Yaklaşan bayram nedeniyle yola çıkacak olan yurttaşlarımıza ve denetleyicilere, 2013- 2014 yıllarının "Emniyet kemeri ve Hız" yılı olduğunu hatırlatmak amacıyla bu günkü yazımızın konusunu Trafik güvenliği olarak seçtik.
Yaklaşan bayram tatili sebebiyle muhtemelen iş başında olacak olan trafik canavarına yenik düşmemek için tedbirli olmamız gerekiyor. Bunun içinde sürücü konumundaki yurttaşlarımızın olabildiğince trafik kurallarına uymalarını birazda empati yapmalarını yani kendilerini karşı sürücünün ve de yayaların yerine koymalarını salık veriyoruz. Çünkü trafik kazaları, dünyada meydana gelen ölüm ve yaralanmaların en önemli nedenlerinden biridir. Bu sebepledir ki dünya sağlık örgütü(DSÖ) trafik kazalarını en büyük halk sağlık sorunu olarak gündeme taşımış soruna çözüm getirilmesi konusunda işbirliği çağrısında bulunmuştur.
Dünyada yılda 1.2 milyon ülkemizde ise ortalama 4242 ölümlü kazaların olduğunu hatırlatarak olayın vahametini düşünüp sonrada bu kazalara sebep olmamak hepimizi vicdan azabı çekmekten alıkor diye düşünmekteyim. Bunun için küresel boyutta önem kazanan TRAFİK GÜVENLİĞİ konusu 2010 yılında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda görüşülerek trafik kaynaklı ölüm vakalarının %50 azaltılması için KÜRSEL YOL GÜVENLİĞİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ kararı alınmıştır.
Bu kapsamda Emniyet kemeri takılmasının ve hız kurallarına uyulmasının, kazalarda ölüm ve yaralanmaları en aza indireceği ve trafik güvenliğinin sağlanmasında en büyük katkıyı sağlayacağı gerçeğine vurgu yapılmış üye devletlerden bu gerçeğe uyulması istenmiştir.
Yapılan bilimsel çalışmalar ışığında, ölüm vakalarının %50 oranında azaltılması hedefine ulaşabilmek için öncelikli olarak emniyet kemeri kullanımının arttırılması ve hızın azaltılması gerektiği düşünülerek yazımızın giriş bölümünde ifade ettiğimiz gibi, 2013- 2014 yılları "Emniyet Kemeri ve hız Yılları" olarak ilan edilmiştir.
Başta kendimizin daha sonra ise diğer insanların can güvenliği için lütfen trafik kurallarına uyalım. Dedikten sonra da şehir trafiğine bir göz atalım:
Şehir Trafiği
Geçtiğimiz günlerde iki trafik polisi, esnafı dolaşarak trafik uygulamalarından memnunmusunuz diyerek mini bir anket yapıyorlardı. Bize de uğradılar. Eh ne diyelim vatana millete bağlı güvenlik güçlerine saygılı gezi parkı nedir bilmeyen Şırnak’taki gibi polise Molotof kokteyli atmayan bu vadi kentini bekleyen bir yurttaş olarak Dedik ki: Vali beyin geçiş saatlerindeki aşırı anonsların sebep olduğu gürültü kirliliği olmazsa memnunuz. Demesine dedik ama gazeteciler cemiyeti basın aracına üzerinde Emniyet Genel Müdürlüğünden verilmiş mührü havi basın levhasına rağmen cezadan kurtulamadık. Uygulanan cezai işlem bir hakkın kullanılmasının bize göre gaspı anlamına gelmiş olmasına üzüldüğümüzü istedik ki kamuoyuyla paylaşalım. Ödediğimiz para tabi ki devlete gitti. Gitmesine gitti de Sayın Başbakanın bas bas bağırdığı “biz milletin hizmetkârıyız.” Valilerin emrettiği vatandaş memnuniyetini esas alan hizmet anlayışı nerede kaldı diye hayıflanmamda bilmem haksızmıyım.
Yaklaşan bayram tatili sebebiyle muhtemelen iş başında olacak olan trafik canavarına yenik düşmemek için tedbirli olmamız gerekiyor. Bunun içinde sürücü konumundaki yurttaşlarımızın olabildiğince trafik kurallarına uymalarını birazda empati yapmalarını yani kendilerini karşı sürücünün ve de yayaların yerine koymalarını salık veriyoruz. Çünkü trafik kazaları, dünyada meydana gelen ölüm ve yaralanmaların en önemli nedenlerinden biridir. Bu sebepledir ki dünya sağlık örgütü(DSÖ) trafik kazalarını en büyük halk sağlık sorunu olarak gündeme taşımış soruna çözüm getirilmesi konusunda işbirliği çağrısında bulunmuştur.
Dünyada yılda 1.2 milyon ülkemizde ise ortalama 4242 ölümlü kazaların olduğunu hatırlatarak olayın vahametini düşünüp sonrada bu kazalara sebep olmamak hepimizi vicdan azabı çekmekten alıkor diye düşünmekteyim. Bunun için küresel boyutta önem kazanan TRAFİK GÜVENLİĞİ konusu 2010 yılında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda görüşülerek trafik kaynaklı ölüm vakalarının %50 azaltılması için KÜRSEL YOL GÜVENLİĞİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ kararı alınmıştır.
Bu kapsamda Emniyet kemeri takılmasının ve hız kurallarına uyulmasının, kazalarda ölüm ve yaralanmaları en aza indireceği ve trafik güvenliğinin sağlanmasında en büyük katkıyı sağlayacağı gerçeğine vurgu yapılmış üye devletlerden bu gerçeğe uyulması istenmiştir.
Yapılan bilimsel çalışmalar ışığında, ölüm vakalarının %50 oranında azaltılması hedefine ulaşabilmek için öncelikli olarak emniyet kemeri kullanımının arttırılması ve hızın azaltılması gerektiği düşünülerek yazımızın giriş bölümünde ifade ettiğimiz gibi, 2013- 2014 yılları "Emniyet Kemeri ve hız Yılları" olarak ilan edilmiştir.
Başta kendimizin daha sonra ise diğer insanların can güvenliği için lütfen trafik kurallarına uyalım. Dedikten sonra da şehir trafiğine bir göz atalım:
Şehir Trafiği
Geçtiğimiz günlerde iki trafik polisi, esnafı dolaşarak trafik uygulamalarından memnunmusunuz diyerek mini bir anket yapıyorlardı. Bize de uğradılar. Eh ne diyelim vatana millete bağlı güvenlik güçlerine saygılı gezi parkı nedir bilmeyen Şırnak’taki gibi polise Molotof kokteyli atmayan bu vadi kentini bekleyen bir yurttaş olarak Dedik ki: Vali beyin geçiş saatlerindeki aşırı anonsların sebep olduğu gürültü kirliliği olmazsa memnunuz. Demesine dedik ama gazeteciler cemiyeti basın aracına üzerinde Emniyet Genel Müdürlüğünden verilmiş mührü havi basın levhasına rağmen cezadan kurtulamadık. Uygulanan cezai işlem bir hakkın kullanılmasının bize göre gaspı anlamına gelmiş olmasına üzüldüğümüzü istedik ki kamuoyuyla paylaşalım. Ödediğimiz para tabi ki devlete gitti. Gitmesine gitti de Sayın Başbakanın bas bas bağırdığı “biz milletin hizmetkârıyız.” Valilerin emrettiği vatandaş memnuniyetini esas alan hizmet anlayışı nerede kaldı diye hayıflanmamda bilmem haksızmıyım.