Ülke gündemi çok hızlı değişmekte… Geçen hafta İmralı Görüşmeleri sıcaklığını korurken araya Fransa’da vuku bulunan infaz haberi ve birbirinden ünlü isimlerin ölüm haberleri girdi. Mehmet Ali BİRAND, Toktamış ATEŞ, Ahmet Mete IŞIKARA… Bu arada bu Çalkantılar olurken Patriot Füzeleride Adana, Maraş, Antep’e doğru yol aldı ve bu gün yarın yerlerine ulaşacak. Muhtemelen önümüzdeki aylarda Suriye’ye olası bir operasyon söz konusu… Olay sıcaklığını kaybetmeden bir anda gündeme düşen İmralı Görüşmelerini Eski Bakanlarımızdan Sn.M.Oltan SUNGURLU’ya sorduk.Konu hakkındaki fikirleri aldık:
Sn. Bakanım İmralı Görüşmeleri için ne düşünüyorsunuz? İkinci bir Habur Vakası olur mu Sizce?
“Bu meselenin çokça konuşulmasından yana değilim. Konuşmanın çok fayda sağlayacağını zannetmiyorum. Bu konuyu herkesin çok detaylı olarak konuşması da doğru değil. Kaldı ki bu işin arkasını bilmiyoruz. Şartlar nedir? İmkânlar nedir? Taraflar ne düşünüyor? Uzun zamandır yapılan bir istihbarat çalışmaları var onun için yanlışlığa meydan verebiliriz. Ama şunu söyleyebilirim ki bu meselenin üzerine gitmek, çözmek için uğraşmak çok iyidir. Bu problem Türkiye’nin ayak bağıdır ama düşünün ki Habur’da bunu çözelim derken işin içinde çıkılmaz bir hale getirildi. O gün ile bu gün arasında durum yüzde beş yüz oranında zorlaşmıştır. Bu günde Habur’da yaptığımızı yaparsak o zaman durum işin içinden çıkılmaz bir hal alır.
Taraflar bir şey aldım bir şey kazandım düşüncesi içerisinde olursa işi çözmek iyice zorlaşır. Türkler ve Kürtler beraberler. Beraber arkadaş oluyorlar, evleniyorlar, iş yapıyorlar, Burada Türkler Kürtleri yabancı olarak görmüyor ama Kürtler Türkleri yabancı olarak görüyor. Bu gün öğle yemeğinde on kişiydik ve beşimiz kürttü ama bu durum kimsenin aklına gelmemişti. Yine bundan üç yıl önce Bizim yedi kişilik bir arkadaş grubumuz vardı içlerinde sadece ben Türktüm ama bu durum ayrılık olarak kimsenin aklına gelmezdi. Türklerde olan birlikte yaşama arzusu Kürtlerde var mı? Kürtleri ayırım olarak görmüyoruz eğer onlarda bunu görmüyorsa olay çözülür. Olayın çözülmesi sadece bununla sınırlı kalmıyor, bu mesele sadece Türklerin ve Kürtlerin işi de değil. Yurt dışındaki devletler yarın öbür gün başka birilerini öldürecekler, tahriklerine devam edecekler. Taraflar gönül rızasıyla anlaşmalı, toplumu tatmin etmeli ve başkalarının tahriki ile bir sorun çıkmamalı. Tüm bu çalışmalar yapılırken de kimse siyasi bir çıkar ve hesap içerisinde de olmamalıdır. Eğer böyle olursa sonucu çok kötü olur. Akıl için yol birdir, yol birdir diyoruz ama bu aklı Açılımda görmedik maalesef. Umarız şimdilerde eski hatalar tekrarlanmaz.”
Sayın Bakana söyleşi için teşekkür ediyoruz.
Sevgi ve Saygılar…
Sn. Bakanım İmralı Görüşmeleri için ne düşünüyorsunuz? İkinci bir Habur Vakası olur mu Sizce?
“Bu meselenin çokça konuşulmasından yana değilim. Konuşmanın çok fayda sağlayacağını zannetmiyorum. Bu konuyu herkesin çok detaylı olarak konuşması da doğru değil. Kaldı ki bu işin arkasını bilmiyoruz. Şartlar nedir? İmkânlar nedir? Taraflar ne düşünüyor? Uzun zamandır yapılan bir istihbarat çalışmaları var onun için yanlışlığa meydan verebiliriz. Ama şunu söyleyebilirim ki bu meselenin üzerine gitmek, çözmek için uğraşmak çok iyidir. Bu problem Türkiye’nin ayak bağıdır ama düşünün ki Habur’da bunu çözelim derken işin içinde çıkılmaz bir hale getirildi. O gün ile bu gün arasında durum yüzde beş yüz oranında zorlaşmıştır. Bu günde Habur’da yaptığımızı yaparsak o zaman durum işin içinden çıkılmaz bir hal alır.
Taraflar bir şey aldım bir şey kazandım düşüncesi içerisinde olursa işi çözmek iyice zorlaşır. Türkler ve Kürtler beraberler. Beraber arkadaş oluyorlar, evleniyorlar, iş yapıyorlar, Burada Türkler Kürtleri yabancı olarak görmüyor ama Kürtler Türkleri yabancı olarak görüyor. Bu gün öğle yemeğinde on kişiydik ve beşimiz kürttü ama bu durum kimsenin aklına gelmemişti. Yine bundan üç yıl önce Bizim yedi kişilik bir arkadaş grubumuz vardı içlerinde sadece ben Türktüm ama bu durum ayrılık olarak kimsenin aklına gelmezdi. Türklerde olan birlikte yaşama arzusu Kürtlerde var mı? Kürtleri ayırım olarak görmüyoruz eğer onlarda bunu görmüyorsa olay çözülür. Olayın çözülmesi sadece bununla sınırlı kalmıyor, bu mesele sadece Türklerin ve Kürtlerin işi de değil. Yurt dışındaki devletler yarın öbür gün başka birilerini öldürecekler, tahriklerine devam edecekler. Taraflar gönül rızasıyla anlaşmalı, toplumu tatmin etmeli ve başkalarının tahriki ile bir sorun çıkmamalı. Tüm bu çalışmalar yapılırken de kimse siyasi bir çıkar ve hesap içerisinde de olmamalıdır. Eğer böyle olursa sonucu çok kötü olur. Akıl için yol birdir, yol birdir diyoruz ama bu aklı Açılımda görmedik maalesef. Umarız şimdilerde eski hatalar tekrarlanmaz.”
Sayın Bakana söyleşi için teşekkür ediyoruz.
Sevgi ve Saygılar…