Koronavirüs (COVID-19) daha çok boğaz ağrısı, burun akıntısı, ateş ve kas ağrıları ile devam eden bir grip benzeri seyretmektedir. Sonraki süreçte ağır grip tablosu gibi gelişmektedir. Riskli ve ek bir hastalığı olan kişilerde bu belirtiler daha belirgin görülmekte ve hastaneye yatışları zorunlu kılmaktadır. Hastalık belirtisi varsa erken dönemde testlerimizi yaptırmalıyız. Eğer sonuç pozitifse ve ek bir hastalığımız varsa doktor kontrolünde ilaç tedavisine başlamalıyız. Bu anlamda daha dikkatli olmalıyız. Endişeye kapılmadan, aşılama konusunda hassasiyet göstererek, sosyal hayatımızı kısıtlamadan bireysel tedbirlere uyarak kendimizi koruyabilir ve koronavirüs ile yaşayabiliriz. Bugüne kadar virüse karşı aldığımız tedbirlere devam etmeliyiz. Bireysel hayat ile toplumsal hayatı tedbirlerle bir arada sürdürebiliriz. Bugüne kadar nasıl başardıysak, bundan sonra da başarabiliriz.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), COVID-19 salgını hakkında açıklamalarda bulundu. DSÖ’nün bağımsız uzmanlardan oluşan Acil Durum Komitesi tarafından yapılan açıklamada, COVID-19’un 30 Ocak 2020’de DSÖ tarafından “Uluslararası Önem Arz Eden Halk Sağlığı Acil Durumu” ilan etmesinden bu yana hala küresel bir acil sağlık durumu olmaya devam ettiği ifade edildi. Artan vakalar, devam eden viral evrim ve bazı ülkelerde sağlık hizmetleri üzerinde devam eden baskı nedeniyle COVID-19 salgınının hala acil bir durum olduğu anlamına geldiğini aktaran Komite, son bir ayda DSÖ'ye bildirilen vakaların yüzde 30 arttığını ancak büyük ölçüde aşılardan kaynaklanan artan nüfus bağışıklığının hastaneye yatışları ve can kayıplarını azalttığını belirtti.
Almanya, İtalya, Fransa gibi gelişmiş Avrupa ülkelerinde 100.000’leri geçen vakalar görüldü. Japonya’daki günlük vaka sayısı geçtiğimiz 15 Temmuz'da, Şubat ayından bu yana ilk kez 100.000 sınırını aşarak 103.311 oldu. Japonya'da, COVID-19 vakalarında son günlerde yaşanan patlama ile salgında 7. dalga endişesi büyürken, günlük vaka sayısında rekor kırıldı. Japonya Sağlık Bakanlığı ve yerel hükümetlerin verilerine göre, son 24 saatte ülke genelinde 152.535 yeni enfeksiyon doğrulandı. Salgının başından bu yana görülen en yüksek vaka sayısı, ülke genelindeki toplam bilançoyu 10.630.647'ye taşırken, 53 kişinin daha yaşamını yitirmesiyle ölü sayısı da 31.715'e yükseldi.
Türkiye’de Mayıs ayında 1000’in altına düşen vaka sayısı Temmuz ayında 200.000’i geçti. Sağlık Bakanlığı 11-17 Temmuz Koronavirüs tablosuna göre; Vaka sayısı 226.532 olurken toplam vaka sayısı ise 15.524.071 oldu. 11-17 Temmuz tarihleri arasında koronavirüs nedeniyle 96 kişi hayatını kaybederken, toplam vefat sayısı 99.184 oldu. Hastalığa yakalanıp iyileşen sayısı ise 124.732 oldu. Gümüşhane’de ise 1’i entübe olmak üzere toplam 8 COVID-19 hastamız hastanede tedavi görmektedir.
Türkiye’de vaka sayılarının artması hastanelerde poliklinik başvuru sayısını ciddi oranda arttırdı. Hastanelere yatış ve yoğun bakım ihtiyaçları öncekilere göre çok fazla olmamakla birlikte pozitif vaka sayısı arttıkça, ilerleyen günlerde hastane ve yoğun bakım ihtiyacı artacaktır. Şuan yoğun bakımlarda belirgin ve ciddi bir artış görülmemekle beraber hastane yükümüz artmıştır. Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Fahrettin Koca, Türkiye’de koronavirüs vaka sayısının arttığını vurgulayarak “Vaka sayısının artışı ile birlikte hastane yükü aynı oranda artmıyor. Vaka sayısının artışı şu an günlük 40 katına kadar çıkmış durumda. Hastane yükü ise şu an 3 kat kadar arttı” uyarısında bulundu.
Bulaştırıcılığı yüksek olan BA.4 Ve BA.5 varyantları Avrupa'da ön plana çıkmış ve ülkemizde de görülmüştür. Aşılı bireylerde bu tablo hafif seyretmektedir. Bu anlamda endişelenmeden bireysel önlemlere uymalı ve aşılama konusundaki hassasiyetimizi devam ettirmeliyiz. Omikron’un son derece hızlı buluşan alt varyantı olan BA.5 vaka sayısını artırdı. Çünkü bu yeni varyant, aşıdan ve antikordan kaçıp akciğerlere inebiliyor ve öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı, yorgunluk, baş/kas ağrıları ile kendini gösteriyor. BA.5 varyantında; hasta olanlarda diğer varyantlarda görülen tat/koku kaybı ve nefes darlığı şikayetine rastlanılmamıştır. Bu yeni varyantların hızla yayılmasını maske-mesafe-hijyen kurallarına uyarak ve aşı olarak kontrol edebiliriz.
Aşı bizim için çok önemli. Aşıdan asla vazgeçmemeliyiz. 5 gün önce 22 Temmuz 2022 tarihinde Amerika’nın en prestijli tıp dergisi olan The Journal of the American Medical Association (JAMA) Dergisinde yayınlanan Jung, Kim ve Huh’un çalışmasında COVID-19'a karşı tam aşılamanın, COVID-19'dan sonra kalp krizi ve felç riskinde azalma ile ilişkili olduğunu bulmuştur. Özellikle hatırlatma dozları eksik ileri yaş grubundaki kişiler hastanelere yatarak yoğun bakım ihtiyacı duyabilmektedir. Yerli aşımız Turkovac oldukça etkilidir. Gönül rahatlığıyla tercih edilmelidir. Özellikle 50 yaş üstü, kritik, riskli olan vatandaşlarımız başta olmak üzere hepimizin hatırlatıcı güncel dozlarımızı yaptırmamız gerekiyor. Eğer kendimizde üst solunum yolu enfeksiyonu belirtisi mevcut ise başkasına bulaştırmamak için maske takmalıyız. 50 yaş üstü, kritik, riskli olan vatandaşlarımız kalabalık ortamlara girdiğinde mutlaka maskelerini takmalıdır. Vatandaşlarımız daha dikkatli olmalı ve kendilerini korumalıdır.
Gümüşhane Olarak Kollarımızı Sıvıyalım, Hatırlatıcı Doz Aşılarımızı Olalım. Sağlıcakla kalın. Sevgi, saygı ve selamlarımla.
Doç. Dr. Nilgün ULUTAŞDEMİR
Gümüşhane İl Pandemi Kurul Üyesi
Gümüşhane Üniversitesi Öğretim Üyesi