Geçtiğimiz günlerde Ziya Ögretmenimle tele-konferans yöntemiyle bir buluşmamız olacaktı. O gruba bende dahildim.Ama bazı teknik aksaklıklar yüzünden provalara katılsamda, pragrama katılamadım. Ama programı youtube kanalından seyretme imkanım oldu.
Ziya Öğretmenim, söz alan her öğretmen arkadaşla samimi konuşmalar yaptı. Kendisini övmeye çalışan bazı arkadaşları incitmeden ikaz etti. Öğretmen arkadaşların önerilerini dikkatli bir şekilde dinledi. Onlara önerileri konusunda yardımcı olacağını da söyledi.
Bende programa katılsaydım söz hakkı alıp Ziya Öğretmenime şu önerilerimi sunacaktım:
1. Okullar yapılırken çevre şartlarına göre okulların konumlarının belirlenmesinin önemli olacağını vurgulayacaktım. Örnek : Benimde çalıştığım, Çiftlik İlkokulu 'nun iki sınıfına güneş vuruyor.
2. Okullar sadece dört duvar bir üstü olmamalı. İçinde en azından sosyal etkinliklerin yapılacağı bir salonu olmalı.
Küçük bir laboratuvarı olmalı.
3. İlkokul öğrencilerinin taşıma yerine kendi mahallesindeki okulda okumalarının daha doğru olacağı kanısındayım. Ya ilkokul -ortaokul aynı binada olsun ya da mahalleye cami yaparken altına bir ilkokul yaparak hem okul hem cami bir arada olur. Hem de maliyet düşer.
4. Okullarda öğretimde başarılı olduğumuz kadar eğitimde başarılı olduğumuz söylenemez.
Okulda öğrenilen güzel davranışların günlük hayata geçirilememesinin sebepleri üzerinde düşünülmesi gerektiğini de vurgulayacaktım.
5. Eğitim seferberliği başlatarak bu konuya eğilebiliriz. 'Zerre kadar iyilik yaparsan mükafatını, zerre kadar kötülük yaparsan cezasını cekeceksin.'Zilzal suresi 7 ve 8. ayetleri.Bu ayetleri hafızalara iyi nakşedebilirsek sorun kendiliğinden çözülmüş olur. Herkesin başına bir asker ve polis dikemeyiz ama herkesin içine bir ALLAH sevgisi ve ALLAH korkusunu yerleştirebiliriz. Bu sayede güzel davranışta bulunacak kişi hiç düşünmeyecektir. Kötü davranış da bulunulacak kişi ise en az iki kere düşünecektir.
Unutmayalım ki eğitim güzel davranış kazandırma sanatıdır bence. Eğer fert düzelirse toplum düzelir. Toplum düzelirse DEVLET ayağa kalkar. Devlet ayakta iken yıkılması zor olur. İşte bizimde istediğimiz budur.
Bu vesileyle, güzel eğitimli nesiller yetiştirmek ve görmek temennisiyle.....
Hoşça kalın maskeli kalın........
Valla bakanınızın kiymetini bilin. O kadar samimi ki bakanimdan ziyade öğretmenim kelimesini daha çok kullanılmasını seviyor. Ne mutlu size.