Gümüşhane Haberleri
2025-04-17 12:27:40

Güzel Konuşmak Yetmez, Samimiyet Gerek

Uğur MEYDAN

17 Nisan 2025, 12:27

Zaman zaman öyle insanlar çıkar ki toplumun karşısına, söyledikleri kelimeler adeta bir edebiyat şöleni gibidir. Süslenmiş cümleler, büyük büyük laflar, alkış toplamak için özenle seçilmiş ifadeler… Ancak mesele sadece güzel konuşmakla bitmiyor. Asıl mesele, o sözlerin bir karşılığı olup olmadığıdır. Söylemleriyle davranışları birbirini tutmayan insanlar, süslü kelimelerle toplumun gözünü boyamayı bir maharet sanıyor. Oysa bu tutum, toplumun aklıyla dalga geçmekten başka bir şey değildir.

Toplumun hassasiyetleri vardır. Duyguları vardır. Değerleri vardır. İnsanlar, yeri geldiğinde susar; ama bu, her şeyi kabullendikleri anlamına gelmez. Ne yazık ki bazı çevreler, halkın itirazını küçümseyerek “Boş verin, biraz bağırırlar sonra unuturlar” gibi hafife alan yaklaşımlar içinde oluyor. Oysa halkın sesi, duyulmadıkça büyür. Görmezden gelindikçe derinleşir. Susturulmaya çalışıldıkça güçlenir.

Sistemi, yanınıza aldığınız üç-beş kişiyle “her şey yolunda” havasında yürütmeye çalışmak büyük bir yanılgıdır. Birkaç kişilik “ikna edilmiş” gruplarla toplumu temsil ettiğinizi zannetmek, sadece yönetenle yönetilen arasındaki güven duvarını yıkmaktır. Hele bir de bu kişilere, “Siz çok konuşmayın, fazla dillendirmeyin, biz gerekeni yapıyoruz” deniyorsa, orada artık şeffaflıktan, adaletten, eşitlikten bahsetmek mümkün değildir.

En büyük haksızlık, halkı sadece seçim zamanlarında hatırlamak; sonra da onları susması gereken bir kalabalık gibi görmektir. Oysa gerçek liderlik, halkın sesine kulak vererek, eleştiriyi düşmanlık değil fırsat olarak görebilmektir. Güç, susturmakta değil, dinlemekte saklıdır.

Toplum artık söz değil, eylem bekliyor. Söylenenle yapılan arasında uçurum olan bir anlayışın kimseye faydası yok. İcraatları, sözlerle değil; samimiyetle, adaletle ve halkla birlikte yürütülen süreçlerle şekillenmesi gerekiyor.

Unutmayalım: Güven, yılların emeğiyle inşa edilir; ama bir anlık samimiyetsizlikle yerle bir olabilir. Artık süslü kelimelere değil, tutarlı duruşlara ihtiyacımız var.