Bizimkiler mikrofonu eline aldı mı aslan kesiliyorlar. İsrail, ABD ye veryansın ediyorlar. Geçenlerde yönetim erginin en tepesindekileri iyice izledim, ABD’ye sitemde bulunuyorlar, hani samimi dostuna sitem yaparsın ya işte öyle...''ABD böyle dememeli idi '' gibisinden sitemler, sözler... Sanki ABD dostmuş gibi, siz ilk seçime girmeden ABD’ye çağrıldığınız gün işiniz bitmişti, şimdi ne sitem yapıyorsunuz... Batı zulüm yapıyor, Suriye'de, Mısır'da Müslümanlar katlediliyor. Sizler burada içeride oya tahvil salvoları yapıyorsunuz. Bunları herkes görüyor, anlıyor. Çin'de (Doğu Türkistanda), Kerkük'te, Karabağ'da ve diğer bazı yerlerde her gün katliamlar var, her nedense oralar için ses yok. Ses çıkaranlara ipotek konuluyor, suçlama hazır Irkçılık yapmayın. Bu Müslüman Türklerin katledilmesinde bu insanlara biz sahip çıkmayacağız da yamyamlar mı sahip çıkacak? Suriye, Mısır'da suçlular belli, ABD, İsrail ve bazı batılı ülkeler, ancak ABD’ye sıra gelince ses yok ortadan bir iki kem kümlü laflar, gücenme profili çiziliyor... İsrail'e bağırılıp, hökeleniliyor, ancak ticaret hacmimiz İsraille gittikçe de artıyor. Aklı selim olan herkes bu durumu anlamakta zorlanıyor. Türkiye'de herkes bağırıyor, bir iki gazete ve TV hariç diğerleri hükümetin eli altında, yeşil basınla birlikte hepsi tiyatro oynuyor. İnsanlar saygısızca birbirlerine hökelenerek siyaset yapıyor, ya da yaptıklarını zannediyorlar.

Bazı camilerde vaazlar çığırından çıkmış gibi, Allah Allah hücum dense sanki insanlar Suriye'ye, Mısır'a savaşa gidilecekmiş gibi. Başbakanın konuşması aynen camilere yansıyor. Oy avcılığının tam sırası, seçimlerde yaklaştı. Bari Allah'tan korkun da camileri siyasi arenaya çevirmeyin. Bu milletin inançlarıyla oynamayın. Bırakın insanlar inançlarını özgürce yaşasınlar. Bu ülkede son yıllarda, her şeye kendi normlarına göre şekil vermeye çalışan, benden gayrısı tufan fikri ile hareket edilen, Padişahlık sistemi görüntüsü var...

İslam ülkelerindeki bu kıyımları yapanları, yaptıranları biliyoruz: ABD, İsrail, Batılı bazı ülkeler. O zaman buyurun bu ülkelerle hesaplaşın. İçeride oya tahvil için ne kıvırıyorsunuz? Irak'ın işgali sizin (BOP) olurunuzla olmadı mı? Malatya'daki üssü siz oraya kondurtmadınız mı? İncirliği madem öyle kapattırınız. Yıllarca Hıristiyan kulübü deyip, gömlek değiştirip Avrupa birliği kapısında niçin el ovuşturuluyor? Her şeyin başı İsrail, ancak gemicikler İsrail’le ticaret, taşımacılığında iyi para kazanıyor? İsrail'e atılan havadan sonra İsrail’le ilişkiler ne oldu? Ticaret hacmimiz daha da nasıl oldu da katlandı? O ağlamalar sızlamalar oya tahvil, bunu hepimiz biliyoruz. Ancak bunları tahlil edemeyecek konumda olan insanlarda var...

Basın yayın tamamen kontrol altında. Türkiye'de basın ve yayının kimler tarafından idare edildiği aşağıdaki örnekle açıkça gözüküyor.

Mısır’da tutuklanan TRT muhabiri, Mısır’a gitmeden evvel, şöyle vasiyet ediyor: “Ölürsem beni Mustafa Sabri Efendinin kabrine defnedin.” Mustafa Sabri Efendi denilen zat, İngilizlerin maşası olup, “Teali İslam” ve “İngiliz Muhipleri” derneklerinin kurucusudur. Aynı zamanda Yunan ve İngilizlerle birlikte Milli Kuvvetlerimize karşı mücadele veren bir haindir. Mustafa Sabri kaçtığı Yunanistan’da çıkardığı “Yarın” dergisinde; Türklükten şeref ve izzetimle istifa ediyorum Allahın huzurunda. Tövbe yarabbi, tövbe Türklüğüme, beni Türk Milletinden addetme!” diyecek kadar Türk düşmanı bir haindir. Mezarının Mısırda olduğu bilinmektedir.

Bu TRT muhabirinin, yanına gömülmek istediği Mustafa Sabri'nin ne mal olduğu, incelemeye değer. Bu tür Türk düşmanlarına özenenlerin, TRT de ne işinin olduğunu yetkililere sormak lazım gelmez mi?

İzlenilen sakat politikalarla Suriye, Mısır ve diğer ABD nin el attığı ülkeler, özellikle Ortadoğu Ülkeleri küçük parçacıklara ayrılmaya çalışılıyor, plan bu... Türkmenler çatır çatır öldürülüyor, Çin 'de Türklerin derisi soyularak katlediliyor, PKK 'nın binlerce masumu öldürmesi unutulmuş durumda, bütün bunlar görmezden geliniyor. PKK maalesef açıkça ödüllendirildi. Ülke dışına çıkacaklar denildi, tam aksi dağa toplanan PKK lı sayısı katlanarak arttı. Şehir yapılanmaları daha muntazam hale getirildi. PKK yolları keserek haracını, vergisini daha rahat alıyor. Yeni eylemler başlamış durumda. Apo'nun her sözü emir telakki ediliyor. PKK lılar birileri tarafından hoş tutuluyor. Vatanseverler ise suçlanıyor, dışlanıyor, harcanıyor, bir kısmı haksız yere zindanlarda süründürülüyor...

En kolay kazanç din tüccarlığı, ver gazı, ağla, sızla, rol yap, halkın gözünü boya, öyle kanunlar yap ki, hep kendine yont, iki yıl milletvekilliği yap, emekliliği hak et... Beri taraftan işçi, memur ise altmış beş yaşlarına kadar sürünsün. Adalet mi bu? Zaten hak edilen kazanımları da göremeden, emeklilik parasını değerlendiremeden çoğu insan ölüp gidiyor... Evet her şey ne güzel, her şey güllük gülistanlık vesselam.... Asıl gerçeğe gelirsek: Türkiye uygulanan yanlış politikalar sonucu yavaş yavaş parçalanmanın eşiğine getiriliyor. İnanmayanlar Güney illerimize bir uğrasın. Güzel şeyler oluyor; eyy Türk Milleti, öyle mi? Bu riyakarlık ne zaman sonuçlanacak? İnsanlar ne zaman uyanacak? Bazıları Oya TAHVİL mücadelesi verirken ,ülkemiz kavgalı meydanlara dönüşmesin ,ülkemiz tuzaklara gelmesin inşallah !!!

Allah Türk Milleti ve İslam Alemini Korusun. Amin...

Saygılarımla...