‘’….siz bir şeyden hoşlanmazsınız,oysa o ,hakkınızda hayırdır.Olur ki bir şeyi seversiniz,oysa o ,hakkınızda kötülüktür.Siz bilmezken Allah bilir.’’Bakara-216
İnsanoğlu başına bir felaket geldiği zaman hem onu şerre yorar. Oysaki belki de kendisi için hayırlıdır.
Adamın biri gölge uyurken birden boğazından içeri bir yılan akmış. Adamın hiç haberi yokmuş. Yoldan geçen bir atlı bu duruma şahit olmuş. Hemen adamı uyandırmış. Ağacın dibindeki çürük elmalardan yedirmiş ve katmış önüne.Şu dağ senin şu oba benim derken koşmayı bırakan adam güzel bir kusmuş.Kusar kusmaz adamın içindeki yılanda dışarı çıkmış.Adam önceleri çok kızmış.Bu adam beni niye uyandırdı? Bana niye çürük elma yedirdi ? Beni niye koşturuyor diye? Koşan adam için önce şer gibi gözüken bu olay onun için oysaki hayırlıymış da meğer haberi yokmuş.
Yine şer gibi gözüken ama sonu hayır olan şu hikayeye de dikkatimizi verelim ve kıssadan hisse çıkaralım:
Bir zamanlar Afrika ülkelerinin birinde bir kral hüküm sürermiş. Bu kralında bir tane çocukluk arkadaşı varmış. Bu arkadaşını yanından hiç ayırmazmış.
Yalnız bu arkadaşının bir huyu varmış ki kralın hiç hoşuna gitmezmiş. İster kendi başına ister başkasının başına iyi veya kötü bir olay gelsin bunda da bir hayır vardır, dermiş.
Bir gün kralla birlikte ava gitmişler. Avda avlanırken bir hata sonucu kralın başparmağı tüfekten çıkan saçmalardan birinin isabet etmesiyle kopmuş. Arkadaşı üzülme bunda da bir hayır vardır,diye kralı yatıştırmaya çalışmış.
Ama kral acı içerisinde kıvanarak öfkeyle bağırmış. Ne hayırı.Baksana parmağım koptu diye bağırmış.
Kral arkadaşını cezalandırmış ve hapse attırmış.
Bir yıl sonra kral, arkadaşı hapiste iken başkaları ile tekrar ava çıkmış.Yalnız ava çıktıkları alan,insan eti yiyen kabilelerin bölgesiymiş.Kralı ve arkadaşlarını insan eti yiyen yamyamlar yakalamış.
Köylerine götürmüşler. Büyük bir ateş yakıp, kralı ve arkadaşlarını pişirip yemek istemişler. Son anda kralın parmağının olmadığın fark etmişler.İnsan eti yiyen yamyamların bir özelliği, eksik organı olan insanları yemiyorlarmış.Bundan dolayı da kralı bırakmışlar.
Kral ülkesine döndüğünde arkadaşının sayesinde kurtulduğunu anlamış ve onu hapisten çıkarmaya karar vermiş. Kral başından geçenleri arkadaşına anlatmış. Arkadaşına hak vermiş.’’Haklıymışsın.Gerçekten parmağımın kopmasında bir hayır varmış,’’der.Arkadaşından özür dilemiş.Ve yaptığım kötü bir şeydi demiş.
Arkadaşı itiraz etmiş:
‘’Hayır senin yaptığın doğruydu’’demiş.
Kral hiddetlenmiş. En yakın arkadaşını hapse attırmanın neresi doğru, demiş.
Arkadaşı da, kralım bir düşünsene ben zindanda olmasaydım seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve sonrasını düşünsene?
Evet bizimde başımıza buna benzer olumsuz bir olay gelince bunda da bir hayır vardır diyebiliyor muyuz? Diyenlere ne mutlu………
ŞERDEN HAYIRA YOLCULUK