Beyzade Restoranda düzenlenen kahvaltıda konuşan Yaşar, başta Türkiye ekonomisi olmak üzere ülke ve Gümüşhane gündemi hakkında açıklamalarda bulundu.
Kahvaltı programına İYİ Parti Gümüşhane İl Başkanı Ali Ateş, Kadın Kolları, il ve ilçe teşkilatları ve basın mensupları katıldı.
“İYİ Parti inşallah bir güneş gibi ülkemizin ve Gümüşhanemizin üzerine doğacaktır”
Programın açılış konuşmasını yapan İYİ Parti İl Başkanı Ali Ateş, “İYİ Parti inşallah bir güneş gibi ülkemizin ve Gümüşhanemizin üzerine doğacaktır. Yola çıktığımız insanların hepsi Cesurlar Hareketinin bir parçası olmuştur. Geçmişimiz bilinmesine rağmen her türlü hakarete maruz kaldık ama yılmadık ve yapılan anketlerde yüksek sonuçlar elde etmeyi başardık. İnşallah Haziran 2023 seçiminde de partimizin iktidar olacağına inanıyorum. Gümüşhanemiz esnafıyla, çiftçisiyle vatandaşımızın sıkıntısı büyük. Vatandaşımızı Kelkit’te Köse’de tarlasına gübresini atmış sulamasını yapamıyor, ekinini biçecek mazotu bulamıyor çok zor şartlar altında üretim yapmaktalar. Hastanemizin yolu ve sorunları çok, doktor sorunu da keza aynı şekilde ve şunu demek çok kolay “giderlerse gitsinler” biz o doktorları ülkemizde nasıl tutabilirizin hesabını yapmak zorundayız. Onun için diyorum ki, İYİ Parti inşallah 2023’de iktidar olacaktır ve ülkemiz de memleketimiz de huzurlu günlere erişecektir” dedi.
“Türkiye ve dünya ekonomisine bakışını ve de çevresel problemlerini dinliyor onların üzerinde çözüm üretmeye çalışıyoruz”
Son 3-4 yıldır Türkiye’nin ekonomisiyle ilgili fikir, düşünce ve çözüm önerilerini dinlemek üzere Türkiye genelinde bu tür toplantılar yaptıklarını belirten İYİ Parti Samsun Milletvekili hemşehrimiz Bedri Yaşar ise “Sayın Genel Başkanımız 81 ilin tamamını, ilçelerin ise yüzde 40’a yakınını ziyaret etti şuan 2. tur gezilerine başladı. İkinci turda yine esnaf gezilerinin yanı sıra oradaki iş insanlarını dar alanda Türkiye ve dünya ekonomisine bakışını ve de çevresel problemlerini dinliyor onların üzerinde çözüm üretmeye çalışıyoruz. Sorunları yerinde tespit ediyoruz ve ona göre grup toplantılarında çözüm arıyoruz.Tarım konusunda planlı olmayı istiyoruz. Yani herkes her yıl kafasına göre ekim yapmak yerine planlı tarımla Karadeniz’de fındık ve çay, Adana’da karpuz eker çiftçi ve maliyetinin ne olduğunu daha işin başında bilir Buna karşılık devlet daha ekim anında alım fiyatlarını açıklayacak. Dolayısıyla çiftçi ürettiğinin de sattığının da fiyatını bildiği sürece zarar etmesi söz konusu olmayacak. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde tarıma 50 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlıyoruz. 5 yıl sonra bu ülke daha tarım ürünü ithal etmesin istiyoruz ve etmeyeceğini vaad ediyoruz” diye konuştu.
“Merkez Bankası rezervleri tüketilmiştir”
Hayat pahalılığı ve ekonomik sorunlara değinen Yaşar, “Mevcut hükümet iktidara geldiği 2002 yılında 29,7 olarak aldıkları Tüketici enflasyonu 78,62’ye, 30,8 olarak aldıkları Üretici enflasyonu 138,31’e yükselmiştir. Hükümette hedefler şaşmıştır. Milletin ve hazinenin parası kur korumalı mevduata ve hazine garantili köprülere, yollara, hava limanlarına ve hastanelere gitmeye başlamıştır. Böylece Merkez Bankası rezervleri tüketilmiştir. Hükümet, 6 ay içinde TBMM’ye ek bütçe getirmek zorunda kalmıştır. 500 milyon dolar ihracat hedefi hayal olmuştur. Bırakın ilk 10 ekonomi arasına girmeyi, ilk 20 ekonomi arasından bile Türkiye hızla uzaklaşmaya başlamıştır. İhracat konusunda dünya da ilk 10 ekonomi arasında yer alamayan Türkiye, bu acemi ekonomi yönetimi sayesinde en yüksek enflasyon konusunda dünya da ne yazık ki ilk 10 ülke arasına girmeyi başarmıştır. Yüksek enflasyon konusunda artık Türkiye, Venezuella, Sudan, Lübnan, Suriye ve Zimbabwe gibi ülkelerle anılmaktadır. Türkiye’nin CDS Risk Primi 906’ya yükselmiştir. Türk-İş'in Mayıs 2022 açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre, açlık sınırı 6 bin 17 TL ile mevcut asgari ücretin 1764 TL üzerinde gerçekleşmiştir. Yoksulluk sınırı ise; 19 bin 602 TL olmuştur.Kişi başına gelir en son 2013 yılında 12 bin 582 dolara kadar çıkmıştı.
TÜİK verilerinin en son durumuna göre, kişi başına gelirimiz 9 bin 412 dolara düşmüştür. Dolar her gün yeni bir rekor kırıyor. Bu Türk Lirasının her geçen gün eridiğini gösterir. Bir ülkenin itibarı, parasının değeriyle eşdeğerdir. Milli gelirden yeterince pay alamayan dar gelirli vatandaşlar ucuz gıda ve ekmek kuyruklarına yönelmiştir. Benzine 1 yılda yüzde 224 zam yapılırken, motorine yüzde 238 oranında zam yapılmıştır. Son zamlardan sonra daha önde 600 TL’ye dolan bir traktörün deposu 1200 TL’ye dolmaya başlamıştır. Yüksek akaryakıt fiyatları, hemen hemen her alanda kendini göstermiş ve zam olarak tüketiciye yansıtılmıştır” ifadelerini kullandı.
“Hiçbir siyasi parti bizim düşmanımız değildir”
Devlet olmanın başka iktidar olmanın başka bir şey olduğunu ve devletin baki olduğunu vurgulayan Yaşar, “İktidarlar değişir devlet bakidir. Kendi geleceğimizle devletin geleceğini üst üste örtüştürüp bizden sonra tufan olur demenin hiçbir mantığı yoktur. Hiçbir siyasi parti bizim düşmanımız değildir. Sadece siyasi rakiplerimizdir. Asıl mesela ayrıştırma politikasıdır ya cumhur ittifakısın ya zillet ittifakısın gibi toplumu kutuplaştırmaya kimsenin hakkının olmadığını düşünüyorum. 15 Temmuz ne diyoruz “Demokrasi ve Milli Birlik Günü”. 15 Temmuz'da bile çıkar biz bunu yaptık siz sokakta gezdiniz denirse bu bir ayrıştırmaya sebep olur. Bu ülkenin ayrışmaya değil birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Bunu sözde değil özde yapılması lazım” dedi.
“Eski hasat ve harman günleri kalmamıştır”
Çiftçinin ve buna bağlı olarak tarımın gün geçtikçe çıkmaza girdiğini vurgulayan Yaşar, “Akaryakıtın yanında gübre yüzde 600, ilaç yüzde 233, tohum yüzde 110 artmıştır. Çiftçi, tarlasını ekemez, tarlasına gübre atamaz ve alın terinin karşılığını alamaz hale gelmiştir. Toplam çiftçi borcu 180 milyarı aşmıştır. Tarihte ilk defa bu dönemde çiftçilerin traktörleri haciz edilmiştir. Eski hasat ve harman günleri kalmamıştır. Bir zamanlar tarımda kendi kendine yetebilen sayılı ülkeler arasında yer alan Türkiye, şu anda başta hayvancılık olmak üzere pek çok tarımsal ürün konusunda ithalata bağımlı hale gelmiştir.Başta yem fiyatları olmak üzere durdurulamayan yüksek maliyet artışları karşısında büyükbaş hayvanlar kesime gönderilmeye başlamıştır. Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi yıllık yüzde 148,90 artmıştır. Bu durum karşısında süt ve süt ürünleri almakta zorlanan vatandaşlar, kilosu 150 TL’nin üzerine çıkan kıyma fiyatları yüzünden kasabın önünden bile geçemez hale gelmişlerdir. Esnaflarımız zor günlerden geçmektedir. Pandemi döneminde en büyük fedakarlığı esnaflarımız yapmıştır.Her ilimizde pek çok esnafımız kepenk kapatmak zorunda kalmıştır. Küçük esnaf kesimi, SGK primleri ve vergi taksitlerini ödemekte zorluk çekmektedir” diye konuştu.
“Ya bu sorunları çöz ya da sandığı biran önce milletin önüne getir”
“Esnaflarımız batmış kepenk kapatıyor, hükümetin sesi çıkmıyor” diyen Yaşar, “Vatandaşların borcu boyunu aşmış, çiftçiler yüksek girdiler karşısında kazanamıyor, tarlasını ekemiyor, doktorlarımız yerine getirilmeyen sözler ve şiddet yüzünden yurdu terk ediyorlar, hükümet daha neyi bekliyor? Ya bu sorunları çöz, ya da sandığı biran önce milletin önüne getir. Muayene ve basit ameliyatlar için bile artık hastanelerde aylar sonrasına gün verilmeye başlanmıştır. Kanser hastaları ve kronik rahatsızlığı olan hastalar eczanelerde bazı ilaçları bulmakta zorluk yaşamaktadır. Atanamayan çok sayıda öğretmenimiz atama bekliyor. İşsizlik ülkemizin en önemli sorunlarından birisi olmaya devam ediyor. Gümüşhane’de de işsizlik büyük sorun haline gelmiştir. Bu nedenle, Gümüşhane göç vermektedir. Gümüşhane’de 500 çalışanı olan çağrı merkezinin kapatılması ilimizdeki zaten yüksek olan işsizliği daha da artmıştır. Yıllardır bitmeyen hastane çilesi, doktorsuzluk insanları canından bezdirdi. Gümüşhane’nin tahıl ambarı olan Köse, Kelkit, Şiran’da çiftçilerin mazot ve sulama zammından dolayı bırakın kar etmeyi zarar ediyorlar.Gümüşhane’de kepenk kapatan esnaf sayısı artmıştır. Bugün esnaf işsizlikten kan ağlarken, küçük sanayi sitesinin yüksek fiyatla satışa çıkarılması esnafı mağdur etmiştir. Müteahhitlik işi ile uğraşan birçok hemşehrimiz teminatlarını yakmak zorunda kalmıştır. Artan un fiyatları karşısında fırıncılar ekmek fiyatlarına yüzde 60’a yakın zam yapmıştır” ifadelerini kullandı.
“Toprak namustur”
Konuşmasını son bölümünde Gümüşhane’nin değişen il sınırlarına değinen Yaşar, “Gümüşhanemiz bugün kültürüyle, sanatıyla turizmiyle, geleneksel mutfağıyla ve coğrafi yapısıyla yerli ve yabancı tüm misafirlerini ağırlayabilecek konum ve güzelliktedir. Tanıtım konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Gümüşhanemizin ne yazık ki sınırları değişiyor. Verilen sözler var.Yapılan icraat yok. Gümüşhane’nin Kürtün ilçesine bağlı Kırgeriş, Bağlama ve Damlı köylerine ait arazilerin Trabzon’un Şalpazarı ilçesine bağlanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı 9 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış vebu köylerimize ait yaylalar, ormanlar, meralar ve içme suyu kaynakları Trabzon’a bağlanmıştır. İl ve ilçe sınırlarının burada yaşanan hemşehrilerimizin istekleri ve rızası ile Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde Kanunla belirlenmesinden yanayız. “Toprak namustur” diyen Gümüşhaneli vatandaşlarımızın destekçisiyiz. Bu yanlış karardan biran evvel dönülmelidir. Gümüşhanemizin ve 3 köyümüzün toprakları köylülerimize geri verilmelidir” dedi.
Toplantı katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından son buldu.
Haber: Zeynep Kaya
Güncelleme Tarihi: 20 Temmuz 2022, 23:39