Geçtiğimiz hafta 2 bin kilometre ’den fazla bir yolculuk yaptık.
Bu yolculuk sonunda gördük ki Anadolu coğrafyasında yaşam şartları her geçen gün zorlaşıyor.
Yollar, tüneller, köprüler, viyadükler yapılmış seyahat konforlu ama bu önemli yatırımlar seyahat giderlerinin gölgesinde kalıyor.
Tüm bunlara rağmen, Gümüşhane-Trabzon yol güzergâhının büyük bir kısmı tünellerle geçiliyor. Sürücülerin korkulu rüyası olan Zigana dağının virajlı ve tehlikeli halinden eser yok.
Gümüşhane “tüneller şehri” desek yeridir.
Bu seyahatte gördük ki yol güzergâhında cep telefonunuzla sağlıklı bir iletişim kurmanız zorlaşıyor.
Tünelin biri biterken diğer başlıyor. Birçok tünelde iletişim kesiliyor.
Tünel demişken en son hizmete açılan 14,5 Kilometre uzunluğunda çift tüplü Zigana Tüneli…
Büyük bir proje. Emeği geçenleri kutluyorum. Üç kez geçme imkânım oldu.Yaklaşık 8 Dakika sürüyor.
Bu tünel sayesinde Gümüşhane’den Trabzon’a yolculuk süresi bayağı kısaldı.
Yol yatırımlarında Gümüşhane devletimizden gerekli payı aldığını düşünüyorum.
Darısı Eskişehir’in başına!
Henüz bir çevre yolumuz bile yok.
Projesi yapılmış olan kuzey ve güney çevre yollarına başlanılamadı.
Trafiğin pik saatlerinde tıkanan yolların çilesini çeken sanayici dostlarımızın çevre yolu isteğini bir kez daha buradan dile getirelim.
***
Buraya kadar her şey güzel.
Söylenecek sözümüz yok.
Gelelim bu seyahatte gördüğümüz ekonomik gerçeklere.
Bir köşe yazarı hassasiyetinde objektif gözlemlerimizi paylaşmak istiyoruz.
Bazı “tuzu kuru”, geliri yüksek okuyucular itiraz edebilirler ama yazmamı ısrarla isteyen dostlara sözüm olduğu için yazıyorum.
En başta Akaryakıt.
Litre fiyatı 27 TL ye çıkan benzin/mazot, sürücülerin canını yakıyor.
Bir depo benzin 1600 TL’ye ancak dolabiliyor.
Uzun yolculuklarda 5 Bin lira sadece akaryakıt gideri tutuyor.
Yolda ailece bir öğün yemek gideri ise;
Bir tas çorba 50 TL.
Bir kap yemek 70 TL.
Yanında salatası, pilavı eklerseniz toplam maliyeti en az 150 TL’yi geçiyor.
Eğer aileniz 4 kişilikse bir öğünde ödeyeceğiniz tutar 600 TL.’yi buluyor.
***
Gümüşhane’ gibi üretim noktalarına uzak olan şehirlerde yaşam daha da pahalı hale geliyor.
Temel ihtiyaç malzemelerini almak için markete giriyorsun raflardaki fiyatlar yüksek!
Market sahibine “Neden fiyatlarınız bu kadar yüksek?” Diye sordum.
Verdiği cevap “Abi bize gelişi belli bu ürünlerin. Kira, çalışan personelin giderleri, elektrik, doğalgaz hepsini toplayınca ayrıca kârımızı ekleyince böyle oluyor.” cümlelerini işitince “sende haklısın kardeşim” demekten başka çare yok!
Nakliye fiyatları hayli yükseltmiş.
***
En son, memur ve emeklilerin maaşlarında yapılan artışlar vatandaşın alım gücüne ne kadar yansır bunu zaman gösterecek.
Zaman gösterecek diyoruz çünkü bu satırları yazarken zam haberleri peş peşe geliyor.
Sigaraya 5 TL. zam en sonuncusu.
Vergi oranlarının artması zamları kaçınılmaz hale getirdi.
Hülasa “iğneden ipliğe” zamlar devam ediyor.
En son yapılan düzenleme ile,
%18’lik KDV oranı %20 ‘ye yükseltildi.
%8’lik KDV oranı %10 ‘a yükseltildi.
Yurt dışından getirilen cep telefonu kayıt harcı 6 binden 20 bine çıkarıldı.
Noter, pasaport ve vize harçlarına %50 zam yapıldı.
Tüketici kredilerinde vergi oranı %10’dan %15’e çıkarıldı.
Daha niceleri…
Anlaşılan o ki yeni ekonomi yönetimi, seçim öncesi oluşan bütçe açığını ve verilen maaş zamlarının karşılığını hazineye koymak için kaynak bulmak zorunda.
Başka çare yok!
İktidarın elinde gelir getirecek üç kaynak var:
Zam,
Vergi,
Ceza
Başkada yok! Varsa da bilmiyoruz.
Zamlar yağmur gibi yağıyor.
Vergiler aynı şekilde yükseliyor.
Trafik cezaları desen öyle.
Yeri gelmişken yazmasam içim rahat etmeyecek!
Salı günü, Gümüşhane’de halk pazarı kurulur.
Bizde memlekette olunca halk pazarını ailece gezelim dedik.
Gezmez olaydık.
Aracımızı pazarın kurulduğu alanın yanındaki tek sıra park edilen yol kenarında boş bir yer bulup park ettik.
Gümüşhane Emniyeti sağ olsun bir gün sonra plakamıza cezayı kesti.
Plakamız 29 değil de 26 olduğu için mi bunu yaptılar yoksa oradaki tüm araçlara mı ceza kestiler bil(e)miyoruz.
Günahı başlarına!
Neyse…
***
Bu zamların daha başlangıç olduğunu söyleyen ekonomistler var.
Anlaşılan o ki kemer sıkma günlerinin arifesindeyiz.
Ekonomide bize göre yapısal sorunlar var.
Her seçim sonrası bu zamlar, vergiler insanı canından bezdiriyor.
Seyahat edince bu gerçekleri daha iyi görüyor ve anlıyor insan.
Elin gâvuru 10 günlük maaşıyla gelip ülkemiz en güzel yerinde bir ay tatilini yapıp ülkesine geri dönüyor.
Somut bir örnek vermek gerekirse bizzat şahit olduğumuz Trabzon gerçeği!
Trabzon’un ve Karadeniz’in tadını “Araplar” çıkarıyor.
Aklınıza nere geliyorsa her yerde onlar var.
Ceplerinde para olunca hayat onlara güzel.
Ya Avrupa’dan gelenler.
Onlarda aynı şeklide. Türkiye onlar için cennetten bir köşe!
Sen, ben ise bırakın Avrupa’ya gitmeyi memlekete gitmek için elli çeşit hesap yapıyoruz!
Bu çileden, bu girdaptan, bu yoksulluktan ne zaman kurtulacağız?
İşte bunları düşündükçe ve yazdıkça yüreğim sızlıyor.
Sizde öylesiniz sanırım!
SEYAHATTE HAYATIN GERÇEKLERİ
- 11 Temmuz 2023, 08:15
- 200
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
kARDEŞ YAZDIKLARINA AYNEN KATILIYORUM ELİNE SAĞLIK.