USANMAYIN SEVMEKTEN

Çok belki de en sevdiğim öykü ile başlamak istiyorum bu haftaki köşe yazıma. Zira dünyada var olan her şeyin temelinde sevgi denen tılsım saklı durur.  Genç kız eteğine doldurduğu elmalarla güle oynaya giderken bir yamacın başında bir dervişe rast gelmiş. Derviş sormuş;

            “Hayrola kızım nereye gidiyorsun böyle güle oynaya..?” Genç kız cevap vermiş;

“Şu yamacın arkasında sevdiğim var. Ona elma götürüyorum..” Derviş tekrar sormuş;

“Peki, kaç tane elma götürüyorsun sevdiğine..?”

Genç kız dönmüş dervişe ve şu muhteşem cevabı vermiş;

“İnsan hiç sevdiğine götürdüğünü sayar mı..?”

Ve derviş o anda zikir halinde çekmiş olduğu kocaman tespihinin tanelerini kopararak yoluna ağır ağır devam etmiş. “İnsan sevdiğine götürdüğünü sayar mı?” Bam telimizi derinden sarsan bir söz. Ve dönelim bugünümüze. En son bir yakınınıza, akrabanıza, çocuğunuza, öğrencinize, öğretmeninize, amiri veya memurunuza, eşinize sevdiğinizi ne zaman söylediniz. Cevap veremiyorsunuz değil mi? Bende öyle sanmıştım. En son sevdiğimize onu ne kadar sevdiğimizi söylediğimizi siz de, biz de unutuverdik. Hâlbuki sevgidir en muhkem paslı kilitleri kökünden açıveren tılsım. Sevgidir dünyayı yaşanabilir yapan. Sevgidir birlikte yaşamamızı, birbirimizi anladığımızı, haklarına saygılı olmayı, tahammülü, sabrı, şefkati, izanı kuran en büyük tesis.

Bugün tahammül kalmadığından dolayı insanlar birbirlerini anlayamamakta. Kuyusunu kazmaktadır. Daha da ileri giderek küçücük dünyevi ihtiraslarından dolayı birbirlerinin haklarını, mallarını ve canlarını gasp etmektedirler. Yazımı bitirmeden evvel söyleyeceğim şudur ki; “Usanmayın sevmekten”

Küçük çocuk annesine geldi ve ona elindeki kâğıdı uzattı. Annesi ellerini önlüğüne silerek kuruladıktan sonra kâğıdı okumaya başladı:

“Çimleri biçtiğim için: 50 lira, bu hafta odamı temizlediğim için 100 lira, alışverişe gittiğim için 75 lira, küçük kardeşime baktığım için 50 lira, çöpü döktüğüm için 10 lira. Toplam borcunuz 360 TL.”

Annesi, umutla kendisini süzen oğluna baktı. Eline bir kalem aldı; kâğıdın arka yüzünü çevirdi ve şunları yazdı:

Seni dokuz ay karnımda taşıdım: Bedava

Hasta olduğunda başında bekledim, elimden geleni yaptım: Bedava

Senin için dua ettim: Bedava

Yıllar boyu değişik nedenlerle senin için gözyaşı döktüm: Bedava

Senin için geceler boyu kaygı duyup, uykusuz kaldım: Bedava

Oyuncaklarını topladım, yemeğini hazırladım, giysilerini yıkadım, ütüledim: Bedava.

Ve oğlum bunların hepsini topladığım zaman gerçek sevginin bedelinin olmadığını görürsün; bedavadır çünkü. Oğlu, annesinin yazdıklarını okuyunca gözleri doldu. Annesine baktı ve “Anneciğim seni seviyorum” dedi. Sonra annesinin elinden kalemi aldı ve kâğıda büyük harflerle şunları yazdı: HEPSİ ÖDENMİŞTİR.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Burcu Demir Öncül
Burcu Demir Öncül - 3 ay Önce

Dönüyor dolaşıyor sevgi çözüyor tüm düğümleri. Eğer sevgisizlik var ise öfke oluyor, nefret oluyor, isyan oluyor, şiddet oluyor kimi zamanda. Ama bakınca herbir kötülüğün, karmaşanın özünde sevginin olmayışı çarpıyor göze. O olduğu anı, yeri güzelleştirirken çirkinleşmeye meyletmek neden? Kaleminize, yüreğinize sağlık hocam