Yunus Emre’nin sevgi ve hoşgörü şehri Eskişehir’de örnek bir uzlaştırma gerçekleşti.

Örnek diyoruz çünkü ekonomik zorlukların aileleri olumsuz etkilediği bir döneme denk gelmesi anlamlıydı.

Hatırlayın… Bundan birkaç yıl önce Kocaeli’de çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden baba İsmail’in acı sonu zihnimizde tazeliğini korurken “15 çocuğa” bu kış kıyamette mont ve bot alınması bu satırların yazarı uzlaştırmacı olarak haber ilgimi çekti.

Çocuklar gibi benimde yüreğimi ısıtan bu haberi yazmak istedim.

Ayrıntısını birazdan paylaşacağım.

Ancak taraflara kolaylık sağlayan, mahkemeye düşmeden, adli sicil kaydı oluşmadan dava konusu herhangi bir uyuşmazlığın kısa sürede çözüme kavuşturulmasına imkân sağlayan “ uzlaştırma” hakkında birkaç hususu belirtmekte fayda var.

Meslektaşlarımız zaman zaman farkındalık oluşturan sosyal sorumluluk projelerine imza atıyorlar.

Ancak gelin görün ki azda olsa hala içimizde uzlaşmanın sağladığı faydaları bilmeyenler var!

Bazen bu köşeden dile getiriyorum.

Uzlaşma kapsamına giren bir suçun (tehdit,hakaret,mala zarar verme, kişilerin huzurunu bozma, özel hayatın gizliliğini ihlali,suç eşyasının satın alınması, haberleşmenin gizliliğini ihlal vb.) tarafı olduğunuzda ücret ödemeden kısa sürede uzlaşma imkânına sahip olabiliyorsunuz. Uzun mahkeme süreçleri ile uğraşmadan.

Suçu işleyen şüpheli; müştekinin genel ahlak ilkelerine ve ödeme gücüne uygun talebini (maddi/manevi) yerine getirdiğinde ceza almaktan, cezaevine girmekten kurtuluyor.

Bitmedi…

İlk kez suç işleyen kişilere(özellikle suça sürüklenen çocuklara), ceza ve sabıka kaydı almadan meselenin halli ile toplumda “suçlu damgası” yemeden hayatlarına devam etme fırsatı sunuyor.

Faile, suçun muhatabı üzerinde yarattığı etkiyi görmesi fırsatını sunar.

Mağdur ve failin birbirini tanımasına ve yüz yüze görüşmelerine olanak sağlar.

Uzlaştırma uygulaması şüpheliye hatasını telafi etme olanağı sağlarken müşteki tarafından sunulan edimi kabul eden şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek, anlaşmazlık mahkeme sürecine gitmeden  “dostane” bir şekilde sorun çözüme kavuşuyor.

Uzlaşmanın daha pek çok faydası var.

O nedenle biz uzlaştırmacıların mottosunu “Uğraşma uzlaş.” olarak söyleriz hep…

Aslında hayatın tüm alanlarında uzlaşmaya çok ihtiyacımız var!

Gelelim Eskişehir’deki  uzlaşma örneğine!

Bu dosyada şikâyetçi bir hukuk insanı olan Cumhuriyet Savcısı.

Şüpheli ise motosiklet sürücüsü bir şahıs.

Eskişehir'de görevli Cumhuriyet Savcısı aracıyla trafikte seyir halinde iken tartıştığı motorcunun, kask kamerasıyla olay sırasında kaydettiği görüntüleri sosyal medyada izinsiz paylaşması üzerine şikâyetçi oldu.

Karşı tarafın rızası alınmadan “özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek” ceza hukukunda suç teşkil ettiğinden uzlaşma kapsamında olan suçlardan!

Başsavcılık bu şikâyeti haklı bulup şahıs hakkında soruşturma başlattı. Deliller toplanıp, dosya tamamlandıktan sonra uzlaştırma bürosu dosyayı otomatik tevziyle tarafsız ve bağımsız uzlaştırmacıya gönderdi.

Görevlendirilen meslektaşımız önce şikâyetçi olan savcı beyle görüşüp uzlaşma teklifinde bulundu. Bu teklife şartlı evet diyerek “15 çocuğa mont ve bot alınması” şartıyla uzlaşabileceğini ve şikâyetinden vazgeçeceğini söyledi.

Bu teklif şüpheliye iletildi.

Şüphelinin mahkemeye gitmeden uzlaşma hükümlerinden faydalanmak istediğini ve kendisine yapılan teklifi kabul ettiğini söyledi.

Böylece taraflar arasında uzlaşma sağlanmış oldu.

Şüphelinin aldığı montların ve botların öğrencilere verilmek üzere Eskişehir Vali Sami Sönmez İlkokulu Müdürü’ne teslim edilmesiyle mutlu sona ulaşıldı.

Ceza alma ihtimali olduğu dosyada, karşı tarafın isteğini yerine getiren şahıs hem cezadan kurtuldu hem de o yavruların yüreğine dokunuldu.

Uzlaştırmacı meslektaşımız Hatice Köse’yi soğuk kış günlerinde böyle anlamlı bir yardıma vesile olduğu için tebrik ediyorum.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı da uzlaşmanın topluma örnek olmasını istediği için kamuoyu ile paylaştı.

İyide oldu.

Toplumdaki uzlaşı ve yardımlaşma kültürünün yayılması ve iyiliğin artması, hepimizin en büyük dileği.

Çocukların yüreklerini ısıtan bu ve benzer uzlaştırma örneklerinin paylaşıldıkça çoğalacağına inanıyoruz.

Belki de bu sayede yeni uyuşmazlıkların ve suçların önü kapanacaktır!