“Mihenk taşı, gümüş ve altın alaşımlarının kalitesini test etmekte kullanılan, düz, sert, ince pütürlü, siyah veya koyu renkli bir taştır. Bu amaç için çeşitli taşlar kullanılır, bunlar genelde kuvars veya bazalt tipi olurlar. Kalitesi kontrol edilecek cisim, mihenk taşına sürülünce taşın üzerinde metalin izi kalır. Metalde ne kadar altın olduğunu anlamak için altın oranı bilinen birkaç iğne ile kalitesi bilinmeyen cisim aynı mihenk taşının üzerine yan yana iz bırakacak şekilde çizilir. Eski çağlarda kullanılan bu yöntemde, metalik çiziklerin renklerinin karşılaştırması, saflık konusunda bir fikir verirdi. Orta çağlardan sonra, daha ileri bir test için taşın üzerine asit karışımları sürme yöntemi gelişti. Nitrik asit altın dışındaki metalleri çözer, eğer çizik parlak sarı renkte kalırsa alaşım iyi; eğer renk kırmızı-kahverengine dönüşür veya yok olursa alaşımdaki altın oranı düşük” veya noksandır gibi yorumlar getirildi. Günümüzde ise teknolojinin sunduğu çeşitli imkânlar ile laboratuvar ortamlarında kimyasal analiz yöntemleri ile milyonda/milyarda bir gibi oranlarda değişen değer aralıklarında bile ilgili analizler ve yöntemler uygulanabilmektedir.

Kişisel yaşamın ve yaşam standartlarının döngüsü için de birçok farklı karakteri birbirinden ayırmak, saflık derecesini veyahut adamlık ayarını belirlemek içinde hayata dair mihenk taşlarına ihtiyaç vardır. Gün itibari ile toplum içinde değerini yitirmiş ve saflığını koruyamamış birçok karakter sistem içine enjekte olmuş ve kendilerince geliştirdikleri yöntemler ile de ayar süzgeçlerinden rahatlıkla geçmiştir. Kendini çakma bir cevher, çakma bir değer, çakma bir makam gibi göstermek de ise bu zatlar, oldukça uzmanlaşmışlardır. Çünkü bu karakter konsantrasyonu düşük insanlar, kendi ayarlarının ölçütü için çakma mihenkler geliştirip, kendilerini bu mihenklerin onay sürecine sunmaktadırlar. Böylelikle sistem içinde çakma mihenkler ile kendilerine bir ayar değeri belirleyip, bu değerin karşılığı şeklinde bir şan almaktadırlar.

Fakat toplum içinde tüm akılların koşulsuz kabul ettiği öyle insanlar vardır ki, bu insanlar hem geçmiş hem de güncel yaşantının gerçek mihenk taşlarıdır. Onlar; karşılıklı değer yargıları, toplumsal sevgi, saygı ve ahlaki terbiyenin, toplum içinde ki değerinin ölçümünün bilirkişileridir. Öyle ki, yaşantı içinde değerler yargı süzgeci ve geçmiş dönem tecrübeleri ile elde edilmiş kazanımlar ancak bu insanların onay mekanizması içinde olur bulur ve uygun olduğu yerini alır. Onlar; Doğruluk, dürüstlük, kişisel gelişim, başarı, yaşam içinde ki birçok başka serüven ve bunların sonucu olarak insan olabilme ve adamlık ayarının ölçütüdür.

Lakin an itibari ile çakma mihenklerin pişkinliği sebebiyle, hak olan ayarların değerlerini belirleyen dengeler ise suskun mihenkler rolüne bürünmüştür.

Suskun Mihenklerin de artık konuşması veya konuşturulması dileğiyle…