“Kadınlar size Allah’ın emanetidir”
Hz Muhammed (SAV)
Adım Başak Cengiz. Mesleğim mimarlık. Hiçbir günahım yoktu. Yolda yürürken tanımadığım biri beni kılıçla doğradı.
"Birini öldürmem gerekiyordu, savunmasız olduğu için bu kadını seçtim. Düşündüm ki kadın direnemez o yüzden onu öldürdüm…"
Bu gibi ifadeleri son yıllarda gazetelerin üçüncü sayfalarında çokça görür olduk. İslamiyet’ten, ahlaki ve vicdani değerlerinden gitgide uzaklaşan, kurtuluşu başka yerlerde arayan ve nihayetinde şizofrene bağlayan bir toplum haline geldik maalesef.
“Kadınlar size Allah’ın emanetidir” diyen ve ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Efendimiz’in (SAV) ve güzel dinimizin istemediği, yasak kıldığı bir cürmü neden işliyoruz anlamış değiliz.
Kadını adeta hedef haline getiren İstanbul Sözleşmesi yanlışından dönülse de izleri kolay kolay çıkmayacağa benziyor. Hâlbuki İslam dini diri diri toprağa gömülen kızları o cehaletin içinden almış ve kadını adeta baş tacı etmiş son mükemmel din olduğu halde yüzde bilmem kaçı Müslüman olan toplumlarda masumlara, çocuklara, çaresizlere ve hemen her yönden erkeğe nazaran güçsüz olan savunmasız kadınlara karşı yapılanları anlayamıyoruz.
Dün Trabzon gibi bir ilimizde imamın (!) birinin minicik günahsız üç yavrusunu katletmesi, bir çocuğun anne, baba ve kardeşlerini katletmesi, insanların (!) çok sevdiklerini parça parça etmesi, bir bilezik için kadının kolunu kesmesi benzeri üçüncü sayfa haberleri gösteriyor ki toplumumuz şizofren bir hastalığın pençesinde kıvranmaktadır.
Özellikle dikkat ettiniz mi bilmiyorum bu cani sapıklar güzel kızlarımıza musallat oluyor ve bir şekilde emellerine ulaşıveriyorlar. Burada her ne kadar yüzde doksan dokuz bu canilerin suçu sabitse de sosyal medya denen lağım kanallarında kendilerini teşhir etmek, adres göstermek de bir o kadar suça teşvik manasına gelmektedir.
İslamiyet’ten uzaklaşan toplumlar ateizm ve deizmin bataklığına doğru bir yandan sürüklenirken diğer yandan Lut kavminin özelliklerini gösteren değişik ilişkiler, fanteziler ve zevkler peşinde koşmaktadırlar.
Bugün batının iğrenç modasını daha Avrupa’da çıkmadan ülkemize sokan zihniyetler gençliğimiz maalesef bizlerden uzaklaştırmaktadır. Burada çocuktur, gençtir ilerde düzelir maskesi arkasına saklanan ebeveynlerin ve çevrenin menfi katkısı yüzde yüzler civarındadır.
Bugün Gümüşhane gibi geleneklerine sımsıkı bağlı bir küçücük ilde bile adeta yatak odasında giyilmeyecek kıyafetlerle sokaklarda gezen, yeni yapılan Küp Park’ın kamelyalarında alenen sevişen sözüm ona öğrencileri (!) uyarmaya bile cesaret edemiyoruz. Bu yazdığım yazıdan dolayı bile belki de bir uyarı alabiliriz.
Kadınların en mahrem yerlerini teşhir etmek Üstad Mehmet Akif’in dediği gibi;
Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni;
Desenize hayvanlar bizden daha medeni!
Ancak belki yüz kere yazdım ve söyledim. Allah aşkına gitgide sapıklaşan ve şizofrene bağlayan toplumlarda her an nereden ve nasıl geleceğini bilemediğiniz bir vahşete uğrayabilirsiniz. Özellikle genç kızlarımız ve bayanlarımız lütfen sosyal medya denen mecrayı doğru işlerinizde kullanınız. İletişim dâhil gizli bilgilerinizi ifşa etmeyiniz.
İçinde olduğunuz toplumun ahlaki ve kültürel değerlerine saygı göstererek giyim, kuşam, süslenme ve diğer hal ve hareketlerinizde lütfen aşırılıklara kaçmayınız. Unutmayınız ki Gümüşhane bir Antalya bir İstanbul değildir.
HOCAM MALUM BÜYÜKLERİN DUASI OLSUN İNŞALLAH SEVGİLER,,