Kars’ta kaçırılmasının ardından pazartesi günü cesedi bulunan 9 yaşındaki Mert Aydın’ın ölümünün altından tam bir vahşet çıktı. Hazırlanan otopsi raporuna göre, önce cinsel istismara uğrayan küçük çocuk, başına taşla vurulduktan sonra elle boğularak öldürüldü.
9 Nisan 2014, Çarşamba
Bursa'da 6 yıl önce kaybolan emlak zengini babası Ahmet Refik Öner ve annesi Emine Öner'i öldürerek (300 parçaya bölerek) foseptik çukuruna attığı ortaya çıkan Kenan Öner'in aynı şeklide kaybolan eşi Canan Öner de şüphelere neden oldu.
28 Nisan 2014 Pazartesi
Adana’da kendisinden 3 gündür haber alınamayan ve vahşi bir cinayete kurban gittiği ortaya çıkan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in ölümü ile ilgili yeni bilgilere ulaşıldı. Katil zanlısı Süleyman A., tutuklandığı mahkemede küçük kızı diri diri yaktığını anlattı. ‘Çocuk katili’, “Üzerine benzin döküp kibritle ateşe verdiğimde Gizem çığlık çığlığa bağırıyordu.
29 Nisan 2014 Salı
Midemizi allak bullak eden ve bırakın Müslümanlığı insanlığından bile şüphe duyduğumuz bu iki ırz düşmanı ve buna benzer şerefsizlerin haberlerini okuduğumuzda kendi kendimize “neler oluyor bizlere” demeye devam ediyoruz. Evet, neler oluyor bizlere?
Gazetelerin üçüncü sayfalarında gördüğümüz vahşetlerin bugünlerde ilk sayfalara taşınması, televizyon kanallarında ilk haber olması karşısında inanıyorum ki tüm ülke insanımızın mideleri kalkıyor ve istiğfar ediyorlardır.
Allah aşkı için vermeyin bu haberleri artık. Birincisi bu tür haberler toplum psikolojisini yerle bir etmesinin yanında diğer yandan sapık ruhları teşvik ve de tahrik ediyor. Sapıklığın, pornografinin, cinsel istismarcılığın, aile içi şiddetin ve diğer her türlü melanetin neredeyse hemen her gün, her saat bir başka pis fotoğrafını görmek istemiyoruz artık. Bunu gören çocuklarımızın psikolojisi bozulurken toplumun temeli adeta yerinden sarsılıyor.
İdam cezası ve kısasa kısas bu şerefsizler için aslında büyük bir nimet olur. Bilmem hangi yarışmada kraliçe seçilen ucubelerin ahlaka ve geleneklere uymayan profilleri, dizi ve sinemalardan rol model alınan sanatçıların (!) içki, kumar ve uyuşturucu batağındaki iğrenç vaziyetleri, basın ve internet kanallarının insanları fuhşiyata, kumara ve her türlü pisliğe teşvik eden yayın politikaları olduğu sürece üçüncü sayfa haberlerini korkarım görmeye devam edeceğiz.
Evet, neler oluyor bizlere? Bunu yapanlar biz miyiz? İçimizde gezinenler, beraber oturduğumuz insanların gerçek yüzleri hangisi?
Değerli anne ve babalar. Evlatlarınıza sahip çıkın. Onları internetin karanlık odalarına kaptırmayın. Gittikleri yerleri araştırın, arkadaşlarını iyice tanıyın. Küçük günahları masum göstermeyin. Ve ne olur çocuklarınıza sahip çıkın.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam; tıpkı ateşe el uzattıklarında ellerinin yanacağını bilmeleri gerektiği gibi bir yabancı ile karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğini bilmesi gerekiyor çocuklarımızın. Bütün aileler çocuklara koşulsuz sevgi göstermelidir. İstemedikleri bir durumla karşılaştıklarında çocuklarınıza çığlık atması gerektiğini öğretin. Çocuklar çok küçük yaşta yabancılarla mesafeyi korumayı öğrenmelidir.
Tevafuk bu ya ben bu satırları karalarken Belediye hoparlöründen “5-6 yaşlarında bir çocuk bulunmuştur. Yakınlarının Köprübaşı Polis Karakolu’ndan almaları rica olunur” anonsunu duyunca iyi ki Gümüşhane’deyiz dedim içimden. Diğer şehirlerde bu tür anonsları duymak ne mümkün?
9 Nisan 2014, Çarşamba
Bursa'da 6 yıl önce kaybolan emlak zengini babası Ahmet Refik Öner ve annesi Emine Öner'i öldürerek (300 parçaya bölerek) foseptik çukuruna attığı ortaya çıkan Kenan Öner'in aynı şeklide kaybolan eşi Canan Öner de şüphelere neden oldu.
28 Nisan 2014 Pazartesi
Adana’da kendisinden 3 gündür haber alınamayan ve vahşi bir cinayete kurban gittiği ortaya çıkan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in ölümü ile ilgili yeni bilgilere ulaşıldı. Katil zanlısı Süleyman A., tutuklandığı mahkemede küçük kızı diri diri yaktığını anlattı. ‘Çocuk katili’, “Üzerine benzin döküp kibritle ateşe verdiğimde Gizem çığlık çığlığa bağırıyordu.
29 Nisan 2014 Salı
Midemizi allak bullak eden ve bırakın Müslümanlığı insanlığından bile şüphe duyduğumuz bu iki ırz düşmanı ve buna benzer şerefsizlerin haberlerini okuduğumuzda kendi kendimize “neler oluyor bizlere” demeye devam ediyoruz. Evet, neler oluyor bizlere?
Gazetelerin üçüncü sayfalarında gördüğümüz vahşetlerin bugünlerde ilk sayfalara taşınması, televizyon kanallarında ilk haber olması karşısında inanıyorum ki tüm ülke insanımızın mideleri kalkıyor ve istiğfar ediyorlardır.
Allah aşkı için vermeyin bu haberleri artık. Birincisi bu tür haberler toplum psikolojisini yerle bir etmesinin yanında diğer yandan sapık ruhları teşvik ve de tahrik ediyor. Sapıklığın, pornografinin, cinsel istismarcılığın, aile içi şiddetin ve diğer her türlü melanetin neredeyse hemen her gün, her saat bir başka pis fotoğrafını görmek istemiyoruz artık. Bunu gören çocuklarımızın psikolojisi bozulurken toplumun temeli adeta yerinden sarsılıyor.
İdam cezası ve kısasa kısas bu şerefsizler için aslında büyük bir nimet olur. Bilmem hangi yarışmada kraliçe seçilen ucubelerin ahlaka ve geleneklere uymayan profilleri, dizi ve sinemalardan rol model alınan sanatçıların (!) içki, kumar ve uyuşturucu batağındaki iğrenç vaziyetleri, basın ve internet kanallarının insanları fuhşiyata, kumara ve her türlü pisliğe teşvik eden yayın politikaları olduğu sürece üçüncü sayfa haberlerini korkarım görmeye devam edeceğiz.
Evet, neler oluyor bizlere? Bunu yapanlar biz miyiz? İçimizde gezinenler, beraber oturduğumuz insanların gerçek yüzleri hangisi?
Değerli anne ve babalar. Evlatlarınıza sahip çıkın. Onları internetin karanlık odalarına kaptırmayın. Gittikleri yerleri araştırın, arkadaşlarını iyice tanıyın. Küçük günahları masum göstermeyin. Ve ne olur çocuklarınıza sahip çıkın.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam; tıpkı ateşe el uzattıklarında ellerinin yanacağını bilmeleri gerektiği gibi bir yabancı ile karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğini bilmesi gerekiyor çocuklarımızın. Bütün aileler çocuklara koşulsuz sevgi göstermelidir. İstemedikleri bir durumla karşılaştıklarında çocuklarınıza çığlık atması gerektiğini öğretin. Çocuklar çok küçük yaşta yabancılarla mesafeyi korumayı öğrenmelidir.
Tevafuk bu ya ben bu satırları karalarken Belediye hoparlöründen “5-6 yaşlarında bir çocuk bulunmuştur. Yakınlarının Köprübaşı Polis Karakolu’ndan almaları rica olunur” anonsunu duyunca iyi ki Gümüşhane’deyiz dedim içimden. Diğer şehirlerde bu tür anonsları duymak ne mümkün?
