“Yurtta sulh, cihanda sulh”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Tarih 19 Mayıs 2016. Atatürk’ün Samsun’a çıkarak kurtuluş meşalesini yakmasının ve özgürlüklere müptela bir aziz milletin makûs talihini değiştirecek ilk adımı atması üzerinden tam 97 koca yıl geçti. Kendi dönemimi bırakın anne ve babalarımızın gençlik dönemlerinde yapılan 19 Mayıs gösterilerinde genç kız ve erkeklerin adeta baldır bacak zoraki yapılan kutlamaların aksine son zamanlarda yapılan gençliğin spor, ahlak ve diğer kültürel erdemlerin yansıtıldığı programlara kavuştuk şükürler olsun.
Bu yıl Zafer Meydanı’nda yapılan etkinliklerde 19 Mayıs ruhuna uygun konuşmalar, tarihi figürlerimizin canlandırıldığı oratoryolar, şiirler, ecdada mektuplar ve seviyeli gösteri ve yarışmalar gençliğimizin yetiştirilmesi adına alkışlanası hareketler.
Gümüşhane’nin yetiştirdiği değerli bürokratlardan Mikdat Başer ağabeyimle gezerken Gümüşhane Belediye Sosyal İşler Müdürü Baddal Bayar’ın hatırlatması ve ısrarları ile Ertuğrul Firkateyni filmini izlemek için Kültür Müdürlüğü’ne vardık. Her Türk gencinin Çanakkale’den sonra bilmesi gereken diğer tarihi olay Ertuğrul Firkateyninin başına gelen olaydır diye düşünüyorum.
Ancak koskoca salonda inanın sayılabilir azlıkta bir seyirci topluluğu vardı. Sayın Valimiz Yücel Yavuz ve değerli eşleri, birkaç müdür ve çok az sayıda izleyici inanın şanslıydık. Yerimizi aldık ve zamanı geriye sarmaya başladık.
II. Abdülhamid’in 1887’de Japonya İmparatorunun yeğeninin bir savaş gemisiyle İstanbul'u ziyareti karşılığında Japonya’ya bir heyet gönderip iade-i ziyaret yapılmasını emretmişti. Temmuz 1889’da Gümüşhaneli Tufan oğlu Arif, Hasan oğlu Mehmet, Mustafa oğlu Musa, Mehmet Hasan Sadıkoğlu, Salih oğlu Mehmet, Temel Salih, Osman Topaloğlu, Mustafa Musa Zeyneloğlu, Kelkitli Hüseyin oğlu Emin, Yusuf oğlu Tevhit, Osman oğlu Osman ve Torullu İbrahim oğlu Hüseyin’in de yer aldığı Osmanlı donanmasının en güzel gemisi Ertuğrul Fırkateyni 607 mürettebatla İstanbul’dan yola çıktı.
Firkateyn, Miralay Osman Bey’in komutasında uğradığı ülke halkı ve Müslümanlar tarafından sevgi gösterileriyle karşılanıyordu. Gemi, 11 ay sonra 7 Haziran 1890 tarihinde Japonya’nın Yokohama Limanı'na vardı. İmparator Komeii, Türk amiralini ve heyetini görkemli bir şekilde karşıladı. Üç aylık bir süre ardından geriye dönüş başladı. Planlandığı gibi 15 Eylül 1890 tarihinde Yokohama Limanı’ndan ayrıldı. Kuşimoto açıklarında tayfuna yakalanan Ertuğrul Fırkateyni 16 Eylül 1890’da kayalara çarparak battı. Kazadan sadece 69 denizci kurtulabildi, Amiral Osman Bey dâhil diğer mürettebat hayatını kaybetti.
Bu trajik son Türk-Japon halklarını yakınlaştırdı. Yöre halkı, kazadan kurtulanlara büyük yardım ve yakınlık gösterdi. Torajiro Yamada isimli bir Japon, şehit yakınları ve kazazedeler için yardım kampanyası düzenledi. Toplanan para aynı kişi tarafından dönemin padişahına teslim edildi. Hayatta kalan 69 denizci, Japonya İmparatorunun talimatıyla Hiei ve Kongō isimli iki askeri gemi ile İstanbul’a gönderildi. Ölenlerin anısına Kuşimoto’da bir anıt yapıldı. İlk anıt Japonlar tarafından 1891’de dikilirken, 1929’da Japonlar tarafından genişletildi.
Japonların o inanılmaz yardımseverliği, olmayan ekmeklerini ve yiyeceklerini ikram etmesi, elbiselerini ve eşyalarını paylaşmaları, yaralılarımızı iyileştirmeleri, şehitlerimizi defnetmeleri, askerlerimizin kanlı eşyalarını temizlemeleri ve nihayetinde veda gününde dökülen hasret göz yaşları inanın çok çok yıllar sonrası kurulacak olan dostluğun mihenk taşlarıydı.
Ve tarih 1985. Japonların bu vefası karşılıksız kalmayacaktı. İran Irak Savaşı arifesinde Tahran’da mahsur kalan Japonlara dönemin Cennetmekân Başbakanı Turgut Özal tarafından tahsis edilen uçakla alınmaları ve memleketlerine sağ salim kavuşturulmalarını gözyaşları içinde seyrettik.
Japonya Başbakanı Şinzo Abe'nin Marmaray açılışına geldiği sırada yapılan ikili anlaşmada konuşan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Ertuğrul Firkateyni faciasının film olacağının müjdesini vermişti. Ve bugün o ibretlik tarihi olay bugün muhteşem bir film olarak Türkiye’de ve Japonya’da gösterime girdi.
Film sonunda Sayın Valimiz Yücel Yavuz’un filmin kopyasının okullarımıza dağıtılarak öğrencilerimize izlettirilmesini emretmesi yüreğime inanın su serpti. Evet, son yıllarda içimizden gelen ve bizim özümüzü yakinen bilenlerin hemen her alanda başlattıkları akımları saygıyla alkışlıyoruz. Bize yanlış öğretilen tarihimizi yeniden yazma adına yapılan Diriliş, Filinta, Sevda Kuşun Kanadında, Çanakkale gibi dizilerle tarihimizle yeniden barışacağız inşallah. İbretlik tarihimizin gençlerimize yeniden üflenmesi açısından sinema ve TV çok ama çok önem arz etmektedir.
İşte o yüzden olsa gerektir ki yine Rahmetli Barış Manço’ya Japonya’da gösterilen ilginin sebebi bu kardeşliğin nişanesiymiş. Rabbim dostluğumuzu ve kardeşliğimizi daim eylesin inşallah.
Ertuğrul Firkateyni anısına yazılan şarkının sözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum;
Güneş hüzünle battı.
Uzakta bir yıldız parlıyor,
Deniz çok azgın.
Beyaz anıtın gölgesi karanlığa düşüyor.
Sonsuz teesürle dua ediyoruz,
Ruhların huzuru için,
O cesur gemicilere ve şanlı Ertuğrul'a.
O çılgın fırtınada...
Kaybolan savaş gemisini yutan dalgalar
O geceki gibi yüksek.
Ne acı, biz artık gemiyi göremiyoruz.
Kumano bölgesinde Kaşino sahillerinde,
Facianın balıkçılar yerini gösterirler.
Ve o gecenin korkunç amansız
Fırtınasını hep anlatırlar.
Acısını kalbimizde duyacağız her zaman
Seneler geçse bile.
Ertuğrul'u biz asla unutmayacağız,
Çocuklarımıza da her an anlatacağız.
ERTUĞRUL FIRKATEYNİ ve TÜRK JAPON DOSTLUĞU
Paylaş