Yarışma adı gibi değil mi?
Bir bakıma da öyle aslında, yarışıyoruz. Daha doğrusu yarıştırılıyoruz.
Neyi mi?
Aklımızı, bilgimizi, puanımızı ve emeğimizi gibi cevaplar verenler, üzgünüm ama daha ilk turdan elendiler.
Devir artık gücün devri. Güç dediysek yanlış anlaşılmasın. Paranın gücü, dayının gücü ve siyasetin gücü olmak üzere kendi içinde üç gruba ayırıyoruz bu başlığı. Gerçi üçü de birbiriyle aynı kapıya çıkıyor. Havada kalanlar için örnek bir soruyla durumu izah edeyim hemen.
İşe girmek isteyen bir kişinin aşağıdaki yollardan hangisini izlemesi gerekir?
A) Çalışmak istenilen alanla ilgili eğitim almak
B) Çalışmak istenilen alana dair yapılan sınavdan geçer puan almak
C) Çalışmak istenilen alanla ilgili olarak kendini geliştirip, tecrübe edinmek
D) ‘Dayıya’ telefon etmek
Adilane, hakça ve insanca düşünerek A, B ve C yanıtlarını verenler ile bu dayılardan, zengingillerden ya da siyasi kanatlardan birinin birinci dereceden akrabası olmayanlar elendiler.
Gelelim yanıtı D olanlara. Onlar çoktaaan işe başladılar.
15 yıl evvel babam ‘Ekmek aslanın ağzında kızım. İyi çalış, oku da kimseye el açma’ demişti. Şimdi yıl 2015. O ağızdaki ekmek artık midede. Kim bilir belki de olmayan bir ekmeği kovalıyoruz. Çünkü ekmeğin sahibini D şıkkında bıraktık.
Velhasıl gün gelir iş olur. Gün gelir para olur, makam olur, mevki olur. İstenirse şan olur, şöhret olur. Lakin aynaya rahatça bakacak yüz lazım insana. Üç kuruş eksik olsun helalinden olsun, geç olsun, hakkımla olsun diyecek yürekler lazım. Evlatlarımızın, eşimizin dostumuzun boğazından geçirecek helal lokmalar lazım. Hepsinden öte akşam yatağa girip de başımızı yastığa koyduğumuz vakit, huzurla uyuyacak vicdan lazım. Parayı pulu geçtim, geride bırakacak ‘temiz’ bir ad lazım. Yoksa Yunus’un da dediği gibi; mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan.
TORPİLLER YARIŞIYOR