SON MİT VAKASI, TAŞERONLAR VE PROJECİLER

Evet, zurna yavaş yavaş “zırt” demeye başladı.

Tüm kurumların içerisinde ki “dışarıya çanak tutan, içeride milli menfaatleri yıpratanlar” temizlenecek. Ben bu hayalle yaşıyorum. 1992 yılından bu güne hep bu anı görmek için hayaller kurdum durdum…

Asker nokta operasyon yapıyor ve “kurunun yanında yaşı da yakmıyor”…PKK’lıları tıkır tıkır temizliyor. Artık bu ülkede “at oynatmak” kolay değil. Daha öncede defalarca yazdım ama bu defa açık yazacağım. Artık “küheylan” yelelerini savurarak koşmaya başladı çok şükür.

Küheylanın önünde engeller yok mu? Olmaz mı? Pazarlamacılar, taşeronlar…

Ama onlarında sonu yaklaştı… Artık “son duraktayız”…Şafağın önünde, güneşin doğmasını gölgelemeye çalışan herkesle hesaplaşacak bu millet. Ey gafiller diyorum ki; “Ya gelin atalarımızın ruhu ile aydınlatalım dünyayı, ya da çekilin gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz…”

Son olaylarda eline bir avuç çamur alan siyasiler; oraya döndü olmadı, buraya döndü olmadı, en sonunda çamuru yine bu milletin yetiştirdiği en güzide insana çalmaya çalıştılar.. Ama onun şu güzel sözleri ile bu dedikodulara cevap vermek istiyorum. Zira taşeron kim? Projeci kim? Bilinsin. Görülsün ki; milletin hırsızla, arsızla hesaplaşmasında gerçeklere yakınlaşalım…

“Türk milleti şerefli bir millettir. Ben hiçbir zaman, benim için bir kısım hayırlar vaat etse bile, o bölgede başkalarının emellerine hizmet etme istikametinde figüre edilme aşağılığına rıza gösteremem. Benim şanlı bir geçmişim var. Necip bir soyum, sağlam bir köküm var. Bu gün fakir isem de, Allah’ın izniyle genç nesillerle, aktif dimağlarla, bir kere düşmekle on türlü kalkmasını öğrenmiş, alternatif doğrulma ve kalkma yolları geliştirmiş bir millet olarak, er-geç devletler muvazenesinde yerimizi alacağımıza inancım tamdır. Dolayısıyla figüre edilmek onuruma dokunur benim. Alet olamayız, olmamalıyız biz. Hatta çok isabetli ve bize hazineler getirecek bile olsa, şu bozuk ekonomimizi çok iyi bir duruma getirecek bile olsa, bence ulu-orta bir oyunun içine işin yarısından ve figüre edilebilecek bir şekilde girmek doğru değildir. Bazıları, bizim başka devletlerle stratejik ortaklığımız olduğunu ve bu projenin de ortaklık gereği desteklenmesinin lazım geldiğini söyleyebilir. Oysa stratejik ortaklık birileri tarafından planlanan bir şeyi uygulamada onlara iştirak etme demek değildir ki! O projenin hazırlanmasında bizim fikirlerimize neden müracaat edilmedi”.

Bu düşüncelerin samimiyeti karşısında diyeceğim son söz: “Bu düşüncedeki bir insanı hiçbir projeye yama yapamazsınız.”
YORUM EKLE