YENİDEN MÜSLÜMAN OLALIM

Biz % bilmem kaç küsur nüfus kağıdında Müslüman yazan ancak yine bilmem % kaç küsuru Müslümanlıktan epey uzak olan tabiri caizse atalarımızdan gördüğümüz ile Müslüman olduğunu zanneden ve yaşamını bu yönde idame ettiren bir nesiliz.

Bir tarihte hoca kürsüde vaaz verirken söyledikleri sonrası tüylerim diken diken olmuş ve o gün kendi kendime,

"Ben yeniden Müslüman olmalıyım" diyerek yeniden bir rota çizmiştim hayatıma.

Ne demişti hoca merak ediyorsunuzdur umarım. Ve belki de rotasını yeniden çizmek isteyen bir kardeşimize vesile oluruz kim bilir.

Bir ecnebi Müslüman olmaya karar verdi ve camiye yanıma geldi. Bende gerekli telkinleri vererek o kardeşimizin Müslüman olmasına vesile oldum. Birlikte camiden çıkarken bana;

"Hocam camiden nasıl çıkmalıyız" diye sordu.

Aman Yarabbi dedim. Biz yıllardır camiye girer çıkarız ama daha bir dakika önce Müslüman olan birinin sorduğu soruya bak.

Bende ona camiye nasıl girilip çıkılacağını anlattım. Bu seferde;

"Hocam telefon numaranı verir misiniz" dedi. "Ara sıra size soru sorar dinimizi daha iyi öğrenirim."

Numarayı verdim. O günün gecesi yatmaya hazırlanırken aradı beni;

"Hocam bir Müslüman nasıl yatmalıdır" diye sordu.

Ben kendi kendime;

"Ey buldun şifayı" dedim. "Bu şimdi her şeyi bana sorar" dedim içimden. Abdestli yatmak, sağına doğru uyumak ve şu şu duaları okuyup yatmak gerekir dedim.

Yine Hollanda'da görevli iken Müslüman olan bir kızımızın nikahını kıyıyordum. Ona haliyle;

"Falan oğlu filancayı eş olarak kabul ettin mi" diye sordum. O ne yaptı biliyor musunuz. Euzu besmele çekti ve evet dedi. Ben yıllardır ülkemde onca nikah kıydım. Ama yeni Müslüman olan bu kızımız bana hayatımın dersini verdi.

Hani Hans ile Hasan'ın hikayesini bilirsiniz. Hasan ile Hans çok iyi arkadaştırlar. Hasan kendini Müslüman olarak gören bir insan olarak Hansı İslâm’a davet eder. Hans kendisinin İslâm’ı araştırdığını ve onu doğru bulduğunu söyler. Ancak bir takım yapamayacağından korktukları şeyler olduğunu söyler ve aralarında şöyle bir konuşma geçer:

Hans; “Ben içki içiyorum ve ondan vazgeçmem zor” deyince Hasan;

“İçki, İslâm’da haramdır ama ben de içiyorum” der.

Hans; Bankalarla çalıştığını, faiz alıp verdiğini söyleyince;

Hasan; “Faiz, İslâm’da haramdır ama benim param da faizde” der.

Hans; karşı cinsle olan ilişkilerinden bahsedince;

Hasan; “Nikâhsız olarak karşı cinsle yakınlaşmak, İslâm’da haramdır ama ben de karıya kıza giderim” der.

Hans; şans oyunları ve kumar oynadığından bahsedince;

Hasan; “Şans oyunları ve kumar İslâm’da haramdır ama arada sırada bende oynuyorum” der.

Hans; namaz kılamayacağından korktuğundan bahsedince;

Hasan; “Beş vakit namaz İslâm’da farzdır ama ben hiç namaz kılmadım ki” der.

Hans; Ben oruç tutamam ki deyince, Hasan;

“Oruç İslâm’da farzdır ama ben de oruç tutmuyorum” deyince Hans, Hasan’ın her bir cümlesine şaşırmış bir halde;

“Sen bu halinle Müslüman’san, ben zaten Müslüman’mışım!” der.

Evet, sevgili dostlar. Güleriz ağlanacak halimize.

İslam'ın yasakladığı ne varsa biz onla hasır neşiriz zaten. Kul ve yetim hakkı yene bizde, liyakatsiz olduğumuz halde iş ve makamlar bizde, içki, kumar, zina, haram bizde.

O halde gelin bu dakikadan itibaren kendimize gelelim ve tabiri caizse yeniden Müslüman olalım. Ha ne dersiniz.

YORUM EKLE