Siyaset her daim ilginç olayların yaşandığı bir alandır. Bu renkli dünyanın karakterleri, birazda herkesin gözü önünde yaşadıkları için mizah dergilerine konu olmaktan kaçınamazlar. Biz de bu haftaki yazımızda eskilerden birkaç alıntı ve şehrimizin siyasetçilerinden notlar ile gergin siyasete biraz güler yüz ekleyelim.
Gazeteci büyüğümüz Melih Aşık’ın Rahmetli Erdal İnönü ile ilgili eski yazılarından alıntı ile başlayalım.
Seçimler öncesi DEP’li Sırrı Sakık, SHP’den milletvekili adayı olmak için başvurur ve İnönü’yle görüşmeye gelir:
Sakık;
- Hakkımda bir sürü dedikodu çıkardılar. Önceden bilesiniz; ağabeyim (Şemdin Sakık) dağda devlete karşı savaşır. Kardeşlerimden biri de hapiste...
İnönü şaşırır:
- Yav, sizde hiç devlete çalışan biri yok mu? der.
Yine bir gün; bir gazeteci sorar:
- Sizin için Norveç’te başbakan olabilir, diyorlar.
İnönü cevabı yapıştırır;
- Çok teşekkür ederim. Bu herhalde, Türkiye’de bu işleri beceremiyorsun, demenin kibarcası.
Yine, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun merdiven olayı siyasi tarihimizin en ilginç anlarındandır. Kılıçdaroğlu, Beşiktaş'ta düzenlediği bir basın toplantısının ardından yürüyen merdivenden inerken zor anlar yaşamış, görevlilerin yukarıya giden merdiveni durdurmasıyla aşağıya inebilmişti.
Bizim siyasetçilerimizin de ondan aşağı kalır tarafı yok tabi. Geçtiğimiz günlerde AK Parti tarafından düzenlenen aday tanıtım toplantısı ardından toplu olarak yürüyüşe geçen partililer de merdiven hadisesine benzer bir olaya imza attılar. Ses sistemi ile donatılmış aracın ardından Cumhuriyet Caddesine tersinden giren partililer; trafikte olan araç şoförleri ile birlikte görevli polis memurlarının da zor anlar yaşamasına sebep oldular. Grup halinde Cumhuriyet Caddesini tersine kat eden kalabalık hatada ısrar edince, İl Tarım Müdürlüğü önünden başlayan üst caddeyi de trafiğe kapatmayı başardılar.
Bir başka hatırayı daha aktarayım:
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın attan düştüğü olayı hepimiz biliriz. O günlerde, şu an Milliyetçi Hareket Partisi Gümüşhane İl Başkanı olan Sayın Ali Ateş abimiz bu talihsiz kazaya sıkça değinir, nüktedan bir şekilde bizlere anlatırdı.
Günlerden bir gün uzun bir yurtdışı gezisinden dönen abimizi ziyarete gittiğimizde kendisini bizleri koltuk değnekleri ile karşılar bulduk. Geçmiş olsun dileklerinin ardından olayı sorduğumuzda;
-“Recep Tayyip Erdoğan’ı attan düştü diye anlatırdım. Uzak Doğu gezisi sırasında filden düşerek ayağımı kırdım. Gülme komşuna gelir başına misali” cevabını verir.
Başka bir hatıra ise uzun bir dönem AK Parti Gümüşhane İl Başkanlığı yapan Yusuf Özgün’ün başından geçer. Özgün; neredeyse her salı kendisini ziyaret eden ihtiyaçlı bir teyzeye Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından bir çamaşır makinesi verilmesine aracı olur. Teyze memnun ve mesut yeni makinesi ile eve gider. Aradan bir hafta geçer teyzemiz yine gelir. Başkana çıkışır.
-Oğlum bir makine verdiniz o da çalışmıyor.
Özgün; “Teyze nasıl olur. Makine sıfır makine yeni alındı” dese de teyzeyi ikna edemez ve teknik elemanlarından bir tanesini teyzenin evine makineyi tamire gönderir. Sorun elemanın kısa sürede geri dönmesiyle anlaşılır. Çamaşır makinesinin fişi prize takılmamıştır.
İşte böyle.
Siyaset; renkli görüntüler, hoş anılar ve güzel paylaşımlar da içerir. Ayrı partilerden milletvekili adaylarının aynı bardaktan çay içebildiği; adayından seçmenine, başkanından encümenine herkesin Gümüşhane için taşın altına elini koyduğu bir mecradır.
Gazeteci büyüğümüz Melih Aşık’ın Rahmetli Erdal İnönü ile ilgili eski yazılarından alıntı ile başlayalım.
Seçimler öncesi DEP’li Sırrı Sakık, SHP’den milletvekili adayı olmak için başvurur ve İnönü’yle görüşmeye gelir:
Sakık;
- Hakkımda bir sürü dedikodu çıkardılar. Önceden bilesiniz; ağabeyim (Şemdin Sakık) dağda devlete karşı savaşır. Kardeşlerimden biri de hapiste...
İnönü şaşırır:
- Yav, sizde hiç devlete çalışan biri yok mu? der.
Yine bir gün; bir gazeteci sorar:
- Sizin için Norveç’te başbakan olabilir, diyorlar.
İnönü cevabı yapıştırır;
- Çok teşekkür ederim. Bu herhalde, Türkiye’de bu işleri beceremiyorsun, demenin kibarcası.
Yine, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun merdiven olayı siyasi tarihimizin en ilginç anlarındandır. Kılıçdaroğlu, Beşiktaş'ta düzenlediği bir basın toplantısının ardından yürüyen merdivenden inerken zor anlar yaşamış, görevlilerin yukarıya giden merdiveni durdurmasıyla aşağıya inebilmişti.
Bizim siyasetçilerimizin de ondan aşağı kalır tarafı yok tabi. Geçtiğimiz günlerde AK Parti tarafından düzenlenen aday tanıtım toplantısı ardından toplu olarak yürüyüşe geçen partililer de merdiven hadisesine benzer bir olaya imza attılar. Ses sistemi ile donatılmış aracın ardından Cumhuriyet Caddesine tersinden giren partililer; trafikte olan araç şoförleri ile birlikte görevli polis memurlarının da zor anlar yaşamasına sebep oldular. Grup halinde Cumhuriyet Caddesini tersine kat eden kalabalık hatada ısrar edince, İl Tarım Müdürlüğü önünden başlayan üst caddeyi de trafiğe kapatmayı başardılar.
Bir başka hatırayı daha aktarayım:
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın attan düştüğü olayı hepimiz biliriz. O günlerde, şu an Milliyetçi Hareket Partisi Gümüşhane İl Başkanı olan Sayın Ali Ateş abimiz bu talihsiz kazaya sıkça değinir, nüktedan bir şekilde bizlere anlatırdı.
Günlerden bir gün uzun bir yurtdışı gezisinden dönen abimizi ziyarete gittiğimizde kendisini bizleri koltuk değnekleri ile karşılar bulduk. Geçmiş olsun dileklerinin ardından olayı sorduğumuzda;
-“Recep Tayyip Erdoğan’ı attan düştü diye anlatırdım. Uzak Doğu gezisi sırasında filden düşerek ayağımı kırdım. Gülme komşuna gelir başına misali” cevabını verir.
Başka bir hatıra ise uzun bir dönem AK Parti Gümüşhane İl Başkanlığı yapan Yusuf Özgün’ün başından geçer. Özgün; neredeyse her salı kendisini ziyaret eden ihtiyaçlı bir teyzeye Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından bir çamaşır makinesi verilmesine aracı olur. Teyze memnun ve mesut yeni makinesi ile eve gider. Aradan bir hafta geçer teyzemiz yine gelir. Başkana çıkışır.
-Oğlum bir makine verdiniz o da çalışmıyor.
Özgün; “Teyze nasıl olur. Makine sıfır makine yeni alındı” dese de teyzeyi ikna edemez ve teknik elemanlarından bir tanesini teyzenin evine makineyi tamire gönderir. Sorun elemanın kısa sürede geri dönmesiyle anlaşılır. Çamaşır makinesinin fişi prize takılmamıştır.
İşte böyle.
Siyaset; renkli görüntüler, hoş anılar ve güzel paylaşımlar da içerir. Ayrı partilerden milletvekili adaylarının aynı bardaktan çay içebildiği; adayından seçmenine, başkanından encümenine herkesin Gümüşhane için taşın altına elini koyduğu bir mecradır.