Valilik istisnai bir memuriyet olup, Devleti ve ayrı ayrı tüm bakanlıkları temsil eder. Bir ili yöneten en yüksek amirdir. Yani Mülki İdare Amiri.
Bu yapısıyla da neden herkesi vali yapmazlar sorusu da cevap bulmuş oluyor.
Atama biçimi biraz siyaset koksa da tüm valilerimiz devletin valisi olduğunu asla unutmazlar, halkın mutluluğu için adaletli bir yönetimin icracısı olarak iz bırakmak isterler.
Cumhuriyet tarihinde yani 101 yıllık süreçte tam tamına 48 valiye ev sahipliği yapan şirin Gümüşhane’mizde yönetimle ilgili kamuoyunu meşgul edecek bir olay duymadığım gibi gözlemlemedim de.
Memuriyete öğretmen olarak başladığımda tarih yaprakları 1956 yılını gösteriyordu. Vali Alaattin Sarıalioğlu (Beşiktaşlı futbolcu Sanlı’nın babası) Birkaç gün sonra dediler ki valiyi merkeze atadılar. Hani merkez olunca daha büyük bir görev diye aklımızdan geçti. Sonradan ne anlama geldiğini öğrendiğimizde yeni Vali Kadri Eroğan olmuştu.
O gün bugün valileri takip ederim. Ve tamamını tanıma imkanım oldu. Çünkü o tarihlerde dayım merhum Kadir Demirel de vali idi.
Aradan uzun zaman geçse de hayatta olan valilerimizle zaman zaman görüşüyor en azından önemli günlerde telefon aracılığıyla konuşuyoruz.
Her Vali iz bırakmak ister demiştik. Yakın zamandakilerden bahsetmeden, Cumhuriyetten itibaren geçen 101 yıllık süreçte eski valilerden Etem Aykut (Topal vali) söz etmeden geçmek olmaz. İbrahim Etem Aykut 1921 yılında Aydın-Çine kaymakamı iken çetelerle girdiği çatışmada bacağından vurularak sakat kalmıştı. Ve topal vali olarak ünlenmişti. Gümüşhane Valisi (1941) İbrahim Etem Aykut (Topal Vali) kazma kürek yöntemiyle açtığı yol ile Yağmurdere’ye ulaşmayı başarmıştı. Bu hizmeti vefalı Gümüşhane halkı tarafından takdir edilerek Mescitli Köyündeki İlk okula adı verilmiştir. “Mescitli İbrahim Etem Aykut İlkokulu” Meşhur Valiler kitabında adı vardır.
Valilerimiz, geçen 83 yıllık zaman dilimi içerisinde darbe ve muhtıralara rağmen önemli hizmetlerin hayata geçirilmesine öncülük etmişlerdir. Özellikle son çeyrek yüzyılda özelleştirme, konakların restorasyonu, gümüş işletmeciliği, tarım, turizm, eğitim, sağlık ve köylere götürülen altyapı hizmetleri gibi asla yadsınamayacak etkinliklerin tamamı Mülki İdare Amiri olarak valilerimiz tarafından gerçekleştirilmiştir.
“Dağlar bizim için avantajdır”, “Eğitimin çatısına bir çivi çakmayan geleceğini rüzgara kaptırır”, “Şehrin güneye bakan kapalı penceresi açılmalıdır”, “Satala ve Süleymaniye önceliğimizdir”, “Kent merkezinin belleği olmalıdır”, “Turizmde yerel gastronomi önemsenmelidir” gibi özlü sözlerle hizmet üreten valiler, iz bırakan valiler olmuştur.
Ve kısa bir ufuk turu ile:
Valimiz Sayın Aydın BARUŞ dönemi.
Isparta Valiliğinden ilimize atanan Sayın Aydın Baruş, göreve başladığı 29.09.2024 günü önemli mesajlar vererek halkımızla tanışmış oldu. Genel güvenlikten yatırımlara, sosyal ilişkilerden, insan odaklı çalışmalara yönelik hizmet odaklı açıklamalarını büyük bir güven duygusu içerisinde dinledik.
Gümüşhane’ye atanmaktan onur duyduğunu sözlerine ekleyen deneyimli Vali Sayın Aydın Baruş’un bizim için bir şans olduğunu söyleyebilirim. Şanstır diyorum. Çünkü deneyim ve birikimli olmak zaman kaybını önler sorunların çözümünü kolaylaştırır. Tıpkı kızgın saca elini değdirmeden yakacağını bilmek gibi bir şey.
Hizmete susamış Gümüşhane gibi küçük illerde halkımız valilerinden çok şey beklemektedirler. Kısmen doğru bilinen gerçeklerden birisi de budur. Vatandaş haklı. Öyle ya!.. Validen medet ummak. Yaygın bir kanaat olarak herkesin malumudur. Çünkü ildeki başvurulacak en son makam valilik makamıdır. Bu bağlamda en sade vatandaş bile sormaktadır. “Gelen valimiz nasıl?” diye
Bu soru yurttaşın “Devlet Baba” diye bildiği ve güvendiği vali kapısına “gün olur işim düşer” ilgi ile karşılanmak isteminden başka bir şey değildir.
İstekler devam ede dursun biz şimdi iş zamanı diyerek Devlet Vali’sinin herkese açık olan kapısından içeri girdik. Vali Sayın Baruş, tüm kurumlardan aldığı hizmete yönelik içerikli dosyaları eli altında bulundurarak çözüm üretmeye çalıştığına Gazetemiz (Demokrat Gümüşhane) adına yaptığım kısa süreli ziyarette tanık oldum. Ve dilimizin döndüğü kadarda kentimizin önem arz eden birkaç problemini aktarma fırsatı buldum.
Hizmet süresi henüz bir ayını yeni doldurdu. Duayen yöneticiler, erken bir değerlendirmenin sağlıklı olamayacağına işaret ederek, yönetimde 100 ve 500 günlük süreler sonundaki yapılacak değerlendirmelerin bir mana ifade edeceğini söylüyorlar.
Bekleyip görelim demiyorum. Çünkü “görünen köy kılavuz istemez” misali, Vali BARUŞ deneyim ve birikimlerini Gümüşhane için harcama konusunda kesin kararlı. Nitekim daha şimdiden kurum yöneticilerine yaptığı “Sektör temsilcileri ile buluşun” tavsiyesi gecikmeden karşılık buldu. İş insanlarından hemşerilerimiz Aydın Doğan Kelkit İlçemizdeki okullara, Koçkayalar groptan Kale Radyatörleri firması da, M.Kale köydeki kendi adlarını taşıyan İlk Öğretim Okuluna azımsanmayacak miktarda ayni ve nakdi destekte bulundular. Anlaşılan o ki Vali Baruş zaman içinde daha nice unutamayacağımız özlü sözlerle bizleri buluşturacak gibi…
Kısa sürede gözlemlediğim kadarıyla, sayın Baruş, hizmete yönelik çalışmalarını yönetimdeki feraseti ile birlikte tam bir yönetişim anlayışı içinde sürdürmektedir. Geriye kalan diğer görevlilerin Sayın Baruş’a ayak uydurmalarıdır. Tıpkı bir saatin çarkları gibi.
Valimiz sayın Baruş Mülki İdare amiri olduğu kadar aynı zamanda bir akademisyendir. Ziyaretimiz sırasındaki karşılaması, sohbeti ve uğurlamasında gösterdiği zarafeti halkımıza olan sevgisinin bir yansıması olarak tarafımızdan “fevkaladenin fevkinde” olarak algılanmıştır. Nitekim Cumhuriyetin 101. Yılı kutlamaları kapsamında eşi ile birlikte verdiği resepsiyonda bu zarafetini ve halkımıza karşı olan samimi duygularını bir kez daha yansıtmış oldu.
Şehrimize hoş geldiniz. Hayırlı olsun sayın Aydın BARUŞ Valimiz Aydın Baruş
Yusuf Sadık, Eğitimci-Yazar-Gazeteci-Eleştirmen