Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir tabir var. Dâva. Birileri yaptıkları çalışmalara kutsiyet katmak için bu tabiri sık sık kullanmaya başladılar. Bu tabir hedefe varmak için fikir, ülkü, amaç anlamına da gelir.Peki hedefe nasıl varacağız? Tabiî ki yaşayarak ve örnek olarak. İnandığımız değerleri koruyarak, onlara gereken ehemmiyeti vererek ve samimi olarak ancak hedefe varabiliriz.
Yaptığımız işlerde karşılık beklemeden, kibir, gurur yapmadan, riyakarlık yapmadan, reklam yapmadan,kelime oyunlarıyla milleti kandırmadan , kalbi duygularla kısacası Allah rızası ilkesine uyarak dâvamıza ulaşabiliriz.
Dâva adamı olmak için hoşgörülü, sabırlı , ahde vefalı, samimi, tarafsız, adil olmak şarttır.İnsanlara siyasi görüşlerine değil,insandır ilkesi gereğince hareket etmeliyiz.
Dâvaya sadık olma konusunda insanların namaza olan duyarlılığı, namaza olan samimiyeti de göz ardı edilmemelidir.
Dâva adamı kültürüne sahip çıkmalıdır. Geçmişte yaşayan gayri Müslimlerden kalan eserlerde dahil olmak üzere Türk-İslam ülkelerinden kalan eserlere sahip çıkmalıdır. Dâva adamı insanlara hizmet ederken insanları Allah’ın kutsal bir emaneti olarak görmelidir.
Dava adamı sabırlı olmalıdır. Hedefe kolaylıkla ulaşamayacağını bilmelidir.Karşısına çıkan zorluklar karşısında hemen pes etmemelidir.Yerine göre dava adamı, bazen mal,bazen şöhret,bazen nefis ,bazen de kadınla imtihan olabileceğini unutmamalıdır.
Dâva adamı savaşın küçük cihat, nefisle mücadelenin büyük cihat olduğunu unutmamalıdır.
Dâva adamı siyasetten olabildiğince uzak durmalıdır.Siyasete bulaşan kişiden dâva adamı olunmayacağını bilmeliyiz.Çünkü siyasette yalan, dolan,hırsızlık,hırs,adam kayırmaca,kin ,nefret,
Sûistimâl, hukuksuzluk,adaletsizlik,gibi kavramlar Türkiye’de siyasetle oldukça iç içe girdiğini herkes bilir.Onun için bir büyüğümüz siyasete bulaşan birisi için dâva adamı olmayı bırak davar adamı(sürüyü otlatan) bile olamaz dediğini daha dün gibi hatırlıyorum.Günümüzde bile basit bir ihale için kırk takla atan kişilerden asla ve asla dava adamı olmaz.
Dava adamı yerine göre Yavuz yerine göre Yunus olmalıdır. Dava adamı için dünya zehirdir,meşakkattir, çiledir,Rıza-ı ilahidir,miraçtır,edeptir,hayadır. Dâva adamı, demir parmakları hatta yağlı organı dahi göze almalıdır.
İşte dava adamı özelikleri .Varsa böyle özelliklere sahip birileri,onları başımızda taşımalıyız.
Yazımızı Bizim Yunus’un bir şiiri ile bitirelim:
HAK DÂVA
Dostlar demeyin bu üç günlük dünya
Ders aldık göçüp gidenlerden güya
Yemeyelim haram, var öbür dünya
Sende dersin, bende yaşadım güya
Ben dünyaya geldim hak dava için
Peygamberler cihane geldi niçin
Müslümansan kanma imansızlara
Baş yastıkta ,düşün yaşarım niçin
Cihandan kimler geldi geçti dersin
Davayı sev ,yaşa o zaman ersin
Yalana yolana kimse inanmaz
İnananlar sıratı geçti dersin
Yaptığımız işlerde karşılık beklemeden, kibir, gurur yapmadan, riyakarlık yapmadan, reklam yapmadan,kelime oyunlarıyla milleti kandırmadan , kalbi duygularla kısacası Allah rızası ilkesine uyarak dâvamıza ulaşabiliriz.
Dâva adamı olmak için hoşgörülü, sabırlı , ahde vefalı, samimi, tarafsız, adil olmak şarttır.İnsanlara siyasi görüşlerine değil,insandır ilkesi gereğince hareket etmeliyiz.
Dâvaya sadık olma konusunda insanların namaza olan duyarlılığı, namaza olan samimiyeti de göz ardı edilmemelidir.
Dâva adamı kültürüne sahip çıkmalıdır. Geçmişte yaşayan gayri Müslimlerden kalan eserlerde dahil olmak üzere Türk-İslam ülkelerinden kalan eserlere sahip çıkmalıdır. Dâva adamı insanlara hizmet ederken insanları Allah’ın kutsal bir emaneti olarak görmelidir.
Dava adamı sabırlı olmalıdır. Hedefe kolaylıkla ulaşamayacağını bilmelidir.Karşısına çıkan zorluklar karşısında hemen pes etmemelidir.Yerine göre dava adamı, bazen mal,bazen şöhret,bazen nefis ,bazen de kadınla imtihan olabileceğini unutmamalıdır.
Dâva adamı savaşın küçük cihat, nefisle mücadelenin büyük cihat olduğunu unutmamalıdır.
Dâva adamı siyasetten olabildiğince uzak durmalıdır.Siyasete bulaşan kişiden dâva adamı olunmayacağını bilmeliyiz.Çünkü siyasette yalan, dolan,hırsızlık,hırs,adam kayırmaca,kin ,nefret,
Sûistimâl, hukuksuzluk,adaletsizlik,gibi kavramlar Türkiye’de siyasetle oldukça iç içe girdiğini herkes bilir.Onun için bir büyüğümüz siyasete bulaşan birisi için dâva adamı olmayı bırak davar adamı(sürüyü otlatan) bile olamaz dediğini daha dün gibi hatırlıyorum.Günümüzde bile basit bir ihale için kırk takla atan kişilerden asla ve asla dava adamı olmaz.
Dava adamı yerine göre Yavuz yerine göre Yunus olmalıdır. Dava adamı için dünya zehirdir,meşakkattir, çiledir,Rıza-ı ilahidir,miraçtır,edeptir,hayadır. Dâva adamı, demir parmakları hatta yağlı organı dahi göze almalıdır.
İşte dava adamı özelikleri .Varsa böyle özelliklere sahip birileri,onları başımızda taşımalıyız.
Yazımızı Bizim Yunus’un bir şiiri ile bitirelim:
HAK DÂVA
Dostlar demeyin bu üç günlük dünya
Ders aldık göçüp gidenlerden güya
Yemeyelim haram, var öbür dünya
Sende dersin, bende yaşadım güya
Ben dünyaya geldim hak dava için
Peygamberler cihane geldi niçin
Müslümansan kanma imansızlara
Baş yastıkta ,düşün yaşarım niçin
Cihandan kimler geldi geçti dersin
Davayı sev ,yaşa o zaman ersin
Yalana yolana kimse inanmaz
İnananlar sıratı geçti dersin