Nedir zaman, nedir; bir su mu, bir kuş mu?
Nedir zaman, nedir; iniş mi, yokuş mu?
Necip Fazıl
Biraz nostalji yapalım dilerseniz. Yıl 1979. Trabzon Maşatlık’taki Üniversite İlkokulu’nun üçüncü sınıfında okuyorum. Öğretmenimiz 1980 yılına girmeden yeni yıl konusunu işliyor. Ben fukara rengimiz esmer, üstümüz virane olsa gerek öğretmenim benim üzerime bir eski çuval geçiriyor, başıma üzerinde karga bucak bir yazıyla 1979 yazılı buruşuk kartondan bir taç iliştirilmiş. Boynumdan aşağı genişçe bir kartona yazılı “GÜLE GÜLE 1979” yazılı.
Öte yandan sınıfımızın en güzel kızlarından Zehra’ya gelinlik misali bembeyaz bir elbise giydirilmiş, başında üzerine intizamlı bir yazı ile 1980 yazılmış yaldızlı bir taç ve güzellik yarışmalarında olduğu gibi kocaman ve yaldızlı harflerle boynundan aşağı “HOŞGELDİN-1980” yazılı bir döviz.
Bir müddet sonra 1979 olan beni göstermelik olarak tekme tokat ve yuhlarla kapı dışarı ediyorlar. Ve ardından dışarıda bembeyaz bir elbise içinde, son derece güzel ve şık olan sözüm ona 1980 Zehra’yı alkışlarla ve tebriklerle içeri alıyorlar.
Ve çok yıllar sonrasında öğretmen olduğumda öğretmenimizin o temsili ve daha sonrasında yaptığı kalıcı izli eğitimini gözlerim yaşararak hatırlıyorum. İşte eğitim bu, kalıcı iz bırakmak bu, yıllar sonra unutulmayacak ders verebilmek bu.
Şimdi bizler tıpkı ben misal harabeye dönmüş, acılarla yoğrulmuş, savaşların dillendirildiği, çocukların, genç kızların öldürüldüğü, masumların katledildiği bir koca 2015 yılını inanın seve, seve ve büyük bir coşkuyla tekme tokat inşallah maziye geriye postalayacağız. Derdiyle, acılarıyla, sevdalarıyla, çile ve keşmekeşliği ile giden bir yıla daha elveda diyeceğiz. Gerçi giden her şey sermayeden gidiyor ya o misal bizimkisi. Gelecek olan 2016 muhtemelen 2015’i de aratacak bizlere. Tıpkı her gelen yılın giden yılları arattığı gibi.
Ve ardından en kalbi duygularla huzur, saadet, barış, mutluluk ve kardeşlik tohumlarının yeniden hayat bulması temennileriyle dualar ederek karşılayacağımız 2016’nın yaşanabilir olması dilek ve temennileriyle yeni yıla kapılarımızı açacağız. İnşallah savaşsız, kavgasız, ihtiras ve riyasız bir yeni yıl(lar) bekliyor bizleri.
Her zaman olduğu gibi Gümüşhane’nin arşivi www.gumushane.gen.tr adresine danışarak geçen yıl Gümüşhane’de neler oldu diye bakacak olursak;
TEOG’da Gümüşhane olarak Türkiye birinciliği ile gururlandık.
Trabzon basınının önde gelen isimlerinden, eski Bakanımız Turgut Yücel’in Özel Kalem Müdürü Gümüşhaneli Gazeteci-Yazar Cihat Yenidoğan son yolculuğuna uğurlandı.
Alanında ilk olan Gümüşhane Eğitim Tarihi (İsmail Hayal) adlı eserim yayınlandı.
Gümüşhane’nin sevilen simaları Orhan Aydoğdu, Erkan Pelit, Sevil ve Varol Kullukçu, İzzet Aşkın’ı trafik kazalarına kurban verdik.
Ak Parti Milletvekilleri olarak Hacı Osman Akgül ve Cihan Pektaş Gümüşhane’yi TBMM’de temsil etme hakkı kazandı.
Bir SENE'nin kıymetini anlayabilmek için sınıfta kalan bir öğrenciye sorun.
Bir AY'ın kıymetini anlayabilmek için prematüre bir bebeği dünyaya getiren anneye sorun.
Bir HAFTA'nın kıymetini anlayabilmek için haftalık bir derginin editörüne sorun.
Bir DAKİKA'nın kıymetini anlayabilmek için treni henüz kaçırmış bir kişiye sorun.
Bir SANİYE'nin kıymetini anlayabilmek için bir kazayı kıl payı atlatmış bir kişiye sorun.
Kısacası sahip olduğunuz her anı değerlendirin. Daha fazla değer verin.
HOŞ GELDİN 2016
Paylaş