“Varlığından utanacağımız hiçbir Gümüşhaneli yoktur”
Mahmut Oltan Sungurlu
Gümüşhane, tarihin İpek Yolu kavşağındaki tabiri caizse kendi yağı ile kavrulan küçücük bir şehir.
Gümüşhane aynı zamanda, tarihe iz bırakan birçok medeniyetin de yuvası ve geçiş noktası. Osmanlı darphanesinin olduğu, altın ve gümüş sikkelerin basıldığı ve yine bir zamanlar dar ama bereketli toprağında elma, armut, dut, ceviz, vişne ve kuşburnunun ana vatanı ve buna bağlı olarak yeni bir sektör oluşan pestil ve kömenin de ata yurdudur Gümüşhane.
Gümüşhane ekmeği, kuru fasulyesi, gümüş işlemeciliği, zilli kilimi, kova, külek, kantar ve Kürtün Silahı ile marka olmaya aday öte yandan Karaca ve Akçakale Mağarası, İmera Manastırı, Santa Harabeleri, Sadak Satala Yerleşim Yeri, Tomara Şelalesi, Kadırga, Güvende, Kazıkbeli ve Taşköprü Yaylaları, Artabel, Limni ve Çakır Gölü, Kov, Canca ve Keçi Kalesi, Süleymaniye Yerleşim Kenti, Avrupa’nın en uzun ladin ve köknarlarına sahip Örümcek Ormanları ile turizmin atar damarı bir kent. Ve Gümüşhane doğa ile tarihin, tarih ile turizmin hayat bulduğu keşfedilmeye açık bakir bir coğrafya.
Yine öte yandan en büyük manevi zenginliği, yetiştiği dönemde yurdumuzun manevi hayatına dinamizm getiren, padişahlara ders veren ve yazdığı eserler ile binlerce insanın kurtuluşuna vesile olan ve olmaya da devam eden büyük veli, din adamı Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretlerinin ata yurdudur bu şehir.
Görev yaptığı dönemde Adalet ve Milli Savunma Bakanı olarak bu şehri mükemmel bir şekilde temsil eden ve o dönemde diğer illerin “keşke bizimde böyle bir vekilimiz ve bakanımız olsaydı” diye gıpta ettiği büyük şahsiyet Mahmut Oltan Sungurlu Gümüşhane kimliği denince ilk akla gelen isim olmaktadır haliyle.
Kim ne derse desin bu şehrin has evladı olan Aydın Doğan’ın Gümüşhane’de eğitim, kültür, ticari ve spor alanında yaptıkları değerli katkıları inkâr etmek ahde vefasızlık olarak algılamak gerekir.
Yine bu şehrin kültür, siyasi ve bürokratik hayatında iz bırakan Zeki Kadirbeyoğlu, Atatürk’ün Maliye Bakanı Hasan Fehmi Ataç, Senatörümüz Halit Zarbun, Bakanımız Turgut Yücel ile Baki Tuğ, Hava Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Akın Öztürk, Yedi Meşalecilerden Vasfi Mahir Kocatürk, Türkiye’m şairi Dilaver Cebeci, şiirlerinde memleket sevdasını işleyen Nurettin Özdemir ve Şinasi Özdenoğlu gibi isimler haklı gururumuz olarak koltuklarımızı kabartmışlardır.
Ve nihayetinde isimlerini Gümüş Portreler adlı eserimde görebileceğiniz Akademisyen, Bürokrat, Hukukçu, Doktor, Şair ve Yazar, Siyasetçi, İş Adamları, Komutan, Sporcu, Sanatçı ve hemen her alanda alanında söz sahibi olan Gümüşhanelilerin varlıkları ile onur duyuyoruz.
İşte bu şehrin örnek olan biyografileri bu şehri temsil noktasında asla bir şüphemiz de yoktur. Bu yüzdendir ki dün bizi Mecliste temsil eden her vekilimize kefil olduğumuz gibi bugün orada görev yapan Doç Dr Kemalettin Aydın ile Feramüz Üstün’ün Gümüşhaneli vasıfları ile gurur duyuyoruz.
Mahmut Oltan Sungurlu
Gümüşhane, tarihin İpek Yolu kavşağındaki tabiri caizse kendi yağı ile kavrulan küçücük bir şehir.
Gümüşhane aynı zamanda, tarihe iz bırakan birçok medeniyetin de yuvası ve geçiş noktası. Osmanlı darphanesinin olduğu, altın ve gümüş sikkelerin basıldığı ve yine bir zamanlar dar ama bereketli toprağında elma, armut, dut, ceviz, vişne ve kuşburnunun ana vatanı ve buna bağlı olarak yeni bir sektör oluşan pestil ve kömenin de ata yurdudur Gümüşhane.
Gümüşhane ekmeği, kuru fasulyesi, gümüş işlemeciliği, zilli kilimi, kova, külek, kantar ve Kürtün Silahı ile marka olmaya aday öte yandan Karaca ve Akçakale Mağarası, İmera Manastırı, Santa Harabeleri, Sadak Satala Yerleşim Yeri, Tomara Şelalesi, Kadırga, Güvende, Kazıkbeli ve Taşköprü Yaylaları, Artabel, Limni ve Çakır Gölü, Kov, Canca ve Keçi Kalesi, Süleymaniye Yerleşim Kenti, Avrupa’nın en uzun ladin ve köknarlarına sahip Örümcek Ormanları ile turizmin atar damarı bir kent. Ve Gümüşhane doğa ile tarihin, tarih ile turizmin hayat bulduğu keşfedilmeye açık bakir bir coğrafya.
Yine öte yandan en büyük manevi zenginliği, yetiştiği dönemde yurdumuzun manevi hayatına dinamizm getiren, padişahlara ders veren ve yazdığı eserler ile binlerce insanın kurtuluşuna vesile olan ve olmaya da devam eden büyük veli, din adamı Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretlerinin ata yurdudur bu şehir.
Görev yaptığı dönemde Adalet ve Milli Savunma Bakanı olarak bu şehri mükemmel bir şekilde temsil eden ve o dönemde diğer illerin “keşke bizimde böyle bir vekilimiz ve bakanımız olsaydı” diye gıpta ettiği büyük şahsiyet Mahmut Oltan Sungurlu Gümüşhane kimliği denince ilk akla gelen isim olmaktadır haliyle.
Kim ne derse desin bu şehrin has evladı olan Aydın Doğan’ın Gümüşhane’de eğitim, kültür, ticari ve spor alanında yaptıkları değerli katkıları inkâr etmek ahde vefasızlık olarak algılamak gerekir.
Yine bu şehrin kültür, siyasi ve bürokratik hayatında iz bırakan Zeki Kadirbeyoğlu, Atatürk’ün Maliye Bakanı Hasan Fehmi Ataç, Senatörümüz Halit Zarbun, Bakanımız Turgut Yücel ile Baki Tuğ, Hava Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Akın Öztürk, Yedi Meşalecilerden Vasfi Mahir Kocatürk, Türkiye’m şairi Dilaver Cebeci, şiirlerinde memleket sevdasını işleyen Nurettin Özdemir ve Şinasi Özdenoğlu gibi isimler haklı gururumuz olarak koltuklarımızı kabartmışlardır.
Ve nihayetinde isimlerini Gümüş Portreler adlı eserimde görebileceğiniz Akademisyen, Bürokrat, Hukukçu, Doktor, Şair ve Yazar, Siyasetçi, İş Adamları, Komutan, Sporcu, Sanatçı ve hemen her alanda alanında söz sahibi olan Gümüşhanelilerin varlıkları ile onur duyuyoruz.
İşte bu şehrin örnek olan biyografileri bu şehri temsil noktasında asla bir şüphemiz de yoktur. Bu yüzdendir ki dün bizi Mecliste temsil eden her vekilimize kefil olduğumuz gibi bugün orada görev yapan Doç Dr Kemalettin Aydın ile Feramüz Üstün’ün Gümüşhaneli vasıfları ile gurur duyuyoruz.