Başbakan’ın kapısı çalınır içeriye sekreter Sibel girer.
-Kızım bana İçişleri Bakanı Şükrü Bey çağır, Keşan Kaymakamı Yaman’ı da ara gelmesini söyle.
-Emredersiniz efendim.
-Ha… Çay da istiyorum.
-Baş üstüne efendim.
Günlerden pazartesiydi. Haftanın ilk günü olması Başbakan’ı da etkilediği görülüyordu. Gelen çayı bekletmeden içti. Önündeki dosyayı noktası virgülüne kadar inceledi. Başını iki yana salladı. Bu ilde eksik olan ne? Her dönem bize oy veren bu ilde neler oluyor?
Zili çaldı, içeri giren sekreterine:
-Kızım Milli Eğitim Bakanı saat on birde makamımda olmasını söyle.
-Emredersiniz Sayın Başbakanım.
Bu ilin bütün köy yolları yapılmış. Okul desen var. Pansiyon desen var. Öğretmen açığı hemen hemen yok gibi. Neden bu ildeki öğrenciler başarısız? Neden sıralamada son sıralarda yer alıyor? Okuma oranı nerede ise yüze yüz. Vatanını, milletini, devletini seven insanların şehri bu şehir. Peki eksik olan ne? Bu işi çözse çözse Yaman çözer.
Kapı çalınır, içeri giren Sekreter Sibel:
-Sayın Başbakanım, İç İşleri Bakanı Sayın Şükrü Bey geldiler.
-Hemen içeri al, bekletme.
-Peki Efendim.
Bakan Şükrü Bey, merak dolu gözlerle içeri girdi.
-Gel Şükrü, geç otur.
Çekinerek, konuk koltuğuna oturdu. Heyecanlıydı, merakla Başbakan’a bakıyordu. Neden çağırdı acaba? Mutlaka bir yerde bir şeyler oldu ki çağırdı. Yine ne oldu?
-Şükrü, Keşan Kaymakamı Yaman’ı tanır mısın?
-Tanırım efendim, hem de çok iyi tanırım. Çok çalışkandır.
-İşte o kaymakamı ben vali yaptım.
-Vali mi yaptınız?
-Evet… Niye tereddüt ettin?
-Etmedim efendim. Durup dururken neden böyle bir karar verdiğinizi merak ettim.
-Üç tane ilimizi pilot il ilan ediyoruz. Bu üç ilimizin valilerini değiştiriyoruz. Ben Yaman’ı bize her dönem o veren ilimize atayacağız. Kararnameleri hazırlat, imzala bana getir. İşte üç ile atanacakların adları.
-Emredersiniz efendim.
Şükrü Bey, Başbakan’ın verdiği liste ile çıkar.
Valilik, kaymakamlığa benzemez. Yaman, çalışkan bir çocuk. Çok da genç. Bu kadar yükün altından kalkabilir mi? Pek söz de mevzuat da dinlemez. İyi de yapıyor, yoksa başarılı olabilir mi? Başarır, başarır.
İçeri giren sekretere:
-Söyle kızım
-Efendim Milli Eğitim Bakanı Sebahattin Bey geldiler.
-Gelsin, içeri giren bakana, gel Sebahattin. Otur, sekretere:
-Çayımızı söyle kızım… Şu listeye bir bakar mısın Sebahattin? Bu ilimizde eğitim kalitesi neden bu kadar düşük?
-Nedenini ben de bulamadım efendim. Son yıllarda başarı oranı çok düştü.
-Neden düştü? Bu kadar dürüst ve kültürlü insanların yaşadığı kentte okullardaki başarı oranı neden bu seviyelere geriledi? Sordun mu milli eğitim müdürüne? Kim müdür?
-Deneyimlidir efendim.
-Anlaşılıyor ki, ipin ucunu kaçırmış. Kaç yıldır bu ilde görevli?
-Altı yıl efendim.
-Nasıl Müdür oldu?
-Partimizin İl Başkanının önerisiydi efendim.
-Yani?
-Kıramadık, biz de müdür yaptık.
-Kıracaksın Sebahattin, kıracaksın. Böyle makamlara liyakatli insanları getireceksin.
-Değiştirelim.
-Şimdilik kalsın. Keşan Kaymakamı Yaman’ın eşini bu ile yap ve kararnamesini bana getir. Kimsenin haberi olmayacak. Sen ve ben bileceğim.
-Emredersiniz efendim.
-Tamam, çıkabilirsin.
Öğle saati yaklaşıyordu. Sabah doğru dürüst de kahvaltı yapmamıştı. Midedeki ülsere de çare bulamamıştı. Nasıl bulsundu? Doktorun önerilerini dinlemiyordu ki.
İçeri giren sekretere:
-Yaman mı geldi?
-Yok efendim. Öğle arası. Çıkacak mısınız? Çıkmayacaksanız bir şeyler hazırlatayım.
-İyi olur. Çıkmayacağım. Yaman’ın gelmesini bekleyeceğim.
-Devamı var-
Şerif Aygün 12 Ay Önce
İlginç bir hikaye hoşuma gitti devamını merakla bekliyoruz.
Fırtına29 12 Ay Önce
Yine döktürmüşsün abi. Kalemine yüreğine sağlık. Devamını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Önce insan 11 Ay Önce
Bu kadar dürüst ve kültürlü insanların.... Bahse konu şehir burası mı acaba.. devamına bakalım en son yorum çakarız :)