Getir filmini izlerken öğretmen rolünü oynayan arkadaşımız bir nefeste seksen bir ilimizin adını sayması takdire şayan bir davranıştır. Hızlandırıcı yoksa tâbi. Çünkü ben de öğretmenim ama tek nefeste sayamam.
Orda ben Hayati'nin dayısıyım rolündeki arkadaş biraz değil tam bir samimiyetsiz. Yaptığı programların kalitesinden belli zaten.
Öğretmen arkadaşımız kendini de sıkmışta sıkmış. Sanki boğazına kadar borcun içine batmış gibi . Omuzları birbirine girmiş. Korkak, ürkek ve sana verilen görevi yap gerisine karışma der gibi hava da estirilmiş.Hele getirde çalışan kuryedeki havaya ne demeli...
Zaten o gözlüklü öğrenci stili hemen hemen her sınıfta vardır. Bu sınıfların her kademesi için de geçerlidir. Kendini önde gören, akıllı zanneden, patavatsız öğrencilerimiz mutlaka vardır.
Ayrıca bu reklamın sanki öğretmenlik meslek kanununun çok konuşulduğu döneme denk getirilmesi de tesadüf değil gibi.
Bazıları diyebilir ki ya bak ne güzel öğretmenlerin reklamı yapılıyor.
Öğretmenlerin reklama değil toplumda daha saygın yer elde etmesi için maddi ve manevi değerinin verilmesi gerekir.
Ayrıca öğrenci, öğretmeni sınav yapar gibi hadi say bakalım, demesi abesle iştigaldir.
Ama şuda gerçek ki öğretmen sayısı fazlada olunca kimsenin kimseden haberi olmuyor. Sendikalar , eğitim fakülteleri ve diğer kurumlar öğretmenlerin asıl sorunlarına kulak asmadıkları sürece bu tür sorunlar çoğalacaktır.
Sonuç olarak bu reklamın öğretmenlere getirisinden çok götürüsü olmuştur. Vesselâm.