SİYASET- ENTRİKA-FUTBOL VE ADRENALİN...

Her ne kadar bastırmaya çalışsak ta bir türlü beceremiyoruz, genlerimiz galip geliyor… İçimizdeki gıdıklanma duygusuna teslim oluyoruz. İnternette köşe yazılarında bile önce başlığa bakıyoruz başlık normal bir başlık ise içeriği ne olursa olsun bakmadan geçiyoruz ama başlık entrika havasında gizemli, dedikoduya açık restleşmeye açık bir başlık ise tıklanma rekorlarına doğru gidiyoruz.

Dizi filmlerini de kendimize uydurduk, halk bunu istediği için yapımcılarda bu tür konular üzerinde duruyorlar. Futbol ‘da sahaları, siyasette caddeleri sokakları işgal ediyoruz. Adam gibi eylem yapmayı hala öğrenemedik. Sahalarda tel örgüler kalktı ama biz bunu hala algılayamadık. Avrupa’da insanlar futbol maçına illa takımı kazansın diye değil eğlenmek için gidiyor, eğleniyorlar da maç bitince her şey sahada kalıyor ve evlerine dönüyorlar. Bizde ne olduğunu dememize gerek yok zira günlerce televizyon kanallarını zaten konu işgal ediyor.

Siyaset deseniz futbol hamlığımız ile aynı seviyede Birbirine hakaret etmeden medeni insanlar gibi tartışmasını hala beceremiyoruz, futbol gibi siyaseti de fanatik olarak yaşıyoruz. Oysaki futbolda siyasette profesyonel dallar. Parayı çok veren takıma giden futbolcu gibi güçlü olan siyasi partinin yanında duran siyasetçi… Bu işe gönül verenler yok mu? Formasını seven başka takıma gitmeyip bu para bana yeter yedekte beklerim olsun diyenler… Siyasi görüşünü makama güce değişmeyen amatör ruhlarda var pek tabiki… Hiçbir şey olmasa adrenalin olsun diye girmiyoruz birçok işe, sonunu düşünen kahraman olmaz hesabı, iyi de herkes kahraman olmaz olsa o zaman onunda tadı kalmaz. Şimdi etraf Polat Alemdarlarla dolu olsa o zaman sıradanlaşır ve anlamı kalmaz. Hem belki birileri sadece sıradan da olmak isteyebilir nadirde olsa… O zaman sonunu düşünmek gerekir bir işe girerken… Bizim Türk insanı genlerine bu sebeple hep yenik düşüyor, siyaset-futbol, adrenalin ve entrika ve son…

Ulusal basında olsun yerel basında olsun çatışma türü haberler ( o da tabiki koyabiliyorsanız ) reytinginizi yukarıda tutar, sağa sola saldıran birilerine laf geçiren köşe yazarları heyecan verir, herkes bunu ister yazar gazetede bunu verir…

İşte bizim Türk basınının özeti. Futbol, siyaset, entrika kelimelerini aldığınızda yazacak kaç konu kalır ki? Kalsa da bize göre tadı olur mu ki? Bunlar olmadan ekonomi haberlerinin ne anlamı olur ki? Dolar 1 TL’ye inse kaç kişi mutlu olur? Felsefi, toplumsal konular üzerine yazılar kafa şişirmekten başka bir işe yaramaz birlerine dokunmuyorsa… Hep bir çatışma ve karşıda olması gereken bir rakip… Eskiden gazete sayfalarında muhtıra başlıkları, darbe söylentileri büyük bir heyecan ve hevesle atılırdı asker siyasetin bizzat içinde müdahildi bu günlerde saha kenarın alınınca gazetelerin medyanın tadı kaçmış gibi bahsediliyor iyi olmadı mı derseniz iyi oldu ama bu işten nemalananlar için tabiki de kötü oldu…

Halimizi özetleyen türden şu satırlarla yazımıza son verelim:

Geçmiş yıllarda bir ilimizde futbol müsabakası yapılmaktadır. Maçın son dakikalarına gelmiştir ve Ev sahibi ekip 2-0 öndedir ama türbinlerde heyecan yoktur. Son dakikaya doğru bir pozisyon sonrası futbolcular arasında münakaşa başlar ve yumruklar konuşur. Türbinden bir ses : ” Anca maç sarmaya başladı

Sevgi ve saygılar…
YORUM EKLE