Ara
Gümüşhane
Kapalı
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,3022 %0.32
44,9570 %0.28
4.148,96 % -0,55

Yaylacıları da yetkilileri de sıkıntılı

YAYINLAMA:
Yaylalarımızda her geçen gün artan yapılaşma, ihtiyaçları karşılamayan kanun maddeleri nedeniyle sıkıntıları da beraberinde getiriyor.

Vatandaş, yüzlerce yıldır kullandığı topraklar mera olarak belirlenerek elinden alındığını düşünedursun, yetkililerde uygulamalar sırasında yaşadıklarından muzdarip.

İsterseniz insanımıza kulak verelim. İsmini zikretmeden düşüncelerini paylaşalım.

Paylaşalım ki, “Derdini söylemeyen derman bulamaz” durumuna düşmeyelim.

Yaylacı: “Atalarımız bu mekânları yüzyıllar boyu kullandı. İmkânları yoktu, hayvanları ile bir arada yatıp kalktılar. Zor şartlarda bu dağlara, bu yaylalara sahip çıktılar. Uğruna sadece mallarını değil gerektiği zaman canlarını da feda ettiler. Zaman değişti, dünya gelişti. Haliyle bizlerde daha modern şartlarda yaşamaya alıştık. Evet, yaylacıyız ama bu; zorluklar içerisinde yaşamamızı gerektirmiyor. Kendi yaylalarımızda,  bizlerden hala ilkel koşullarda yaylacılık yapmamızı istiyorlar. Onlar sırça köşklerinde yaşamlarını sürdürürken, bizlere derme çatma kelifleri uygun görüyorlar. Hayvanlarla ilgilenmeyi bir taraf bırakın, gelsinler bir gece bu evlerde yaşasınlar. Bizleri daha iyi anlayacaklardır.”

Bir başka yaylacı: “Yaşım 76. Bir ömrü hayvanlarımın peşinde geçirdim. Her yaz bu dağların kokusu ile yaşadım. Zaman geldi koyunlarla birlikte uyudum. Zaman geldi altta hayvanlar, arada tahtadan bir tavan, çatı altında yaylacılık yaptım. Yaylacılığın güzelliklerini de zorluklarını da yaşadım. Dolayısıyla bu yaşam şekli bende alışkanlık haline geldi. Ancak şimdi, dağların sisini kaldıracak direncim kalmadı. Yaylada da rahat edebileceğim ortama ihtiyacım var. Devletimden yardım değil ama kanuni bir düzenleme istemek de en doğal hakkım.”

Gurbetçi yaylacı: “Soğuk kış mevsimini şehirde geçiriyorum. Yaz gelince, çocukluğumu yaşadığım, hatıralarımı paylaştığım yaylalarda bir ay olsun geçirmek üzere dağlara koşuyorum. Kendi vatanımda, doğduğum topraklarda turist olarak algılanmak ağrıma gidiyor. Daha fazla zamanımı buraya ayırabilmek için ev yapmak istiyorum. İşte bu noktada yasalara takılıp kalıyorum. Kanunlar yasaklamak için mi, yoksa düzenlemek için mi yapılır? İşte bunu yetkililere soruyorum”

Üç vatandaşımızın görüşlerini paylaştık bu gün. Neden isim vermediğime gelince…

Sizin görüşleriniz farklı mı?
Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *