Açlığı, susuzluğu, uykusuzluğu bir yana bırakalım.
Biliyoruz ki en azından akşama yiyecek yemeğimiz, içecek suyumuz, dinlenecek zamanımız, yarın adına çoğu insandan daha nasipli olarak bir umudumuz var…
Bunaltıcı sıcaklardan dem vurmayı, halden şikâyet etmeyi bir kenara bırakalım, şükredelim, beterden beterleri var…
Ateş çemberinde dört bir yanımız kavruluyor, sıcaklığını yüreklerde hissedenler var…
Suriye alev alev… Doğu Türkistan alev alev, yürekler alev alev
Gözyaşının teni aynı, Türkü, Kürdü, Türkmeni, tuzlu suyun seli aynı…
Bir yanda Zalimler diğer yanda Mazlumlar
Ezen aynı, Ezilen aynı, seyreden, seyreden hep hep aynı…
Sona doğru yaklaşmak, dibe yaklaşmak
Zulüm tüm gerçekliği ile ortada iken gözler kör, kulaklar sağır, vicdanlar, vicdansız!
….
Feryatların arşı titrettiği bu günlerde;
Doğu Türkistan’da Çin’in zulmü altında inleyen canlara
Suriye’de Esed rejimi altında perişan olmuş masumlara
Taşeron terör örgütlerine yem edilen mazlumlara
Mısır’da Firavunların altında ezilen yusuflara
Filistin, Irak, Myanmar, İran, Afrika’da…
Dünyanın dört bir yanında zulüm gören tüm insanlara, yapılan haksızlıklar karşısında öncelikle insan olmanın gereği olarak zulme dur, zulme hayır diyoruz.
Şartlar ne olursa olsun, kimden gelirse gelsin, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, dini, ırkı ne olursa olsun Müslüman, her zaman zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun ise yanında yer almalıdır değil mi?
Zulme şahit olan herkes, en az zulme uğrayan kadar zulme karşı durmalıdır. Kur’an-ı Kerim, değil zulme razı olmayı, zulme ve zulmedenlere meyletmeyi bile yasaklamıştır. Müslüman, zulmü alkışlayamaz, zalimi asla sevemez ve zulme göz yumamaz.
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem
Gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem”
Zulmedenler gibi zulme yardımcı olanlar da Sevgili Peygamberimiz’ in (S.A.V) ifadesiyle Allah’ın gazabına uğrayacaklar arasında beyan edilmektedir. Allah, zalimlere yardım edenlerle ahirette asla görüşmeyeceği, Onlar yardım ettikleri zalimlerle beraber olacağı, Zulme sessiz kalanlara, zulmü görmezden gelenlere de merhamet edilmeyeceği de beyan edilmektedir.
Bu gün nereden feryatlar, yükseliyorsa, nerede kan ve gözyaşı varsa, nerede bir kuşatma bir işgal varsa orası genelde bir Müslüman ülkesidir. Yanan can Müslümanın canı, akan kan Müslümanın kanıdır.
Geçmişin varisi, Geleceğin Hamisi olana tarihi sorumluluk düşmekte. Vakit, basiretli, cesur, akıllı olma vaktidir. Vakit dua vakti ile birlikte harekete geçme vaktidir.
Sevgi ve Saygılar…
Biliyoruz ki en azından akşama yiyecek yemeğimiz, içecek suyumuz, dinlenecek zamanımız, yarın adına çoğu insandan daha nasipli olarak bir umudumuz var…
Bunaltıcı sıcaklardan dem vurmayı, halden şikâyet etmeyi bir kenara bırakalım, şükredelim, beterden beterleri var…
Ateş çemberinde dört bir yanımız kavruluyor, sıcaklığını yüreklerde hissedenler var…
Suriye alev alev… Doğu Türkistan alev alev, yürekler alev alev
Gözyaşının teni aynı, Türkü, Kürdü, Türkmeni, tuzlu suyun seli aynı…
Bir yanda Zalimler diğer yanda Mazlumlar
Ezen aynı, Ezilen aynı, seyreden, seyreden hep hep aynı…
Sona doğru yaklaşmak, dibe yaklaşmak
Zulüm tüm gerçekliği ile ortada iken gözler kör, kulaklar sağır, vicdanlar, vicdansız!
….
Feryatların arşı titrettiği bu günlerde;
Doğu Türkistan’da Çin’in zulmü altında inleyen canlara
Suriye’de Esed rejimi altında perişan olmuş masumlara
Taşeron terör örgütlerine yem edilen mazlumlara
Mısır’da Firavunların altında ezilen yusuflara
Filistin, Irak, Myanmar, İran, Afrika’da…
Dünyanın dört bir yanında zulüm gören tüm insanlara, yapılan haksızlıklar karşısında öncelikle insan olmanın gereği olarak zulme dur, zulme hayır diyoruz.
Şartlar ne olursa olsun, kimden gelirse gelsin, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, dini, ırkı ne olursa olsun Müslüman, her zaman zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun ise yanında yer almalıdır değil mi?
Zulme şahit olan herkes, en az zulme uğrayan kadar zulme karşı durmalıdır. Kur’an-ı Kerim, değil zulme razı olmayı, zulme ve zulmedenlere meyletmeyi bile yasaklamıştır. Müslüman, zulmü alkışlayamaz, zalimi asla sevemez ve zulme göz yumamaz.
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem
Gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem”
Zulmedenler gibi zulme yardımcı olanlar da Sevgili Peygamberimiz’ in (S.A.V) ifadesiyle Allah’ın gazabına uğrayacaklar arasında beyan edilmektedir. Allah, zalimlere yardım edenlerle ahirette asla görüşmeyeceği, Onlar yardım ettikleri zalimlerle beraber olacağı, Zulme sessiz kalanlara, zulmü görmezden gelenlere de merhamet edilmeyeceği de beyan edilmektedir.
Bu gün nereden feryatlar, yükseliyorsa, nerede kan ve gözyaşı varsa, nerede bir kuşatma bir işgal varsa orası genelde bir Müslüman ülkesidir. Yanan can Müslümanın canı, akan kan Müslümanın kanıdır.
Geçmişin varisi, Geleceğin Hamisi olana tarihi sorumluluk düşmekte. Vakit, basiretli, cesur, akıllı olma vaktidir. Vakit dua vakti ile birlikte harekete geçme vaktidir.
Sevgi ve Saygılar…