreve layık olduğunu göstermiş, hem de Gümüşhane’ye tarihi bir eser kazandırmıştır.
Gümüşhane Üniversitesi’nde; ortak akla önem veren, kendisine getirilen fikirleri ve projeleri dinleyen ve değerlendiren bir yönetim anlayışı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam ettirilmelidir.
Gümüşhane Üniversitesi’nde ikinci dönem, kurumsallaşmanın tamamlanacağı dönem olmalıdır. Rektör Bey olmadan da işler kendi mecrasında ve kuralında yürüyor olmalıdır. Bunun için de idari ve akademik personelin çok gayret sarf etmesi gerekir. Yani, çalışanların da Sayın Rektörün hızına ayak uydurması ve üniversiteyi kendi evi ve malı gibi kabullenmesi gerekir.
Sayın İhsan Günaydın Hocamızın ikinci rektörlük dönemini tekrar tebrik ediyor, kendisine, ailesine, üniversitemize, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Güzel günler dileğiyle.