“Sene gardaş sene ille bu sene
Gide de gelmiye bu hayin sene…”
Sözleri “Bir Sandığım Vardır” isimli Bayburt ilimize ait türküden…Çoğumuz biliriz.
Hangi sene için yazıldı bilemiyoruz. Kim bilir ne acılar ne felaketler yaşattı da sözleri hala dilimizde pelesenk olmuş.
Bu günlerde bildiğimiz bir gerçek var ki o da son günlerini yaşadığımız 2020 için hepimizin duygularına bu türkünün tercüman olduğu.
Şöyle ki daha senin başından başlayıp günümüze kadar yaşattıkları ortada. Her acı, gördüğümüz her felaket öylesine iz bıraktı ki belleğimizde özellikle bazılarını hatırladıkça sağanak gibi gözyaşları iniyor yanaklarımızdan…
Ya kaybettiğimiz birbirinden kıymetli değerlerimiz…Düşündükçe yüreğimizi kanatıyor her birisi!
Felaketlerin, acıların biri bitmeden diğeri başlayarak geçti koca bir sene.
Belki de dünya tarihinin en kötü senesi olarak anılan 2020 yılı başta koronavirüs salgını olmak üzere yaşamın olağan akışını değiştirdi.
İşte “Gide de gelmiye ille de bu sene” dediğimiz 2020 yılında hatırladığımız önemli hadiselerden bazıları…
Takvimler 17 Ocak’ı gösterdiğinde Türk siyasi yaşamına bir dönem mührünü vuran Rahşan Ecevit, 94 yaşında vefat etti.
24 Ocak'ta Elâzığ’ın Sivrice ilçesinde 6,8 büyüklüğünde depremde Elâzığ ve Malatya'da 41 kişi hayatını kaybetti.
4 Şubat'ta Van'ın Bahçesaray ilçesinde minibüsün üzerine çığ düşmesi sonucu 42 vatandaşımız çığ altında kalarak yaşamını yitirdi.
28 Şubat’ta İdlip’te 36 Askerimiz düzenlenen saldırıda şehit düştü.
11 Mart'ta Türkiye'de ilk Covid-19 vakası tespit edildi.
17 Mart’ta ülkemizde ilk Covid-19’dan ölüm gerçekleşti.
17 Mart'tan itibaren camiiler, tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan-düğün salonları geçici süre faaliyetlerini durdurdu.
14 Nisan’da Milli Ekonomi Modelinin sahibi, Hoş Geldin Atatürk kitabının yazarı ülkemizin ilim ve fikir insanı Prof. Dr. Haydar Baş hocamız vefat etti.
TBMM'nin açılışının 100. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sokağa çıkma yasağı nedeniyle ilk defa evlerde kutlandı.
İstiklal marşımızı balkonlara çıkarak okuduk.
Toplu ibadetin kısıtlanmasından yaklaşık 2,5 ay sonra 29 Mayıs'ta ilk Cuma namazı kılındı.
Ramazan Bayramı da Türkiye'nin 81 ilinde arife günü ve bayram boyunca uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle buruk geçti.
16 Haziran 2020 – Trabzonspor Fenerbahçe’yi 23 yıl aradan sonra evinde yendi
24 Temmuz’da Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi 86 yıl aradan sonra ibadete açıldı.
31 Temmuz’da Avukatlık Kanununda değişiklik yapılarak ilk kez çoklu baro sistemine geçildi.
21 Ağustos’ta Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz rezervi Tuna-1 kuyusundaki sondajda 320 milyar metreküp olarak keşfedildi.
22 Ağustos'ta etkili olan şiddetli yağış Dereli, Doğankent ve Yağlıdere ilçeleri başta olmak üzere birçok yerleşim bölgesinde sele teslim oldu. 11 Vatandaşımız sel yüzünden hayatını kaybetti.
11 Ekim’de Hatay Belen İlçesinde orman yangını meydana geldi.400 Hektar orman kül oldu.
İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim'de, merkez üssü Ege Denizi olan 6,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.117 Vatandaşımız göçük altında kalarak can verdi.
27 Ekim 2020 – Gram altın fiyatı rekor kırarak 500 TL’yi gördü
30 Ekim’de 73 yaşındaki eski Anavatan Partisi Genel Başkanı, Başbakan Mesut Yılmaz, yaşamını yitirdi.
30 Ekim'deki depremin enkazından 65 saat sonra kurtarılan 3 yaşındaki Elif Perinçek ile 91 saat sonra çıkarılan 3 yaşındaki Ayda Gezgin umudun sembolü oldu.
9 Kasım’da sağlık sorunlarını öne sürerek Enerji Bakanı Berat Albayrak sosyal medya hesabından görevi bıraktığını açıkladı.
29 Kasım 2020 – Beşiktaş Fenerbahçe’yi 15 yıl aradan sonra evinde yendi.
7 Aralık'ta Türkiye'de Covid-19'dan günlük vefat edenlerin sayısı ilk defa 200'lü sayıya ulaştı.
14Aralık’ta sözde dost ve stratejik (!) müttefikimiz ABD ülkemize ambargo uyguladığını açıkladı.
Evet… İnşallah böyle bir yıl yaşamayız daha.
Acıları geride bırakırken önümüzde yeni bir yıl, yeni başlangıçları ve umutları beraberinde getirmesi dileklerimle tüm okuyucularımızın 2021 yılını tebrik ediyorum.
Adaletin ve ibadetin tam anlamıyla yapıldığı yerde bu bahsedilen olaylar az olur.Yarım yamalak yapılan işlerden hayır gelmez.Öncelikle insanların; akla mantığa, örf ve ahlaki değerlere ve erdemli yaşamaya önem ve özen göstermesi gerekir. Dünyayı yaşlandıran,çöpe çeviren, betonarma yapılarla doğal dengeyi hiçe sayan saygıyı vede sevgiyi yitiren insanoğiu daha çok bekler güzel huzurlu bereketli vede sağlıklı yılları.