Unutmak özgürlüktür. Unutmak insana bahşedilmiş en güzel armağandır. Yoksa nasıl affederdik eski dostun attığı kazıkları? Yoksa birbirimize nasıl yeniden sarılırdık hiçbir şey olmamış gibi? Unutmak sadece güzel değil; aynı zamanda değerlidir. Mesela Thomas Alva Edison yaptığı deneylerde yaşadığı başarısızlığı unutmasa, kendi kendine "olmayacak, asla olmayacak" diye söylense; bulabilir miydi elektriği? Biraz daha bilimsel olalım ve Dr. Martin E.P. Seligman isimli bilim adamının ortaya attığı "öğrenilmiş çaresizlik" kavramına bir göz atalım, bir de o açıdan bakalım unutmanın ne kadar güzel olabileceğini.
Öğrenilmiş çaresizlik kavramını beş maymun deneyi ile anlamaya çalışalım. Bir kafese beş maymun konulur. Kafesin içerisinde bir merdiven ve bu merdivenin de en üst basamağında muzlar vardır. Maymunlardan bir tanesi muzlara doğru hareket ettiği sırada diğer maymunlar soğuk suyla ıslatılır. Bir süre sonra ne zaman bir maymun muzlara doğru hareket edecek olsa diğer maymunlar onu dövmeye başlar. Derken maymunlardan biri kafesten alınarak olaylardan habersiz başka bir maymun kafese konulur. Yeni gelen maymun olaylardan habersiz olduğu için muzlara doğru hareketlenir ki diğer maymunlar onu döver. Sonra başka bir maymun daha kafesteki ıslanan maymunlardan biri ile değiştirilir. Yeni gelen maymun da dayak yedikten sonra ne zaman bir maymun muzlara uzanmaya kalksa dayak atmaya çalışır. Derken kafesteki bütün maymunlar birer birer değiştirilmiş olur. Artık kafeste başlangıçtaki şoku yaşamamış 5 maymun vardır. Ancak neden olduğunu bilmeseler de ne zaman bir maymun muzlara uzanacak olsa dövmeye kalkarlar. Burada herhalde sorsak maymunlara neden dövüyorsunuz diye "bilmiyoruz ama burada işler böyle işliyor" ya da "olmaz, o muzları kimse yiyemez" cevabını alırız. Kimse neden diye sormaz.
Biliyorum, bu sözler size de tanıdık geldi. Ne zaman farklı bir şeyler yapmaya kalktıysanız size "burada o iş olmaz" ya da "o iş öyle değil böyle yapılır" diyenler oldu. Hepsini unutun. Yolunuza çıkan engeller bile bu sözler kadar tehlikeli değil. Siz bir şeyleri yapmaya çalışmış ama başarısızlıkla karşılaşmış olabilirsiniz, olsun onu da unutun. Ders çıkarmayın demiyorum ama başarısız olduğunuzu unutun, yeniden başlayın. Gözlerinizi kısın ve hedefinizden başka bir şey görmeyin.
Son günlerde çeşitli haber kaynaklarından kitap kulübümüz ile ilgili bilgi edinmiş olmalısınız. Bize de “burada gül bitmez” veya “gül öyle değil böyle yetiştirilir” diyenler çıkacaktır. Ancak bizim tek amacımız bu güzel şehri tanıtmak ve bu güzel şehrin insanlarına kitap sevgisi aşılamaktır. Bu yolda gözlerimizi kıstık ve hedefimizden başka bir şey görmüyoruz.
Çaresizliği öğrenmiş insanların bize çaresizliği öğretmesine izin vermiyoruz, sizde kimsenin Size çaresizliği öğretmesine izin vermeyin. Uyanmak için suyla ıslatılmaya ihtiyaç duymaya gerek yok, ilacınız unutmak olsun. Geçmiş başarısızlıklarınızı, geçmiş üzüntülerinizi, kederlerinizi, başınıza gelen olumsuzlukları hemen şimdi unutun. Bizler unuttuk sizler de unutun. Mesela affedin sizi kıran insanları. Daha kaç gününüz kaldı ki onları da birilerine kin duyarak geçireceksiniz? Hatta kullandığınız kaşığın, çatalın bile ne işe yaradığını unutun ve elinizdeki malzemeleri yeniden keşfedin, yeni yeni amaçlarla kullanın. Unutmak güzeldir. Sizi başarıdan alıkoyan veya size acı veren ne varsa unutun gitsin.
UNUTUN GİTSİN