Neden AK Parti'ye Katıldık?

Feshedilen Has Parti Merkez İlçe Başkanı Hamza Çakır, neden AK Parti’ye geçtiklerini ve SP İl Başkanı Avukat Akın Demir’in açıklamalarına cevap verdi.

Neden AK Parti'ye Katıldık?
Feshedilen Has Parti Merkez İlçe Başkanı Hamza Çakır, neden AK Parti’ye geçtiklerini ve SP İl Başkanı Avukat Akın Demir’in açıklamalarına cevap verdi.

Açıklamasında, geçtiğimiz Pazar günü Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan il danışma programında bütün Has Partililerin AK Parti’ye katıldıklarını hatırlatan Çakır, Has Partililerin hepsinin firesiz AK Parti’ye geçmesinde AK Parti İl Başkanı Ercan Çimen’in kucaklayıcı yaklaşımının önemli bir etken olduğunu söyledi.

Has Parti-AK Parti bütünleşmesinin gündeme gelmesinden itibaren Çimen’in sıcak ve samimi bir yaklaşımla kendilerine kucak açtığını, birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti sadece sözle değil, fiili olarak da ortaya koyduğunu kaydeden Çakır, “Bu samimiyeti görünce, bizler de katılımın firesiz olmasını sağlamak için azami hassasiyeti gösterdik ve katılımı firesiz gerçekleştirdik. Başta Ercan Bey olmak üzere bu süreçte bütün arkadaşlarımıza samimiyetle kucak açan tüm Ak Parti yöneticilerine, şahsım ve arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum.” dedi.

Bu katılımın ne anlama geldiği konusunda kısa bir değerlendirme yapan Çakır, şöyle konuştu: “Gümüşhane’de toplumun büyük kesimi tarafından memnuniyetle karşılanan bu katılımdan rahatsız olanlar da yok değil. Bazı siyasi parti temsilcilerinin hesabı tutmamış olacak ki, katılımın akabinde açıklama yaparak neden Ak Patiye katıldığımızın izahını istemektedirler. ‘Ne değişti de Ak Parti’ye katıldınız’ diyen arkadaşlar, nelerin değiştiğini görmekten aciz olunca, bize de iki kelam etme zarureti doğmuştur. Önce bir defa bu bütünleşme bireysel değil kurumsaldır. Bu bütünleşmede yönetim kurulu üyelerimizden genel başkanımıza kadar herkesin ortak kararı vardır. Bütünleşme olmuştur, çünkü halk böyle istemiştir. Bu bütünleşme önce fikri anlamda sağlanmıştır. Onun için ‘birleşme ya da katılım’ denmemiş, ‘bütünleşme’ denmiştir. İkinci husus, değişen konjonktürdür.

DÜN AVRUPA BİRLİĞİ BİZİM İÇİN BİR MEDENİYET PROJESİ İDİ, BUGÜN VİZYON 2071 OLARAK BELİRLENMİŞTİR

Dün Avrupa Birliği bizim için bir medeniyet projesi idi, bugün vizyon 2071 olarak belirlenmiştir. 2071′e bakınca, 1071′i görüyoruz. 1071 sadece Anadolu topraklarına yerleşmek olarak algılanırsa, biz de böyle anlamsız sorularla karşı karşıya kalırız. 1071 bizim medeniyetimizin Anadolu coğaryasına ayak bastığı tarihtir. Bu tarihten sonra bu coğrafyadan bütün dünyaya bir medeniyet projesi sunulmuştur. Bizim medeniyetimizin egemen olduğu bin yıllık zaman dilimi içerisinde dünyaya yeni bir nizam sunulmuş, zulmün yerine adalet ikame edilmiştir. Ne zamanki maddi güç yeniden batının eline geçmiş, dünya yeniden kan, gözyaşı ve zulüm dünyasına dönmüştür. Şu halde gördük ki, bizim medeniyetimizi ihya ve inşa etmeden dünyada adaleti temin etmek mümkün değildir. Buradan bakınca, 2071′i iyi anlamak gerekir. Zira 2071′i anlamayanların, bizlerin oradan oraya savrulduğunu hezeyan etmeleri de kaçınılmazdır. Bizimle alakalı imalı ve yakışıksız ifadeleri kullananlar, aslında ifade ettikleri ile uzaktan yakından alakamızın olmadığını çok iyi, hatta en iyi bilenlerdir. Güç, otorite ve servet karşısında izzet hak ve adalet mücadelesinin kıyam etmesinden bahsederek Kerbela vurgusu yapanlar, açıklamalarının hangi gazetelerde manşet olduğuna iyi baksınlar. Farkında olmadan başkalarının siyasi emellerine hizmet edenlerin ne Kerbela’yı anlaması mümkündür, ne de bizi…

İLLA DA ‘TOPARLANIP GİTMEK’ SÖZ KONUSU EDİLECEKSE, GÜMÜŞKÖY’DEN GİTMEKTEN SÖZ EDİLMELİDİR

İlla da ‘Toparlanıp gitmek” söz konusu edilecekse, Gümüşköy’den gitmekten söz edilmelidir. Gümüşköy imparatorluğunun statükocu siyaset eskilerine malzeme olanların bir an önce kendine gelmeleri ve bu yakışıksız adımlarını kontrol etmeleri gerekir. Bizler ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz.”
Güncelleme Tarihi: 29 Kasım 2012, 14:07
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER