Saadet Partisi (SP) Gümüşhane İl Başkanı Avukat Akın Demir, KCK Soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya’nın dosyadan el çektirilmesinin, AK Parti hükümetinin yargıya açıkça müdahalesi olduğunu söyledi.
Demir, yaptığı açıklamada, buna benzer bir vakanın daha önce Deniz Feneri Soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkarslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz de de yaşandığını hatırlatarak, savcıların dosyadan el çektirilmesinin AK Parti Hükümetinin yargıya açıkça müdahalesi olduğunu söyledi.
Yürütme ve yasama gücünü elinde tutan Hükümetin istediği an çok kolay bir şekilde yargıya müdahalede bulunabildiğini belirten Demir, “HSYK’da yapılan değişiklikle hükümetin hâkim ve savcılar üzerindeki otoritesi artırılmış ve istenildiği zaman müdahalede bulunma imkânı hazırlanmıştır. Demokratikleşme adına yapılan değişiklik anti demokratik durumlara sebebiyet vermektedir. Mit Müsteşarı Hakan Fidan ile eski Mit Müsteşarı Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş’in KCK Soruşturması kapsamında ifadeye çağrılmasına neden olan belgelere baktığımızda ise olayın çok vahim olduğu anlaşılacaktır. Bu anlamda Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sayın Sadrettin Sarıkaya’nın CMK 250 ve 251 maddeleri bağlamında yasaların kendisine vermiş olduğu yetki dâhilinde işlem yaptığı ve Mit Müsteşarı Hakan Fidan ve eski Mit Müsteşarı Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş’i ifadeye çağırdığı anlaşılmaktadır. CMK 250 ve 251 maddeleri sıfat ve memuriyeti ne olursa olsun işlenen suçlar görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet Savcılarına doğrudan soruşturma yapma yetkisi veriyor. Bu yasal dayanak karşısında Mitçilerin ifadeye gitmemeleri korumaya çalıştığımız hukuk devletine ve mücadele ettiğimiz demokratik devlet anlayışına açıkça aykırıdır.” dedi.
“İşin ucu hükümete dokununca yargıya hemen müdahale ediliyor. Yargıya yönelik tüm müdahalelerin karşısındayız”
Hükümetin, yasal dayanaklar içerisinde hareket ettiğini ve Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya’nın işleminin tamamen hukuk sınırları içerisinde kaldığını bildiği için alelacele savcıya dosyadan el çektirdiğini ve Mit Kanunun 26.maddesinde değişiklik yapılması için teklif sunduğunu kaydeden Demir, şunları söyledi: “Bu durumun tek bir izahı vardır. Oda işin ucu hükümete dokununca hemen müdahale etmektir. Zira mitçiler hakkında basında yayınlanan belgeler dudak uçuklatacak cinstendir. Bu belgelerde yazılanların hakikatini ortaya koyacak olan da bağımsız yargıdır. İş bu sebep ile yargıya yönelik tüm müdahalelerin karşısındayız. Hukuk Devletinin teminatı bağımsız yargıdır. Bağımsız yargıya gölge düşürecek tüm müdahalelerden kaçınılmalıdır.”
Güncelleme Tarihi: 13 Şubat 2012, 13:20
Demir, yaptığı açıklamada, buna benzer bir vakanın daha önce Deniz Feneri Soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkarslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz de de yaşandığını hatırlatarak, savcıların dosyadan el çektirilmesinin AK Parti Hükümetinin yargıya açıkça müdahalesi olduğunu söyledi.
Yürütme ve yasama gücünü elinde tutan Hükümetin istediği an çok kolay bir şekilde yargıya müdahalede bulunabildiğini belirten Demir, “HSYK’da yapılan değişiklikle hükümetin hâkim ve savcılar üzerindeki otoritesi artırılmış ve istenildiği zaman müdahalede bulunma imkânı hazırlanmıştır. Demokratikleşme adına yapılan değişiklik anti demokratik durumlara sebebiyet vermektedir. Mit Müsteşarı Hakan Fidan ile eski Mit Müsteşarı Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş’in KCK Soruşturması kapsamında ifadeye çağrılmasına neden olan belgelere baktığımızda ise olayın çok vahim olduğu anlaşılacaktır. Bu anlamda Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sayın Sadrettin Sarıkaya’nın CMK 250 ve 251 maddeleri bağlamında yasaların kendisine vermiş olduğu yetki dâhilinde işlem yaptığı ve Mit Müsteşarı Hakan Fidan ve eski Mit Müsteşarı Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş’i ifadeye çağırdığı anlaşılmaktadır. CMK 250 ve 251 maddeleri sıfat ve memuriyeti ne olursa olsun işlenen suçlar görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet Savcılarına doğrudan soruşturma yapma yetkisi veriyor. Bu yasal dayanak karşısında Mitçilerin ifadeye gitmemeleri korumaya çalıştığımız hukuk devletine ve mücadele ettiğimiz demokratik devlet anlayışına açıkça aykırıdır.” dedi.
“İşin ucu hükümete dokununca yargıya hemen müdahale ediliyor. Yargıya yönelik tüm müdahalelerin karşısındayız”
Hükümetin, yasal dayanaklar içerisinde hareket ettiğini ve Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya’nın işleminin tamamen hukuk sınırları içerisinde kaldığını bildiği için alelacele savcıya dosyadan el çektirdiğini ve Mit Kanunun 26.maddesinde değişiklik yapılması için teklif sunduğunu kaydeden Demir, şunları söyledi: “Bu durumun tek bir izahı vardır. Oda işin ucu hükümete dokununca hemen müdahale etmektir. Zira mitçiler hakkında basında yayınlanan belgeler dudak uçuklatacak cinstendir. Bu belgelerde yazılanların hakikatini ortaya koyacak olan da bağımsız yargıdır. İş bu sebep ile yargıya yönelik tüm müdahalelerin karşısındayız. Hukuk Devletinin teminatı bağımsız yargıdır. Bağımsız yargıya gölge düşürecek tüm müdahalelerden kaçınılmalıdır.”