İlim irfan hak getire
Helal haram hep götüre
Hesap gelir kırk satıra
Bir kararda bulamazsın
İsmail HAYAL
Geçtiğimiz günlerde “Gümüşhane’de Öğrenci Olmak” adlı yazıma yorum yapan bir kardeşimiz gayesi okumak ve adam olmak olmayınca veryansın etmiş bize. Neymiş efendim biz geri kafalıymışız o yüzden de Gümüşhane’ye öğrenci gelmezmiş. Gelse de kalmazmış ve fırsatını da bulunca kaçmak zorunda kalırmış. Bende soruyorum o kardeşime. Senin annen ve baban seni; dişinden ve tırnağından artırarak kilometrelerce uzak ellerde oku diye gönderirken sen ne yapıyorsun gel bir bakalım.
Sen geldiğin şehrin yaşam felsefesini dikkate aldığından Gümüşhane gibi geleneklerine bağlı ve kendi halinde bir şehirde daha fazla özgürlük (ki senin özgürlüğün benim özgürlüğüme engel olamaz) istiyorsun.
Sen okumak değil baba parası yiyerek gününü gün etmek, içki ve uyuşturucu âlemlerinde kafayı bulmak, kızlı erkekli gruplarla vur patlasın çal oynasın muhabbetleri yapmak istiyorsun.
İyi güzel de kardeşim senin özgürlüğün benim özgürlüğümü kısıtlayabilir mi? Ben seninle oturduğum apartmanın alt katında mütevazı hayatımı yaşarken ben senin sabahlara kadar tepinmeni, nara atmanı, kızlı erkekli muhabbetlerini çekmek zorunda mıyım?
O halde biz geri kafalı oluyoruz sana göre. Ne yapacağız peki? Çıkıp seninle biz de tepinelim mi? Yoksa seninle içki içip otu sarma yaparak kafayı mı bulalım? Ya da elin haramına mı bakalım?
Bak benim güzel kardeşim. Sen de bende helali öneren, haramdan sakındıran güzel bir dine (İslam) mensubuz. Rehberimiz Kuran-ı Kerim’in buyurduklarını yapmakla mükellefiz. Biz Gümüşhaneliler olarak evimizi gerçekten gayesi okumak olanlara açarız. Bir parça ekmeğimizi seve seve böleriz. Çünkü biz de insanız ve biz de öğrenci okutuyoruz.
Ha içimizde çürük elmalar yok mu var elbette. Peki, sorarım sana o çürük elmalar nerede yoklar ki? Birkaç fırsat düşkünü esnafın ve ev sahibinin yaptıkları da bu şehri bağlamaz.
Sen önce bir kendi kendine sor bakalım sen ideal bir öğrenci misin? Gayen ne ve bu şehre neden geldin? Gerçekten okumak mı istiyorsun yoksa hangi maceranın peşindesin?
Bu şehrin değerleri senin kendine değer olarak gördüklerinden kat be kat üstündür. Öncelik adamlıktadır. Adamlık erdemdir. Erdem fazilettir. Ve ben sana nasıl değer veriyorsam sen de benim ve bu şehrin değerlerine değer vermek zorundasın.
Helal haram hep götüre
Hesap gelir kırk satıra
Bir kararda bulamazsın
İsmail HAYAL
Geçtiğimiz günlerde “Gümüşhane’de Öğrenci Olmak” adlı yazıma yorum yapan bir kardeşimiz gayesi okumak ve adam olmak olmayınca veryansın etmiş bize. Neymiş efendim biz geri kafalıymışız o yüzden de Gümüşhane’ye öğrenci gelmezmiş. Gelse de kalmazmış ve fırsatını da bulunca kaçmak zorunda kalırmış. Bende soruyorum o kardeşime. Senin annen ve baban seni; dişinden ve tırnağından artırarak kilometrelerce uzak ellerde oku diye gönderirken sen ne yapıyorsun gel bir bakalım.
Sen geldiğin şehrin yaşam felsefesini dikkate aldığından Gümüşhane gibi geleneklerine bağlı ve kendi halinde bir şehirde daha fazla özgürlük (ki senin özgürlüğün benim özgürlüğüme engel olamaz) istiyorsun.
Sen okumak değil baba parası yiyerek gününü gün etmek, içki ve uyuşturucu âlemlerinde kafayı bulmak, kızlı erkekli gruplarla vur patlasın çal oynasın muhabbetleri yapmak istiyorsun.
İyi güzel de kardeşim senin özgürlüğün benim özgürlüğümü kısıtlayabilir mi? Ben seninle oturduğum apartmanın alt katında mütevazı hayatımı yaşarken ben senin sabahlara kadar tepinmeni, nara atmanı, kızlı erkekli muhabbetlerini çekmek zorunda mıyım?
O halde biz geri kafalı oluyoruz sana göre. Ne yapacağız peki? Çıkıp seninle biz de tepinelim mi? Yoksa seninle içki içip otu sarma yaparak kafayı mı bulalım? Ya da elin haramına mı bakalım?
Bak benim güzel kardeşim. Sen de bende helali öneren, haramdan sakındıran güzel bir dine (İslam) mensubuz. Rehberimiz Kuran-ı Kerim’in buyurduklarını yapmakla mükellefiz. Biz Gümüşhaneliler olarak evimizi gerçekten gayesi okumak olanlara açarız. Bir parça ekmeğimizi seve seve böleriz. Çünkü biz de insanız ve biz de öğrenci okutuyoruz.
Ha içimizde çürük elmalar yok mu var elbette. Peki, sorarım sana o çürük elmalar nerede yoklar ki? Birkaç fırsat düşkünü esnafın ve ev sahibinin yaptıkları da bu şehri bağlamaz.
Sen önce bir kendi kendine sor bakalım sen ideal bir öğrenci misin? Gayen ne ve bu şehre neden geldin? Gerçekten okumak mı istiyorsun yoksa hangi maceranın peşindesin?
Bu şehrin değerleri senin kendine değer olarak gördüklerinden kat be kat üstündür. Öncelik adamlıktadır. Adamlık erdemdir. Erdem fazilettir. Ve ben sana nasıl değer veriyorsam sen de benim ve bu şehrin değerlerine değer vermek zorundasın.